Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:
"Rahmetli Özal’la bürokratik hayatımı sürdürürken pek çok kez yan yana geldik, konuşma ve tartışma imkânı bulduk. Özal devleti çok iyi bilir ve tanırdı. Uzun yıllar devlette çalışması, Devlet Planlama Teşkilatı’nın oluşmasına katkı vermesi, devletin sorunlarının bütün ayrıntılarına kadar özümsemesi gerçekten de yönetim açısından ne kadar önemli olduğunu gördük.
Devleti tanımak farklı bir şeydir. Devletin kurumlarına her ortamda saygı gösteren, eleştirilere açık bir devlet adamıydı. Özal, mizah dergisi Gırgır’ın kendisini eleştiren karikatürleri vardı, çerçeveletip duvara asmıştı. Kendisi eleştiriye değer ve önemseyen kişiydi.
Özal gecenin geç saatlerinde bürokratları davet edip uzun uzun konuşurdu. Aramızda ciddi tartışmalar da olurdu.
Rahmetli Özal’ın bu ülkeye yaptığı büyük katkıları her zaman ve her yerde saygıyla ifade ettim ve anlattım. Devleti tanımayanlar, devleti sağlıklı yönetemezler.
Devletin kurumlarını bilmeyenler devleti sağlıklı yönetemezler. Bizi sonuna kadar dinlerdi. Sonuçta geldiğimiz nokta şu: Rahmetli Özal, başbakanlığı dönemde Türkiye’nin içine girdiği krizden süratli bir şekilde, sağlıklı kararlar alarak çıkarmasını bildi, bunu yaptı. Türkiye ekonomisiyle bir atılım sürecinin içine girdi. Buna ihtiyacımız var. Türkiye’nin belirli periyotlarla sürekli krize girmesi doğru değil.
Kurumların güçlü olması, devlette liyakat sisteminin olması lazım. Devleti yönetenlerin partiyle devleti karıştırmaması lazım. Devletin kurumlarıyla beraber, kurumların devlete hizmet ettiğini, siyasi iktidarın verdiği hedef - perspektif doğrusunda çalışmaları gerektiğini de hepimiz bir şekliyle biliyoruz.
Bunların yeniden Türkiye’de oluşturulması lazım. Siyasetçilere büyük görevler düşüyor. Sayın İmamoğlu da ifade etti. Altı siyasi parti bir araya geldik, temel hedefimiz demokrasi, düşünceyi ifade özgürlüğü… Bunları yeniden getirdiğimizde Türkiye büyük bir ülke, güzel bir ülke, zengin bir ülke olacak. Bunları yapmaya kararlıyız. Genel başkanlar, cumhurbaşkanı yardımcıları burada, kendilerine şükran borçluyum. Birlikte yola çıktık, mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız, Türkiye kazanacak, Türkiye’de demokrasi kazanacak. Kimse inançlarından, kimliğinden ötürü ötekileştirilmeyecek. Bu güzel ülkede hep beraber birlikte yaşayacağız."