Yerlikaya sosyal medya paylaşımlarına ilişkin de inceleme yürütüldüğünü, 63 hesapla ilgili soruşturma açıldığını duyurdu.
Bakan, 10 kişinin savcılığa sevk edildiğini de duyurdu.
Yerlikaya olayla ilgili 343 bin paylaşımın yüzde 68’nin ise "provokatif ve negatif" olduğunu ifade etti.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun da provokasyon nitelikli paylaşımlara yönelik olarak çalışma yapıldığını duyurdu.
Kayseri'de kalabalık gruplar belli noktalarda toplanarak yabancı uyruklulara ait olduğu belirtilen işyerlerine ve araçlara hasar vermiş, polis olaylara müdahale etmişti.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, kentte yaşanan olaylarla ilgili soruşturma başlattı ve yayın yasağı getirdi.
Kayseri Valiliği, Suriye uyruklu çocuğun devlet koruması altına alındığını duyurdu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, açılacak davaya müdahil olacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kayseri'deki olaylarla ilgili muhalefeti de hedef aldı ve "Küçük bir grubun yol açtığı durumun nedeni muhalefetin zehirli söylemidir. Vandallık yapmak kabul edilemez" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu sözleri nedeniyle Erdoğan'a tepki gösterdi.
Özel, "Bir tane iktidar var. Ne diyor, 'Her şeyin sorumlusu benim' diyor. O zaman bunun da sorumlusu sensin" dedi.
Özel, ayrıca Kayseri'de yaşanan olaylara ilişkin sağduyu çağrısında bulundu, "Cezayı kendin vermeye çalışırsan, polisin, jandarmanın yerine güç kullanmaya çalışırsan haklıyken haksız duruma düşülür. Bu olayların olmaması için sığınmacı sorununun çözülmesi lazım" dedi.
Kayseri sokaklarındaki gerginlik, siyasetçiler arasında mültecilere yönelik politikalara ilişkin tartışmaları da bir kez daha körükledi.
Peki kentte neler yaşandı, Suriyelilerin yoğunlukta olduğu mahallelerde bu noktaya nasıl gelindi?
İddia hakkında ne biliniyor?
Kayseri’nin Melikgazi ilçesi Danişmentgazi Mahallesi'ndeki Suriye uyruklu bir kişinin yaşça küçük bir kız çocuğuna taciz ettiği iddiaları hafta sonu ortaya atıldı.
Anadolu Ajansı, mahallede pazar yerinde bulunan tuvalette Suriye uyruklu İ.A'nın (26) amcasının kızı 7 yaşındaki Suriyeli M.A'ya cinsel istismarda bulunduğunun iddia edildiğini bildirdi.
İddia sonrası Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı.
Kayseri Valiliği ise Suriyeli olduğu belirtilen şüphelinin, “Suriye uyruklu bir çocuğa yönelik taciz sonrası” gözaltına alındığını belirtti. Şüpheli daha sonra tutuklandı.
Ancak iddianın kent sakinleri arasında yayılması Suriyeli göçmenlere yönelik öfkeyi körükleyerek infiale neden oldu.
Sokaklarda gerginlik nasıl tırmandı?
Haberin duyulması sonrası, sokağa inen bazı kalabalık gruplar belli noktalarda toplandı.
Sosyal medyada, bazıları göçmen karşıtı slogan atan grupların sokaklarda yürüdüğü videolar paylaşıldı.
Eskişehir Bağları gibi Suriyelilerin yoğunlukta olduğu bilinen bölgelerde, işyerleri ve araçlar ateşe verildi ya da zarar gördü.
Gece sokağa dökülen mahallelilerin bazı dükkanları ateşe verdiği, bazıları araçları da parçaladığı görüntüler sosyal medyada yoğun olarak paylaşıldı.
Bölgeye gelen Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, yaptığı açıklamada, “Mağdur şahıs Türk değil. Şu anda şüpheli şahıs gözaltında” diye konuştu, sokağa inen mahalleliye evlerine geçmeleri çağrısında bulundu.
