Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Temmuzda enflasyon farkı yanında, refah payı artışını da dikkate alan bir düzenleme yapacağız. Memurlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yine tutacağız" açıklamasından sonra gözler memura temmuz ayında yapılması beklenen zamma çevrildi. Memura yapılacak zammı ve 14 Mayıs seçimlerini geçmişte Kamu Sen Başkanlığı yapmış İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk’a sorduk. Koncuk’un sorulara yanıtları şöyle:
“Ekonomik kayıpların sebebi Türkiye’nin ekonomik gerçekleri ile örtüşmeyen TÜİK enflasyonudur”
Türkiye Kamu Sen Başkanlığı görevini yürütmüştünüz. Şu an memurların aldığı maaşlar hakkında ne söylemek istersiniz? Memurlar hak ettikleri ücreti alabiliyorlar mı?
“Memurlar ve emekliler aslında 2018 Genel Seçimlerimden bugüne çok ciddi ekonomik kayıp yaşadılar. Bunun en temel sebebi Türkiye’nin ekonomik gerçekleri ile örtüşmeyen TÜİK enflasyonudur. Manipüle edilen enflasyon rakamları ile zam verilen memur ve emekli maaşları tüm girdi ve diğer artışlar karşısında tarihin en düşük alım gücüne düştü maalesef. Birçok kalemde son iki yılda yüzde 400-500 oranında artış yaşanırken memur ve emekliler son derece komik zam artışı alabildiler. Bu durumu düzeltmek için, bugün yüzde 100 bile zam yapmak yeterli olmayacaktır. Türk-İş’in Nisan 2023 tarihindeki açıklamasına göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 33 bin 15 TL olmuştur. Bu rakam karşısında asgari ücret 8500 TL, en düşük emekli maaşı 7 bin 500 TL, ortalama memur maaşı 11 bin TL’dir. Dolayısıyla ilk hedefimizin çalışanlar ve emekli maaşını yoksulluk sınırı seviyesine çıkarmak ve devamında yapılan işin önemi ve özelliğine göre ilave artışlar yapmak olmalıdır.
“Torpilli atama devam ederse ülke kaybeder”
Hükümet memur alımlarında mülakatı kaldıracağını ilan etti, sizlerin konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Mülakat kamuya memur alımlarda mutlaka kaldırılarak KPSS puan üstünlüğüne göre atama yapılmalıdır. Ayrıca yönetici atamada da mülakat kaldırılarak yerine liyakat ve kabiliyeti esas alan bir sistem getirilmelidir. Aksi takdirde torpilli atama devam eder ve layık olanlar yerine yandaşlar yönetici olmaya devam eder, sonuçta ülke kaybeder.
“İstihdam yaratmadan bir toplum var etmek sadece günü kurtarmaktır”
Seçime ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir?
Bu seçim sonuçları ülke geleceği için büyük öneme sahiptir. Hepimiz biliyoruz ki, yolsuzluk, hırsızlık pek çok alanda vardır. AKP 21 yılın sonunda, milyonlarca genç işsiz, geçim aczi içimde bir toplum var etmiştir. Bir takım sosyal yardımlar verdiği bir kitle yaratarak yoksulluğu bitirmek yerine, yoksulluğu istismar ederek, lehine kullanmayı tercih etmiştir. Halbuki asıl olan, yoksulluğu bitirmek, adil gelir dağılımını sağlayarak, insanlara, insanca yaşayacağı bir iş temin edebilmektir. Sosyal yardımlar elbette verilmelidir ancak istihdam yaratmadan, üç kuruşla geçinmek zorunda bir toplum var etmek, sadece günü kurtarmaktır. Bu halk Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hazinesinin verimli kullanılması ile çok daha iyi şartlarda yaşayabilir. Bu millet bir lokma bir hırka anlayışının, çok daha ötesinde rahat ve huzurlu bir hayata sahip kılınabilir. Genç işsizlik bitirilebilir. Yeter ki yandaşları zengin etmek, ülke kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekmek yerine halkı esas alan politikalar üretebilelim. Tüm bu ve başka sebeplerle bir değişim şart olmuştur.
“Sandıkta gereken cevap verilmeli”
Ülkemiz yeni bir döneme girmektedir. Bugüne kadar hangi siyasi partiyi desteklemiş olursak olalım, 21 yıl sonunda geldiğimiz bu olumsuz noktayı görmek ve buna göre karar vermek zorundayız. AKP’nin milletten ne kadar uzaklaştığı, yaşadığımız problemlere yönelik bir fikir üretemediği ve kendisini tekrar etmekten başka bir şey yapamadığı açıktır. Ülke ve milletimizin geleceğinin AKP ile daha kötüye gitmesine izin verilmemeli ve sandıkta gereken cevap verilmelidir. Başka Türkiye yok.”