Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) 'Deprem ve Çocuk Sağlığı' temasıyla düzenlenen Uluslararası Sağlıklı Büyüyen Çocuk Kongresi'ne katıldı. 6 Şubat depremlerinden sonra yaşananlardan ders aldıklarını belirten Yılmaz, ''Biz ders aldık, öğrendik. Bundan sonra afet zamanlarında Kızılay çadırlarını sadece Kızılay deprem bölgesine götürecek'' dedi.
Türk Kızılayın kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten Yılmaz, kurumun gönüllülük temelinde yükseldiğini söyledi.
Deprem zamanında Türk Kızılayın bütçe kaynaklarına ilişkin birçok tartışma yaşandığını ifade eden Yılmaz, Türk Kızılay'n bir devlet kurumu olmadığını ve bütçesini devletten almadığını söyledi.
Sosyal medyada gerçekle yalanın zaman zaman birbirine karıştığını söyleyen Yılmaz, insanların bazen Kızılayı, çok bilinen bir sivil toplum kuruluşu olması sebebiyle devlet yerine koyma eğiliminde olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, kurumun bütün yardımları hayırseverlerin bağışlarıyla, uluslararası fonlardan gelen proje gelirleriyle, bağışçıların gayrimenkul gelirleriyle ve kurduğu birtakım şirketlerin gelirleriyle gerçekleştirdiğini vurguladı.
Yılmaz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu şirketlerin hiçbiri aslında yeni kurulmuş değil, en çok konuşulanı çadır. Kızılay, 1954 yılından beri Türkiye'nin en büyük çadır üreticisi. Sizden birisi çadır talep ettiği zaman dışarıya ücretli bir şekilde verilir. Deprem bölgesine giden Kızılay çadırları nasıl gider? Bağışçılarımız bağış gönderirler. O bağıştan biz o çadırları diker ve Kızılay çadırları olarak göndeririz. Deprem zamanında bu peki doğru muydu? Bunu demeye çalışmıyorum. Bizim depremden sonra çadırla alakalı ilk aldığımız karar şuydu, 'afet zamanında hiçbir kuruma, kuruluşa, dışarıya artık çadır verilmeyecek, biz o çadırları kendimiz götüreceğiz.' dedik. Açıkçası hani bir şekilde öğrenerek de gitmek gerekiyor. Deprem bölgesinde çadır talebinde bulunan sivil toplum kuruluşuna 'hayır' demek süreci doğru yönetmek anlamına gelmeyebilir. AHBAP bizden çadır istediğinde vermemiş olsak, Haluk Levent 'hani ben de oraya götürecektim. Niye vermediniz ki? Zaten 50 bin tane götürmüştünüz, zaten götürmeye devam edecektiniz. Benim 2 bin çadırımdan ne istediniz?' diyebilir miydi bilmiyorum. Ama en nihayetinde biz bir ders aldık, öğrendik. Bundan sonra afet zamanlarında Kızılay çadırlarını sadece Kızılay deprem bölgesine götürecek."
Dirençli toplum için Türk Kızılay'ın faaliyetlerini ara vermeden sürdüreceğini açıklayan Yılmaz'a, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse tarafından plaket takdim edildi.