İYİ Partili Nevşehir Belediyesi, Susurluk Kazası'nda ölen suç örgütü lideri ve Bahçelievler Katliamı'nın faillerinden Abdullah Çatlı'nın ismini kentteki Borsa Kavşağı’na verdi. Belediye meclisi tarafından alınan kararı kamuoyu ile paylaşan Belediye Başkanı Rasim Arı, “Bu şehrin meclis üyeleri kendi evlatlarına nasıl sahip çıktığını 28 yıl sonra ortaya koymuştur. Bu şehirde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Herkes seçilmiş belediye başkanına saygı duymayı öğrenecek. Öğrenemeyenlere önce ben sonra da Nevşehirli öğretir” ifadelerini kullandı.
Nevşehir'in kahramanıymış!
Abdullah Çatlı'nın ağabeyi Zeki Çatlı da kararı sosyal medya hesabı üzerinden "Olması gereken oldu" diyerek kutladı. Zeki Çatlı, karar sonrası açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Nevşehir'de "Borsa Kavşağı" olarak bilinen yerin adı "Abdullah Çatlı Meydanı" oldu. Daha önceki belediye başkanlarının yapamadığı bir kahraman adının bulvara verilme olayını Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı yüreklilik göstererek gerçekleştirmiştir. Memleketimiz Nevşehir'in kahramanlarına sahip çıkarak büyük yüreklilik gösterip, nice vatan sevmezi karşısına almak uğruna vefadan vazgeçmemiştir. Bütün gayretlerinden, çalışma ve fedakarlıklarından dolayı Sayın Rasim Arı''ya teşekkür ediyor, alnından öpüyorum."
Katliamlarda izi var
Abdullah Çatlı, 3 Kasım 1996'da Balıkesir'in Susurluk ilçesi yakınlarında yaşanan ve tarihe Susurluk kazası olarak geçen trafik kazasında öldü.
1980 öncesi dönemde MHP'nin gençlik teşkilatı Ülkü Ocakları'nda yöneticilik yapan ve ülkücü hareketin "sembol" isimlerinden olan Çatlı, Bedrettin Cömert cinayetinden Abdi İpekçi'nin öldürülmesine, Ankara'da 7 TİP'linin can verdiği Bahçelievler Katliamı'dan (8 Ekim 1978) İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde 7 öğrencinin yaşamını yitirdiği Beyazıt Katliamı'na (16 Mart 1978) kadar birçok kanlı olayla birlikte anılıyor.
Bahçelievler Katliamı davasında yargılanan Haluk Kırcı, mahkemede 7 TİP’li öğrenciden 5’ini kendisinin, 2’sini de Abdullah Çatlı’nın öldürdüğünü itiraf etmişti. Kırcı, “O günkü şartlar içinde inanmış bir militandım. İliklerime kadar inanmıştım. Yüz kişi de gelse öldürecektim” demişti.