DEM Parti İstanbul İl Örgütü, Kobani Davası'nda verilen cezaları protesto etti. Açıklamada, "Kobani davası, sarayın eliyle yazılmış bir senaryodur. Demokrasi adına Türkiye tarihinde büyük bir şans olabilecek bir fırsat iktidar tarafından yok edilmiştir. Türkiye demokratikleşme için yol ayrımındadır. Türkiye ve Orta Doğu'da IŞİD benzeri örgütlerin önü açılmıştır" denildi.
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yanı sıra HDP'li üye ve yöneticilerin de aralarında bulunduğu 18'i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani Davası'nda karar bugün açıklandı. Selahattin Demirtaş 42 yıl, Figen Yüksekdağ 30 yıl hapis cezasına çarptırılırken, çok sayıda HDP yöneticisine de ceza yağdı.
Kobani Davası'nda verilen cezalar İstanbul'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) üyeleri tarafından protesto edildi. Kadıköy'de Halitağa Caddesi'ndeki protestoya DEM Parti, TİP, EMEP, SODAP, TÖP, SYKP, ESP ve çeşitli siyasi partilerin üye ve temsilcileri de katıldı.
Kobani davasındaki cezalara ilişkin DEM Parti İstanbul İl Örgütü tarafından yapılan açıklama şöyle:
"Bugün Türkiye'nin en büyük siyasi kumpas davasının sonuna geldik. Bu bir hukuk davası değildir. Dosyanın içeriğine bakıldığı zaman hukukla bir alakası olmadığını göreceksiniz. Bunu defalarca dile getirdik. Gizli tanıklarla, zorlama yorumlarla hazırlanan ve siyasi erkin yönlendirdiği bir kumpas davasıdır. Bugün normalleşmeden bahsedenler için Kobani kumpas davası bir milat olacaktır. Bu siyasi kumpas davasında verilen kararın, aslında önümüzdeki dönemde Türkiye'nin hangi hatta gireceğinin bir göstergesi olacağına hep birlikte şahitlik edeceğiz. Bu tür kumpas girişimlerini birlkte mücadeleyle aşabiliriz.
Kobani davası, sarayın eliyle yazılmış bir senaryodur. Demokrasi adına Türkiye tarihinde büyük bir şans olabilecek bir fırsat iktidar tarafından yok edilmiştir. Türkiye demokratikleşme için yol ayrımındadır. Türkiye ve Orta Doğu'da IŞİD benzeri örgütlerin önü açılmıştır. Tüm demokrasi güçlerin ve vicdan sahibi olan herkesin ortak beklentisi kanunların işlemesi ve Kobani kumpas davasındaki arkadaşlarımızın beraat alması iken Türkiye'yi karanlığa sürüklemek isteyenler toplumun vicdanını hiçe sayarak tam tersi kararlar vermiştir."