İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda başkanlık seçimi bugün oy verme işlemiyle başladı. Baroya kayıtlı 64 bin 72 seçmenin oy kullanması için 161 seçim sandığı kuruldu. 12 adayın yarıştığı seçimde oy verme işlemi saat 17.00’de sona erdi. Açılan sandıklardan gelen ilk verilere göre İbrahim Özden Kaboğlu, 1497 oy ile önde.
Duvar'dan Can Bursalı'nın haberine göre; dünyanın en büyük baroları arasında yer alan İstanbul Barosu’nda iki gün süren Olağan Genel Kurul’da oy verme işlemi sona erdi, sandıklar kapandı. Yaklaşık 65 bin üyesi olan baronun seçimlerinde katılım önceki yıllarla aynı seviyedeydi. Seçimde yaklaşık 35 bin avukatın oy kullandığı belirtildi.
Savaş İşliyen adaylıktan çekildi
12 adayın yarıştığı seçimde, bağımsız aday Savaş İşliyen dün akşam saatlerinde Genel Kurul devam ederken adaylıktan çekildiğini duyurdu.
Seçimden önce bölünen Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, iki adayla yarıştı. Mevcut İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç ile Ali Gürbüz, grubun adaylarıydı. Değişim için Avukatlar Grubu’nun adayı ise Prof. İbrahim Kaboğlu oldu. Avukat Hakları Grubu adına Turgay Bilge yarışırken, Avukatların Yükselişi Grubu’nun adayı ise Hasan Kılıç’tı.
Türkan Kara Genç Avukat Hareketi’nin adayı olarak baro başkanlığı yarışında yer aldı. Bağımsız Avukatlar Grubu’nun adayı ise Abdulhalim Yılmaz’dı. İstanbul Avukat Hareketi’nin adayı olarak Metin Uraçin yarışa katılırken, Değişim için Güçlü Baro Grubu’nun başkan adayı Mert-Er Karagülle oldu. İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu Hakan Çatak’la yarıştı, Yasin Çatak ise seçime bağımsız aday olarak katıldı.
Açılan sandıklardan gelen ilk sonuçlar şöyle:
İbrahim Özden Kaboğlu: 1497
Hasan Kılıç: 1410
Turgay Bilge: 1309
Ali Gürbüz: 826
Filiz Saraç: 769
Hakan Çatak: 440
Abdülhalim Yılmaz: 314
“Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir”
Seçim sonrası basın açıklaması yapan ve “Bütün kurumları kucaklayacağız” diyen yeni başkan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Sonuçlar İstanbul Barosu’nun kazandığını gösteriyor. Biz hiçbir zaman dışlayıcı olmayacağız. Hukuku etkili kılmak için yola çıktık, demokratik hukuk devleti için, insan haklarına dayanan laik ve demokratik hukuk devleti için yola çıktık. Ve sizler oylarınızla vaatlerimize oy verdiniz. Biz toplumumuza belirttiğimiz vaatleri bu akşamdan itibaren, yarın sabahtan itibaren teker teker uygulamaya koyacağız. Birincisi şu anda yürürlükte olan mevzuat içerisinde yapılabilecek olanlar. İkincisi yasal önerileri, üçüncüsü ise anayasa karşısındaki tavrımız. Bu çerçevede hiç kimse unutmasın ki İstanbul Barosu bir şirket değildir. İstanbul Barosu, kamu hizmetini icra eden, hukuku öne çıkaran, hukukun üstünlüğünü savunan avukatların üyeliğini yaptığı koca bir örgüttür.”
"Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995'te yapıldığı gibi, tıpkı 2001'de yapıldığı gibi 1995'te başlangıç kısmındaki ırkçı ifadeler çıkartıldı. 2001 değişikliğinde ise madde 14'e İnsan Hakları'na dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet kavramı konuldu, tanımı yapıldı. O zaman 1961'de öngörülmüş olan İnsan Hakları'na dayanan devlet kuralı, 2001'de Anayasa'ya yeniden girmiş oldu. İnsan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet...Yani daha ileriye götürüldü. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi de kararlarında artık insan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet tanımını kullanmaya başladı. Biz hepimiz hep birlikte hak, hukuk adalet için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik sosyal hukuk devletini savunacağız."
