Gazeteci Fehmi Koru, bugün kaleme aldığı, “Bu bir Kulis yazısıdır: Gazze mitingi Cumhuriyet mitingi haline dönüşse ne güzel olur” başlıklı yazısında, Cumhur İttifakı’nın yarın İstanbul’da buluşup ortak bir miting düzenleyeceğini anımsattı. Mitinge AK Parti, MHP, BBP, Yeniden Refah Partisi, HÜDA-PAR ve DSP’lilerin katılacağını belirten Koru, mitingin amacının ‘Filistin davası’na sahip çıkarak, İsrail’in Gazze’de yaptıklarına tepki vermek’ olduğunu aktardı.

Gazeteci Fehmi Koru’nun fehmikoru.com adresindeki yazısı şöyle:

“Cumhur İttifakı partileri yarın (28 Ekim 2023 Cumartesi) İstanbul’da kitlelerini ortak bir mitingde buluşturacaklar…

AK Partililer… MHPliler… BBPliler… Yeniden Refahlılar… Hüda-Parlılar… DSPliler…

Millet İttifakı’nın, altı partiden oluşmasından hareketle ‘6’lı masa’ diye adlandırılmasına nazire olarak, sonunda Cumhur İttifakı da altı partili bir yapı halinde kamuoyu karşısına ‘Büyük Filistin Mitingi’ adı verilen bu toplantıyla çıkmış olacak…

Mitingin amacı ‘Filistin davası’na sahip çıkarak, İsrail’in Gazze’de yaptıklarına tepki vermek…

İktidar partisi ile onun iktidarda devamını destekleyen partilerin bir aradalığı bu toplantıya ‘devlet mitingi’ görüntüsü veriyor ister istemez…

Toplantı tarihi 28 Ekim…

Cumhuriyet’in kuruluşunun tamı tamına 100 yaşını dolduracağı günden sadece 24 saat önce…

Öyle bir günde, kalabalık destekçisi bulunan partilerin, üstelik de ortak isimleri ‘Cumhur İttifakı’ olduğu düşünülürse, bir başka amaçla kalabalıkları toplaması, sanki daha doğru olurmuş gibime geliyor…

Cumhuriyet’in 100. yılını kutlama amacıyla…

Onu kutlamak için bir araya gelmişken, Gazze’de yaşananlara karşı tepkilerini de pek ala gündeme getirebilirlerdi…

Bilinen, Cumhuriyet’in 100. yıl kutlamalarından Gazze’de yaşanan vahşet yüzünden vazgeçildiği…

Hem Cumhuriyet kutlaması yapılabilirdi oysa, hem de o amaçla toplanmışken Gazze’de Filistinlilere yaşattıkları için İsrail de tel’in edilebilirdi.

Cumhuriyet’in 50. yılını kutlamak için aylar öncesinden bir yasa çıkartıldığını ve kutlamaların geniş kapsamlı tutulduğunu hatırlıyorum, 1973 yılında…

Yanlış hatırlamıyorsam, sivil toplumun coşkuya katılmasının fazla istenmediği hissi doğurduğu için, kutlamaların o yıl devlet öncülüğünde yapılması tepkilere yol açmıştı da, paralel kutlamalar devreye girmişti. 

Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü‘nün çıkardığı derginin 50. yıl için o yılın Ekim ayında çıkardığı özel sayısı hala kitaplığımda durur.

Bu defa görüntü biraz farklı: Devlet kutlamalardan çekilmiş görüntüsü veriyor, buna karşılık 50 yıl öncesinde pek cılız olan sivil toplum, bu defa bu yüzden kendi kutlamasını yapıyor…

Dün bir ara bazı ihtiyaç maddelerini almak için girdiğim markette, her taraf, Cumhuriyet’in 100. yılında bulunduğumuzu hatırlatan posterlerle süslenmişti.

Yol boyunca çeşitli firmaların ürün tanıtımlarında Cumhuriyet vurgusu yapıldığını fark ettim.

Bir dost grubuyla sohbet ederken, AK Parti yönetim kademelerini iyi tanıyan biri, Gazze mitinginin son anda iptal edilmesi ihtimalinden söz etti.

Dostum, AK Parti namına, mitingin zamanlamasının yanlışlığını düşünerek değil, Gazze konusunun hassasiyeti yüzünden işin içine karıştırıcılar girebileceği endişesi duyuyordu.

Güvenlik işlerinden sorumlu olan devlet yetkililerinin, alınabilecek bütün tedbirlerin alınmasına rağmen, provokasyon ihtimalinin yine de söz konusu olabileceğini, miting kararı verenlere iletmiş olabileceğini düşünüyordu dostum.

Olur mu? Bilemem. Bildiğim, dün akşam saatlerine kadar o ihtimalin geçerli olduğunu düşündürecek bir gelişme yaşanmadığı…

İleri saatlerde kendisine bunu hatırlattığımda, bana, “Belki Gazze için topladıkları kitlelere Cumhuriyet’i de kutlatabilirler” cevabını verdi aynı dost.

Sanmasam bile dostumun bu iyi niyetli yaklaşımı beni memnun etti.

Dünün beni mesut ve bahtiyar eden bir başka gelişmesi, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, iki ayrı kaynaktan bana gönderilen bir başkasına ait bir yazı oldu.

Ertuğrul Özkök’ün yazısı…

Özkök, geçmişte de ara sıra yaptığı gibi, bir ‘Fehmi abi’ yazısı kaleme almış ve kendi blogunda onu yayımlamış…

Yazıyı gönderenler rahatsız olacağımı mı düşündüler? Sanmam. Tam tersine, Hürriyet’in uzun yıllar yayın yönetmenliğini yapmış olan Ertuğrul’un, sabun köpüğü türünden konular yerine, adımı başlığında geçirdiği yazısı gibi ciddi bir konuya el atması ve okurlarını düşünmeye davet etmesi beni mutlu etti.

Başlığında adımı geçirdiği için herhalde yazısı daha da fazla okunmuştur.

Okumamışsanız okuyun, okuyunca benim burada yer almak üzere yazdığım dünkü yazımla paralellikler taşıdığını göreceksiniz.

Günün bir vakti, yine bir dostum, -yazıyı gönderenlerden biri değil- ikimizin aynı konuyu önceden konuşup sözleşerek yazmış olabileceğimiz ihtimalini sorguladı. Güldüm.

Bugün o da yarın yapılacak mitingle ilgili bir yazı yazmışsa bir kez daha pişti oluruz. Olalım, gönül koymam, tersine sevinirim.

Hatta Gazze mitingi Cumhuriyet mitingine çevrilmiş kadar sevinirim…”

Editör: Selim Ercan