İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 tarihinde 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin de yaralandığı bombasaldırıya ilişkin 36 sanıklı davanın ikinci duruşması bugün yapıldı. Davada sanıkların tahliye talebi reddedildi. Duruşma, 25 Eylül’e ertelendi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmada, bazısı Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bulundukları cezaevinden katılan toplam 26 sanık hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan ve bomba bulunan çantayı bıraktığı tespit edilen Alham Albashır, ifadesini değiştirerek, “Bombayı Suriye’den getirdiğimizi söylemiştim ama bombayı Bilal Türkiye’de teslim aldı. Ayrıca beni takip ediyorlardı. Kimseye de zararım olmamıştır” dedi.

Albashır’ın ifadesinden öne çıkanlar şöyle:

"Suriye sınır duvarından atlayıp Türkiye'ye geçtim"

“Suriye sınırında duvarın yakınına bırakıldım. Orada biraz bekledik, sonra duvarı atlayıp Türkiye’ye geçtim. Patlayıcı o sırada yanımda değildi. Böyle bir şey olacağını bilmiyordum. Bir araba geldi, bir Türk bizi aldı ve başka bir araca götürdü. Sonra yine başka bir araca bindik ve İstanbul’da bir eve götürüldüm.“

“Bombayı Suriye’den getirdiğimizi söylemiştim ama öyle olmadı. Çünkü bombayı Bilal Türkiye’de teslim aldı. Olay günü Taksim’e doğru yola çıktık. Arabadayken Bilal de arkada oturuyordu. Bilal indi, çantayı bana verdi ve ‘İn, çarşıda bir yere otur’ dedi. O gün hiçbir şey yememiştim. Simit aldım ve bir yere oturdum. Bana Hacı’dan bir video geldi. Biri arkamdan videomu çekmiş. Bu videoyu görünce korktum. Çantayla oynadım ve bombayı görünce polisi aradım ama Türkçe bilmiyordum. Hacı bu esnada bana mesaj atarak ‘Yürü, arkana bakma ve çantayı bırak’ dedi. Çantayla biraz oyalandım ve sonra oyalandığım yere çantayı bıraktım. Oradan kalkıp taksiye bindim ve olay yerinden uzaklaştım. Taksiden sonra da Ahmet diye biri beni arabasına aldı ve başka bir yere götürdü“

"Biz Bilal’i ailecek yok sayıyoruz, adaletinize sığınıyorum”

Firari sanık Bilal Hassan’ın kardeşi olan sanık Ahmad Alhaj Mwas savunmasında, “Ben ve ailem tamamen suçsuzdur. Bilal’in yaptığı eylemden biz razı değiliz. Bilal kaçakçılık işi yapardı. Bazen evden gider 3-4 ay gelmezdi. Hemen hemen her ay numarasını değiştirirdi. Patlama olayından sonra annem beni aradı ağlayarak. Bana ‘Hemen Suriye’ye dön, İstanbul’da olan patlama Bilal sebebiyle oldu’ dedi. Annem de sosyal medyada görmüş. Ben ilk etapta inanmadım. Allah kimsenin başına vermesin. Bilal’in nerede olduğu veya bulunduğuyla ilgili bir bilgim yoktur. Biz Bilal’i ailecek yok sayıyoruz, adaletinize sığınıyorum” şeklinde konuştu.

Diğer sanıklar ise tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, firari sanıklar hakkındaki yakalama emirlerinin ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 25 Eylül tarihine bıraktı.

Editör: Halide Tonga