Kız Kulesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Eylül 2021’de başlatılan kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından, 11 Mayıs’ta anıt müze olarak ziyarete açılacak.
Uluslararası restorasyon ilkeleri ışığında ve Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Ağahan Mimarlık Ödülü sahibi Mimar Han Tümertekin’den oluşan bilim kurulunun rehberliğinde gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sonucu, 2. Mahmut dönemindeki orijinal halinin korunduğu Kız Kulesi, İstanbul'un tarihi yapılarıdan biri.
İki yıl önce başlatılan çalışmalar sırasında Kız Kulesi’nin zaman içerisinde geçirdiği onarımlarda kullanılan beton ve çimento içeriğindeki tuzlar ve diğer kimyasallar nedeniyle zarar gördüğü, taşıyıcı kolon ve kirişlerin bile birbirine bağlı olmadığı anlaşılmıştı. Yapılan incelemeler, oluşabilecek büyük bir depremde İstanbul’un göz bebeği olan Kız Kulesinin bütünüyle zarar göreceğini de gözler önüne sermişti.
Yürütülen restorasyon çalışmalarında günümüze ulaşmış kaynaklardaki en çok bilgi ve belgenin olduğu 18. yüzyıl sonu verileri kullanıldı. Bu bilgiler ışığında kule ve kale bölümündeki özgün olmayan çatı ilaveleri kaldırılarak özgün durumuna getirildi. Süreç boyunca kimyasal analizler, georadar görüntüleme sistemleri, lazer tarayıcılar gibi teknolojilerle yapının statik sorunları tespit edildi ve güçlendirme yöntemleri belirlendi. Georadar çalışmaları sırasında içinde boşluk gözlemlenen özgün duvarların enjeksiyon yöntemiyle güçlendirilmesi yapıldı.
Depreme karşı gerekli tüm önlemler alındı
Diğer yandan restorasyon çalışmaları sonucu, olası bir deprem veya zemin hareketinde yapının zarar görmemesi için ada etrafına çelik-beton bütünleşik kazıklar da yapıldı. Yapı çevresi betonarme destek kirişleri ve donatılı saha betonarme döşemesiyle ada etrafındaki ana kayaca ankre kazıklardan destek alarak güçlendirildi.