Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), ‘Geçinemiyoruz, yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz’ sloganıyla sokağa iniyor. Düzenledikleri basın toplantısıyla 14 Ekim - 8 Kasım arasında meydanlarda olacaklarını duyuran KESK yöneticileri, işçi ve emekçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
'Süreci değiştirecek olanlar sokakta'
KESK Eşbaşkanı Ayfer Koçak, ülkenin uzun süredir sıkıntılı süreçlerden geçtiğini, bu süreci değiştirecek olan işçilerin, emekçilerin artık sokağa çıkmaya başladığını söyledi.
İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren ve bu politikaların topluma yansımalarını aktaran Koçak, “Bugün Türkiye’de 70 milyon yurttaş yoksulluk sınırı altında, 30 milyon yurttaş ise açlık sınırının altında bir gelirle yaşam savaşı vermektedir. Devletin resmi rakamları da tüm toplumu saran bu yoksulluğu, sefaleti teyit etmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 1 Haziran’da yayımladığı sosyal yardım verilerine göre 17 milyon 114 bin 912 kişi yardımlarla ayakta durmaktadır” diye konuştu.
‘İşsizlik artıyor, borç batağı derinleşiyor’
Bu dönemde gelir dağılımı adaletsizliğinin hiç olmadığı kadar derinleştiğine dikkat çeken Koçak, işsizliğin giderek arttığını, dar gelirli yurttaşların içine itildiği borç batağının büyüdüğünü söyledi.
‘İktidar göz göre göre ülkenin geleceğini satmakta’
Koçak, “Emekçilerin geliri eriyip borcu artarken Türkiye uluslararası sermayeye en yüksek faizi veren ülke konumuna getirilmiştir. Ülkemiz istihdam yaratmak ya da yatırım yapmak için değil, yüksek faizden beslenmek, faizi alıp ülkeyi terk etmek için gelen köpek balıklarının av alanına çevrilmiştir. İktidar göz göre göre ülkenin geleceğini satmaktadır” dedi.
Tasarruf adı altında saldırılar
İktidarın sunduğu tasarruf paketlerinin yurttaşlara olumsuz yansımalarından da bahseden Koçak, “Tasarruf adı altındaki saldırılar okul öncesi öğrencilerin bir öğün ücretsiz yemeğine son verilmesi ve 250 bin KİT çalışanının giyecek yardımının sınırlanması ile başlamıştır” dedi.
Koçak, kamu emekçilerinin servis hakkının ortadan kaldırıldığını, kamu lojmanlarının ve sosyal tesislerinin satıldığını, kamuya alımların durdurulduğunu, kamu çalışanlarına sağlıksız yemeklerin reva görüldüğünü, kamu kreşlerinin kapatıldığını, okulların temizliğinin velilere ve öğretmenlere yıkıldığını kaydetti.
"İktidar 19. Yüzyıl kölelik koşullarını hedefliyor"
İktidarın açıkladığı Orta Vadeli Planı eleştiren Koçak, “İktidar OVP ile emekçiler açısından 3 yıl ileriyi değil, 200 yıl geriyi, 19. Yüzyıl kölelik koşullarını hedefliyor. İktidardan cesaret alan büyük patronlar ise gittikçe daha fazla pervasızlaşıyor” dedi.
Emekten yana tüm kesimlerin sorumluluğu arttı
Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emeğin, halkın gittikçe karartılan tablosu kendisine sendika, konfederasyon diyen tüm yapıların, emekten yanayım diyen tüm kesimlerin görev ve sorumluluğunu arttırmıştır. KESK olarak her zaman olduğu gibi bugün de bu görev ve sorumluluğun gereğini yerine getirmeye hazırız.”
İktidarın ‘İsrail tehdidi’ söyleminin ülkenin sorunlarının üzerini kapatma amacını taşıdığını belirten Koçak, buna karşın sahada olmaya ve mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Birlikte mücadele etmekten başka çatemiz yok
Türkiye’de ‘Yandaş konfederasyonlar’ yaratıldığını ifade eden Koçak, “85 milyona sefaleti reva gören bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu yoksulluk sadece iktidara muhalif olanları vurmadı. Bu yüzden biz sadece sendikamız üyelerine değil bütün kamu emekçilerine sesleniyoruz. Birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yok. Yandaş konfederasyon olarak tanımladıklarımızı da tekrar uyarıyor, bu sürece cevap vermeleri gerektiğini ifade ediyoruz” diye konuştu.
Tüm bu değerlendirmelerin ardından ‘Geçinemiyoruz, Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz’ sloganı ile tüm yurtta işyerlerinde, kent meydanlarında olacaklarını kaydeden Koçak, “Konfederasyonumuzun ve sendikalarımızın yöneticileri ile 14 Ekim-8 Kasım arasında 56 ili kapsayan il çalışmaları yürüteceğiz” dedi.
Büyük bütçe mitingi 30 Kasım’da
Koçak açtıkları davaları kazanmalarına rağmen işlerine geri dönemeyen kamu emekçilerinin hakları için 24 Ekim’de Adalet Bakanlığı önünde olacaklarını duyurdu. 30 Kasım’da da Meclis’teki bütçe görüşmeleriyle eşzamanlı olarak Ankara’da Merkezi Bütçe Mitingi düzenleyeceklerini ifade etti.