Ölümcül olabilen ve yüksek derecede bulaşıcı olan kızamığı önlemek aşıyla mümkün. DSÖ'nün verilerine göre kızamık aşısı 2000-2021 yılları arasında 56 milyon ölümün önüne geçti. Bu nedenle de vakalardaki artışın sebeplerinden birinin korona salgını döneminde yükselen aşı karşıtlığının olduğu tahmin ediliyor. Ancak uzmanlar göre tek neden aşı karşıtlığı değil.
Elips Haber olarak sizler için kızamık hastalığını Prof. Dr. Hamza Karabiber'e sorduk. Prof. Dr. Hamza Karabiber, aşı karşıtlığının bilinçli vatandaşlar tarafından önlenmesi ve aşıların yaptırılmasının çok önemli olduğunun altını çizdi.
‘’Ülkemizde yoğun göç alınması hastalığı yayıyor’’
Kızamık hastalığı neden yayılıyor?
‘’Kızamık aşıyla korunabilen bir hastalıktır. Son zamanlarda ülkemizde yoğun göç alınması, aşı karşıtı bazı davranışlar sergileyen kişilerin artması bu ortadan kaldırılmaya yüz tutan hastalığı tekrar gündemimize maalesef soktu. Temel nedeni aşının azaltılması ve aşısız bölgelerden ülkemize olan göçler nedeniyle hastalık riski ve sıklığı arttı.
‘’Bulaşıcılığı çok yüksek olan bir hastalık’’
Kızamık hastalığının belirtileri ve tedavileri nelerdir?
Kızamık bir virüs hastalığıdır. Aşıyla korunabilen bir hastalık. Enfekte kişilerden damlacık yolu enfeksiyonuyla bulaşıyor ve özellikle hastaların salgılarıyla temas eden kişisel eşyaların kullanımıyla bulaşıyor. Ve bulaşıcılığı çok yüksek olan bir hastalık. Öyle ki bağışık bir insan bu tür bir hastayla temas etmişse yaklaşık %100 oranında hastalık belirtileri ortaya çıkıyor. Hastalık genellikle bir solunum yolu enfeksiyonu bulgusuyla başlıyor. Ateş, halsizlik, üst solunum yolu enfeksiyon bulguları ardından bütün vücuda yaygınlaşan döküntüler, ağız içinde özel belirtileri oluyor, kokpit lekesi dediğimiz. Bu belirtilerle ortaya çıkıyor. Hastaların önemli bir kısmında komplikasyonlarla seyredebiliyor. En ciddi komplikasyonları ise kulak iltihabına sebep olabiliyor. Zatürreye yol açabiliyor. Yaygın döküntüler oluyor bu hastalıklarda. En önemli ve ölümcül komplikasyon da Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) dediğimiz halk arasında SSPE diye bilinen hastalık yüzde yüz neredeyse ölümle sonuçlanan bir hastalık ve aşılanmamış kişilerde gördüğümüz bir tablo. En önemli belirtileri bunlar oluyor.
‘’Dünyada günlük 380 tane çocuğun ölümüne sebep olan bir hastalık’’
Bakanlığın verilerine göre bu artışın sebebi aşı karşıtlığı. Kızamık aşısı %100 kızamıktan korur mu?
Evet. Eğer aşı soğuk zincir kurallarına uyularak uygun şartlarda uygun yaşta yapılmışsa %100’e yakın koruyuculuğu var. Ama soğuk zincirine uyulmamışsa, gereken aylarda yapılmamışsa hastalık riski artıyor. Bu nedenle aşı üzerinde çok durulması gereken, vurgulanması gereken bir hastalık.
Maalesef halk arasında karşıtlığın yaygınlaştığını görüyoruz. Aşk karşıtlığının ilerlediği bir boyut söz konusu. Artı bunun üstüne de göç binince hastalık riski maalesef çoğalmaya başladı. Öyle bir hastalık ki dünyada günlük 380 tane çocuğun ölümüne sebep olan bir hastalık. Bunu aya vurduğunuzda on bin hastayı geçiyor. O yüzden aşıyla korunabilecek bir hastalık. Köklü bir tedavisi yok.
‘Hastalık başladıktan sonra bir tedavi edelim, ortadan kaldıralım’ maalesef mümkün olmuyor. Bu nedenle mutlaka aşı, aşı, aşı diye vurgulamak zorunda kalıyoruz.
‘’Aşı, SSPE hastalığına yol açmıyor’’
Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) bulaşıcı mı?
SSPE kendisi bulaşıcı değil. SSP bu virüsün insan vücuduna yerleştikten sonra yavaş gelişen bir beyin iltihabı durumudur. Hastalık bulaştıktan sonra 7-8 yıl sonra belirti vermeye başlıyor. En sık görüldüğü yaş 5-15 grubu. Yavaş ilerleyen evreler halinde hastanın, hareketini ve beyin fonksiyonlarını bozan ve sonuçta da çoğunlukla ölümle sonuçlanan bir hastalık. Maalesef halk arasında yanlış bir algı var. Sanki aşı da buna yol açıyor gibi düşünülüyor. Aşı, SSPE hastalığına yol açmıyor. Hastalığa yol açan kızamığın ta kendisi.
‘’Çok yavaş ilerleyebiliyor ve hastalıktan yıllar sonra görülebiliyor’’
SSPE belirtileri nelerdir?
SSPE hareket bozuklukları, yutma güçlükleri, konuşma bozuklukları ve yavaş yavaş beyin fonksiyonlarının kaybıyla giden bir hastalık. Çok yavaş ilerleyebiliyor ve hastalıktan yıllar sonra görülebiliyor. Kişilik değişiklikleriyle belirti verebiliyor. Bu dönemde nöroloji doktorları tarafından, çocuk nöroloji ya da erişkin nöroloji tarafından özel testler, beyin sıvısından alınan örneklerle tanı konulabilen bir hastalık.
Biz çocuk hekimleri aşıyla ortadan kaldırılmış bazı hastalıkları artık görmüyoruz. Ben kendim öğrenciyken mesela tetanos hastaları görmüştüm. Öğrenciliğimden beri ben otuz yıllık bir hekimim. Hiç tetanos hastası görmedim. Çocuk felci hastalarını tek tük görüyoruz toplumda. Neredeyse ülkemizde hiç yok oldu bu hastalık. Bunlar hep aşıyla yok edebildiğimiz, ortadan kaldırabildiğimiz hastalıklar. O yüzden bu aşı karşıtlığının bilinçli vatandaşlarımız tarafından mutlaka önlenmesi, aşıların yaptırılması çok çok önemlidir.’’
‘’Aşı karşıtlığının bilinçli vatandaşlarımız tarafından mutlaka önlenmesi, aşıların yaptırılması çok çok önemlidir’’
Kızamıktan korunmak için aşı dışında ne yapabiliriz?
Maalesef tek seçeneğimiz aşı. Bunun dışında hasta kişiyle temas etmemek aynı ortamda bulunmamak, kullandığı eşyaları kullanmamak sadece kısa vadede korur. Ama kızamık öyle bir hastalık ki bulaşıcılığı belirtilerinin başlamadan dört gün önce başlıyor. Belirtiler başladıktan dört gün sonra bulaşıcılık bitiyor. Henüz hasta olmamış bir kişi ve hastalık başlamışsa, o predromal dönem diyoruz biz tıpta. O safhada temas ettiyseniz siz de hasta olursunuz. O yüzden tek seçeneğimiz maalesef aşıdır.