Taksi şoförlerinin maruz kaldığı şiddet olayları son zamanlarda artarak devam ediyor. Bu durum, sadece taksi şoförlerini değil, aynı zamanda toplumun genel güvenlik endişelerini de tetikliyor. Ulaşım sektöründe çalışanların güvenliği, şehirdeki yaşayanların günlük hayatını etkileyen önemli bir sorun haline gelmiş durumda.
Taksicilikte en büyük sorunun güvenlik olduğunu belirten taksi şoförü Harun Sevüktekin ‘’Hayat güvencemiz yok. Malum İzmir’de meydana gelen bir olay var. Yani bu işte herhangi bir güvenliğimiz yok. Geceleri her türlü insanı taşıyoruz, madde kullanan dahi oluyor. Allah’a emanet gidiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
‘’İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı’’
Taksici Sevüktekin İzmir’de yaşanan olay ile ilgili:
‘’Saldırmak için genelde ortalaması yüksek olan yaşlı abilerimizi seçiyorlar. Çünkü tepki veremeyeceğini bildiği için ya da bir direnç gösteremeyeceğini bildiği için onlar daha çok bu işte zarar gören insanlar.
Saldırının olduğu gün taksici çalışmayacakmış fakat soğukta kalmasın diye düşünmüş. İnsan olduğu için üzülmüş. 120 lira için insan bunu yapamaz. Yeri geliyor bizler, parası denkleşmeyen öğrencileri, insanları gideceğe yere kadar bırakıyoruz. O kişi zaten kafasında planlı, programlı bir şekilde kurmuş. Kolay değil. İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı’’ dedi.
‘’Yolcunun kör noktada oturması bizi tedirgin ediyor’’
‘’Ben tam arkama oturan yolcuya, kapıda arıza olduğunu söyleyerek çaprazıma alıyorum. Aslında kendimizce önlem almış oluyoruz’’ diyen Sevüktekin, ‘’Kör noktada oturması insanı tedirgin ediyor. Zaten bu olay planlanmış, en kör noktadan programlı bir şekilde ateş edilmiş. Cezaların biraz daha ağır olması gerektiğini düşünüyorum. Şimdi ağırlaştırmış müebbet için adam içeriye girer, yatarım diyor. Yani insanlar artık cezaevine girmekten korkmuyor. Şimdi katletmekle öldürmek aynı şey değil, burada bu adam katledildi. Tamamen bilinçli programı yapılmış olan bir iş ama ne yazık ki ülkemizdeki adalet sistemi biraz farklı işliyor. Tabi yargı bilir yargı verir kararını. Ama şimdi adamlar 25-26 sene hüküm verecekler, 10 sene yattıktan sonra açığa alınacak, üç ayda bir evine çıkacak, iyi halden bırakacaklar. Her şeyden önce bu şekilde yargılamadan önce o adamın tamamen psikolojisi nedir, rahatsızlığı nedir bakılması gerek. Amerika'da işlediği suça göre sınıflandırma var. Şimdi bu adam tamamıyla programlı isteyerek öldürdü. Kazayla insanın ölmesiyle, bilinçli programı öldürmenin arasındaki farklılık olması lazım. Peki, o gün taksici fark etti silahı elinden aldı ve o şahsı vurdu, öldürdü diyelim. Ne olacaktı? Tutuklanacaktı” şeklinde konuştu.
‘’Eşimizin, çocuğumuzun, anamızın duasıyla bu işi yapıyoruz’’
Sevüktekin konuşmasına şu şekilde devam etti:
‘’Ülkemizde bu olaylar çoğaldı, insanlardaki madde kullanımı çok fazla artmaya başladı. O kadar çok insana denk geliyoruz ki bazıları ismini dahi söyleyemiyor. Bu adam erkek olsa sıkıntı yok. Erkek kolundan tutar çıkarırsın ama bu kadın olduğu zaman biz bunu yapamayız. Şimdi alıyoruz, hastaneye götürüyoruz, kendine gelene kadar gözaltında tutuluyoruz, kendine gelecek ifadesini verecek. Biz de ne yapacağımızı şaşırıyor kalıyoruz. Kendi ailemiz var, kendi işimiz var. Kendi annemiz var, kendi kardeşlerimiz var dayanamıyorsun. Ama bu şekilde yaptığımız zamanda işin 3-4 saat sürecek, uzayacak. Benim dört saat durmam da çocuğumun bir ihtiyacını karşılayamam demek. İnsan hayatının bu kadar ucuz ya da basit olmaması gerekiyor, bu güvenlik korkusuyla yaşamak istemiyoruz. Allah’a emanet, eşimizin, çocuğumuzun, anamızın duasıyla bu işi yapıyoruz.’’