İçişleri Bakanlığı’nın Suriye uyruklu sığınmacılara verdiği vatandaşlıkları da yargıya taşıdıklarına işaret eden Dervişoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya seslenerek “Hem gayrimenkul alımı ile hem de vatandaşlık kanunu üzerinden Türk vatandaşlığının Suriyelilere dağıtılması kanunen mümkün değilken, siz, 238.000 Suriyeli sığınmacıya hangi kanunun amir hükmüne göre bu vatandaşlıkları dağıttınız?” diye sordu.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Suriyeli sığınmacılara verilen vatandaşlıkların iptali için İYİ Parti olarak dava açtıklarını, Danıştay’ın önünde yaptığı basın açıklamasıyla duyurdu.
“Türk milletinin bugününe ve istikbaline doğrudan tesir eden bir beka sorununu, kamuoyunun dikkatine sunacağız” diyerek sözlerine başlayan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu; “Bu öyle önemli bir meselesidir ki, beni bu açıklamayı Danıştay’ın önünde yapmaya mecbur etmiştir. Beni hepiniz tanıyorsunuz. Ben öyle sıradan sebeplerle sokakta basın toplantısı yapacak bir siyasi kişilik değilim. Mesele önemlidir. Mesele, iktidar eliyle Türkiye’nin demografik bir işgale maruz bırakılmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Türk milli kimliğinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğunu belirten İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu; “Sığınmacı ve kaçaklar konusunda bugüne kadar hamaset değil, icraat üretme misyonuyla hareket eden İYİ Parti, Milli Göç Doktrini'ni ortaya koymuş ve Türkiye'de “planlı geri dönüşü” ortaya koyan tek siyasi parti olmuştur. İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de, yalnızca Türk milletinin menfaatlerini esas alarak, hukuki zeminde ve somut bir adımla harekete geçmiş bulunmaktadır.” dedi.
“AK Parti’nin dağıttığı vatandaşlıklar iptal edilecek”
“İYİ Parti’nin atacağı bu hukuki adımla, AK Parti tarafından sığınmacı ve yabancılara dağıtılmış olan 100 binlerce vatandaşlık iptal edilecek, bundan böyle ecdadımızın mücadele cehdi ile kazanılmış Türk vatandaşlığı, döviz karşılığında satılamayacaktır.” diyerek konuşmasına devam eden İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Son 7 yılda yabancılara 309 bin konut satışı gerçekleşmiştir. İstatistikler bu konut satışlarının en az yarısının vatandaşlık karşılılığında olduğunu ortaya koymaktadır. Gayrimenkul karşılığı vatandaşlık, sadece satın alan kişiyi değil aynı zamanda aile üyelerini de kapsadığından, en az 500 bin kişinin bu yöntemle Türk vatandaşlığına geçirildiği anlaşılmaktadır. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 12. maddesinde hangi şartlarda istisnai vatandaşlık verileceği açıktır. Sınırlı sayı ilkesi gereğince, bu şartların içerisinde “döviz karşılığında vatandaşlık satmak” asla söz konusu değildir. Ancak bir Cumhurbaşkanlığı kararı ile yürürlüğe konulan, Türk Vatandaşlığı Kanunu Yönetmeliği’nin 20 maddesinde, para ile taşınmaz mal alımı karşılığında Türk vatandaşlığının verilmesi mümkün hale getirilmiştir. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin şartların kanunla düzenlenmesini emretmektedir”
“Danıştay’a dava açmış bulunuyoruz”
Hiçbir yönetmeliğin kanunun üzerinde olamayacağının altını çizen Dervişoğlu; “Dolayısıyla Cumhurbaşkanı tarafından istisnai yollarla dağıtılmış vatandaşlıkların istisnasız tamamı hem Anayasa’ya aykırı hem de kanuni dayanaktan yoksundur. Döviz ve gayrimenkul alımı karşılığında verilmiş vatandaşlıkların tamamı kanunlara aykırıdır. İşte bu sebeple, Türk milletinin hukukunu, Türk vatandaşlığının şerefini ve itibarını korumak maksadıyla; Biz İYİ Parti olarak- para karşılığında dağıtılmış tüm vatandaşlıkların iptali için Danıştay’a dava açmış bulunuyoruz” dedi.
“Müracatı şahsım adına yaptım”
İYİ Parti olarak, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kanunlara aykırı olarak Suriyeli sığınmacılara dağıtılmış 238 bin vatandaşlığın tamamının iptali için hukuki süreç başlattıklarını açıklayan Dervişoğlu, “Ben müracaatı şahsım adına yaptım her Türk vatandaşının başvurabileceği bir hukuki yöntemdir. Açmış olduğumuz davalar hukuki temelleri itibariyle son derece haklı ve somut delillere dayanmaktadır. İYİ Parti'nin ve şahsımın açmış olduğu bu dava neticesinde, hukukun tecelli etmesiyle, 100 binlerce sığınmacı ve yabancıya hükümet tarafından dağıtılmış vatandaşlıkların tamamı iptal edilecektir. Hiç kimse unutmamalıdır ki, Türkiye bir kupon arazi, Türk vatandaşlığı ise eşantiyon değildir. Türkiye'nin bir mülteci kampı haline gelmesine asla izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
