Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) tarafından yayımlanan rapora göre, şubat ayında erkekler tarafından 36 kadın öldürüldü, 17 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 29 gün süren şubat ayında kaydedilen kadın cinayetlerinin sayısı, 31 gün süren ocak ayından bile fazla oldu. Ocak ayında 31 kadın erkekler tarafından öldürülmüştü.

Hayatına dair karar almak isteyen kadınlar öldürüldü

Şubat ayında öldürülen 36 kadından 17’si boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi, kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2’si ekonomik bahanelerle, 1’i failin evli olduğu kadınla arasını bozduğunu düşündüğü için, 1’i uyuşturucu parası vermediği, 1’i kötü yola düştüğü bahanesi, 2’si kızının ve kardeşinin kararını desteklediği bahanesiyle öldürüldü. 12’sinin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.

Kadınları ‘tanıdıkları’ erkekler öldürdü

Şubat ayında öldürülen 36 kadının 10’u evli olduğu erkek, 7’si eskiden evli olduğu erkek, 7’si birlikte olduğu erkek, 4’ü babası, 3’ü oğlu, 2’si tanıdık biri, 1’i tanımadığı biri tarafından öldürüldü. 2 cinayette ise failin yakınlığı tespit edilemedi.

36 kadından 17’si evinde, 11’i sokakta, 2’si arabada, 2’si otelde, 1’i arazide, 1’i ıssız yerde, 1’i işyerinde, 1’i lojmanda öldürüldü.

Bireysel silahlanmanın artması, kadın cinayetlerini artırıyor

Diğer aylarda olduğu gibi şubat ayında da kadın cinayetlerinde en çok ateşli silah kullanıldı ve bu silahların büyük kısmı ruhsatsız ve kaçak yollardan elde edilen silahlardı. KCDP’nin raporunda bu duruma dair şu ifadelere yer verildi: “Bireysel silahlanmanın artması, ruhsatsız ve kaçak silah ediniminin kolaylaşması kadın cinayetlerini artırıyor. Verilerimiz gösteriyor ki bu ay işlenen 36 kadın cinayetinin 25’i ateşli silahla gerçekleştirildi. Bu durum devletin hem şiddeti önleme politikalarında hem de silah kontrolü konusundaki yetersizliğini gösteriyor. Silahın bu kadar kolay ulaşılabilir olması kadınları sürekli tehlike altında yaşamak zorunda bırakılıyor. Bu durum, kadınların hayatlarını korumak için yeterli önlemlerin alınmadığının ve ciddi bir politik irade eksikliğinin göstergesi olarak eleştirilebilir. Kadın cinayetlerine karşı etkili mücadele, aynı zamanda kapsamlı silah kontrolü politikalarıyla da mümkündür. Kadınları koruyamayan devlet, faillerin bu kadar kolay silah sahibi olmasını da engelleyemiyor.”

‘Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalı’

KCDP raporunda, kaza veya doğal ölüm gibi gösterilen şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşandığı belirtildi. “Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.” Denilen raporda, şubat ayındaki şüpheli kadın ölümleri şöyle sıralandı:

Sedat Peker'den aylar sonra sessizliğini bozdu Sedat Peker'den aylar sonra sessizliğini bozdu
  • Batman’da 4 gün boyunca kayıp olan 26 yaşındaki Rojvelat Kızmaz bir baraj gölünde ölü olarak bulundu.
  • Diyarbakır’da 26 yaşındaki Amine Sevinç, dedesini ziyarete gittiği mezarlığın yakınındaki gölette ölü olarak bulundu.
  • Kayseri’de yaşayan Tülay T. oturduğu apartmanın 6. katından düşerek öldü.
  • Sakarya’da 16 gündür kayıp olan 56 yaşındaki Leyla Demir nehir kenarında ölü olarak bulundu. Leyla Demir daha önce 112’yi arayarak eşinin kendisini darp ettiğini ve öldüreceğini söyleyerek yardım istediği öğrenildi. Leyla Demir’in evli olduğu S.D. ve oğlu U.D. gözaltına alındı. 
Kaynak: Haber Merkezi