Kayseri Valisi de sosyal medyadan yapılan açıklamada itidal çağrısında bulundu ve kişinin gözaltına alındığı mesajı ile kalabalıkları yatıştırmaya çalıştı.
Gün ışığı ile paylaşılan görüntülerde sokaklarda tahrip edilmiş, ters çevrilmiş araçlar, dükkan ve eşyaların aldığı hasarın büyüklüğü dikkat çekti.
Şiddet olaylarında 14 emniyet mensubu ve 1 itfaiye eri yaralandı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı davaya müdahil oldu
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, tacize uğrayan çocuğun annesi ve kardeşleri ile beraber devlet koruması altına alındığını, davaya müdahil olacağını duyurdu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Uzman ekiplerimiz tarafından çocuğa ve ailesine yönelik psikososyal destek süreci başlatılmıştır. Bakanlık olarak dava sürecine müdahil olarak suçlunun en ağır cezayı almasının yakın takipçisi olacağız" denildi.
Kayseri 2. Sulh Ceza Hakimliği, taciz iddiasına yönelik soruşturma başlattı.
Sosyal medya dahil soruşturma süresince konu ile ilgili haberlere yasak da getirildi.
Hakimlik, soruşturma dosyası hakkında da kısıtlama kararı verdi.
Son olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medyada yaptığı açıklamada şiddet olayları sonrası 67 kişinin gözaltına alındığını duyurdu ve Suriyelilere ait ev, işyerleri ve araçlara "yasa dışı hareket ederek" zarar verildiğini söyleyerek yaşananlara tepki gösterdi.
Suriyeli göçmenler tartışması alevlendi
Kayseri’deki istismar iddiası ve yaşanan gerginlik sonrası, siyasetçiler arasında Suriyeli göçmenlere yönelik politikalarla ilgili tartışmalar da yeniden alevlendi.
Sosyal medyada Kayseri milletvekilleri ile hükümet ve muhalefet kanadından bazı isimler Türkiye’de ve kentte yaşayan Suriyeli nüfusun fazla olmasına tepki gösterdi.
Bazı siyasetçiler Suriyelilerin ülkelerine geri gönderilmesi yönündeki çağrıları yineledi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “Suriyeli misafirlerimizin mümkün olan en kısa sürede onurlu bir şekilde ülkelerine dönmelerinin sağlanması MHP olarak beklentimizdir” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş sabrın taştığını ifade ederek, “Ülkemizde ve şehrimizde Suriyeli istemiyoruz” mesajını paylaştı.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç de kent sokaklarından yaptığı video paylaşımda, “Kayseri’de 150 bin göçmenden bahsediliyor. Bu şehir de bu ülke de bunu kaldıramaz” ifadelerini kullandı.
Genç, "Bu bir siyaset meselesi değil memleket meselesi. İktidarın derhal kendisine çekidüzen vermesi ve bu konuda somut adımlar atması lazım. Suriyelilerin kendi ülkelerine geri dönüşünün sağlanması lazım" diye konuştu.
AKP Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler de halka itidal çağrısı yapan bir paylaşımda bulundu.
Böhürler, “İlimiz yaşanan üzücü olayla ilgili olarak güvenlik güçlerimiz ve ilgili kurumlarımız, hızla ve etkin bir şekilde müdahale etmiş, gereken adımları atmıştır. Çocuğumuz koruma altına alınmıştır. Hemşehrilerimizin resmi makamlarca yapılan açıklamalar dışında herhangi bir bilgiye itibar etmemelerini rica ediyoruz" dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yaşanan olayların, "AKP’nin kontrolsüz sığınmacı/kaçak politikasının ne kadar büyük bir öfke birikimine neden olduğunu" ortaya koyduğunu ifade etti ve şöyle devam etti:
"Kayseri gibi milliyetçi, muhafazakar ve AKP’nin güçlü olduğu bir kentte bile bu kadar öfke birikimi hayra alamet değildir. 13 milyon sığınmacı/kaçağın neden olduğu politik, ekonomik, demografik baskı artık yönetilebilir olmaktan çıkmıştır."