Yalıkavak’ta mal sahibi Kerem Temel ve kiracı Murat Yıldırım arasında yaşanan anlaşmazlık hukuk savaşı mücadelesine dönüştü. Yalıkavak Ömer Lütfi Şeyhülislam Caddesi üzerinde, emlak ofisi olarak kullanılan bina hakkında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı çıkartıldı. Çıkan kararın, usulsüz olduğunu söyleyen Murat Yıldırım, 150 bin lira karşılığında ‘Yeni Prizma Yapı Denetim Firması’nın bu raporu çıkardığını iddia etti. Yıkım için gelen ekiplere direnen Murat Yıldırım, sesini duyurmak için Elips Haber’e konuştu.

Mağdur olduğunu söyleyen kiracı Murat Yıldırım, iddialar hakkında şu açıklamalarda bulundu:

‘’Konuyu kısaca özetlemek gerekirse biz buraya 2,5 yıl önce girdik. 2 yıllık kirasını peşin verdik. 2021’de kiraların fahiş bir şekilde artması ile mal sahibi 2 yıllık peşin ödediğimiz kiraya rağmen bizden ekstra para istedi. Bizde bunu kabul etmedik. Ve verin bizim masraflarımız çıkalım dedik. Ciddi anlamda masraf ve tadilat yaparak buraya girdik. Burada 2,5 dönüm içinde yığma bir bina vardı.’’

‘’Aşırı kira artışını kabul etmediğimiz için otel yapma bahanesi ile bizi tahliye etmek için elinden geleni yaptı’’

’Mimar karı-koca olan ev sahiplerimiz oldukça sağlam bir bina yapmışlar ve binanın ekonomik ömrü bile tamamlanmamış bir yer’ diyen kiracı Yıldırım, ‘’Bunları aldığım raporlarda da belirledim. Mal sahipleri aşırı kira artışını kabul etmediğimizde buraya otel yapma bahanesi ile çeşitli bahaneler ile bizi tahliye etmek için elinden geleni yaptı. Tahliye davası açtı ret oldu. Bunlar benim kiracım değil diye iddia ederek belediyeden ruhsatımızı iptal ettirdi. Çeşitli mahkemelerde açtığımız davaları kazandık. Bütün adli kurumlar bizim yanımızda iken şeytanın bile aklına gelmeyecek bir yola başvurdu. Kentsel dönüşüme başvurarak ve bu işi yapan bir kentsel dönüşüm ofisi ile anlaşarak öğrendiğim kadarı ile yaklaşık 150 bin lira verip bu binaya riskli bina raporu alıyor. Biz binanın içindeyken binaya girilmeden böyle bir rapor alınabilmesi mümkün değilmiş. Resmi yerlere sorduğumuzda kesinlikle böyle bir şey olamaz hakkınız arayın dediler. Adli tatil bitene kadar ve bilirkişi gelene kadar ben binanın yıkılmaması için elimden geleni yapıyorum’’ dedi.

‘’150 bin lira verip binaya riskli bina raporu aldılar’’

‘’Adli tatile 2 gün kala olaylar geliştiği için ve araya adli tatil girdiği için biz hakkımız arayana kadar gelip binamızın çevresindeki oluşumları yıktılar. Burada çalışanlar var danışanlarımız var. Onlar için çabalıyorum. Devlet kurumlarımızın da zarar görmesini istemediğim için şimdiye kadar basın yolu ile böyle bir şey yapmak istememiştim ama artık canıma tak etti.’’

‘’Burada çalışanlar var danışanlarımız var, onlar için çabalıyorum’’

Yıldırım, ‘’Göz göre göre ortada belgelerim varken bütün hukuki davaları kazanmama rağmen art niyetli bir mal sahibinin çeşitli bahaneleri ile karşı karşıya kaldım. Yıkım kararı var, durdurulmadı. Binaya kendimi kilitlediğim için giremediler. Savcılık kararı ile yıkım durduruldu.  Devam eden davamda bilirkişilerin gelip buranın gerçekten riskli bir bina olup olmadığını tespit edene kadar yıkılmamasını sağlamaya çalışıyorum’’ şeklinde konuştu. Çevre Şehircilik İl Müdürünün bu nedenle işten atıldığını savunan Yıldırım, konuşmasına şu şekilde devam etti:

‘’Bu konunun kavgası ile onunla ilgili yazışmalarımda var. Bu konu ile ilgili bu konu iptal edildi ben gerekli işlemleri yaptım diye. Yazışmalarda mevcut. Dediğim gibi bugüne kadar hiçbir Devlet kurumumuzun da zarar görmesini istemedim ama burada birileri bir şeyler çeviriyor. Belediyeye baskı yapıyor. Mobing uyguluyorlar. Başkanımızdan 5 Eylüle kadar gün bizzat süre almıştım. Ancak dün yıkım şefliği beni arayarak bir tane müfettiş bizi aradı,  baskı yapıyor dolayısı ile bu işi neden yapmıyorsunuz diye baskı görüyoruz dediler ve bunun üzerine teftiş kurulu başkanlığını aradım. Oradan verilen cevap ise kesinlikle bizim hiçbir müfettişimiz böyle bir tasarrufu böyle bir yaklaşımı kişiye özel müdahalesi olamaz dediler. Şimdi Belediyeden o müfettişin ismini istiyorum çünkü teftiş kurulumuz ismi söylersen ona göre gereğini yaparız dediler. Şuan Belediyedeki Yıkım şefliğindeki müdürler o müfettişin ismini bana vermemek için direniyorlar bunu da sizler aracılığı ile iletmek istiyorum. Son olarak özel bir ricam var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu konularda çok hassas, mağdur olanın yanındadır. Lütfen bu mağduriyetimizi görsün bizim yanımızda olsun.”