Saymaz, İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Ayşen Kurt ve eşi Yahya Kurt ile saldırgan Ahmet Çelik arasındaki pazarlığın detaylarını şu ifadelerle anlattı.
Ayşen Kurt’un eşi Yahya, Ergen’i öldürtmeye karar verdi. Geçen yıl aralık ayında azmettirici Ahmet Çelik’i arayarak, oteline çağırdı. Yaptıkları görüşmede Çelik’e “Ergen, eşimin namus ve şerefine ilişkin yazılar paylaşıyor. Öldürülmesi lazım” dedi. Çelik ise Ergen’in ilçe başkanı olduğunu hatırlatarak, “Siyasi tarafa çekilebilir” diye karşılık verdi. Kurt, “Görevden aldırabilirim” diye konuştu. Çelik, “O zaman yaparız” dedi. Ayşen Kurt, eşinin söylediği üzere, Ergen’in ilçe başkanlığından alınmasını sağladı.
Ergen ilçe başkanlığından alındıktan sonra Yahya Kurt, Çelik’i aradı ve “Görevden ayırdık. Gel, görüşelim” dedi. Otelde görüştüler. Kurt, azmettiriciye Ergen’in evinin krokisini, telefon numarasını, çalıştırdığı restoranın yerini ve kullandığı aracın plakasını verdi. “Ergen’i öldürün” dedi. Suikastte kullanmaları için 50 bin TL’yi teslim etti. Çelik, iki gün sonra tetikçi Selahattin Oğuz’la görüşüp Ergen’i vurması için anlaştı. Kurt’tan aldığı paranın 20 bin TL’sini Oğuz’a verdi. Oğuz, “İşi bitmiş bil” dedi. Çelik, yaptığı araştırmada, Ergen’in üç çocuk babası olduğunu, çocukların küçük olduğunu öğrenince “Bu bizi vicdanen rahatsız eder” diyerek, öldürmek yerine ayaklarına sıkılmasına karar verdi.
Ergen, ilçe başkanlığından alındıktan bir ay sonra, 31 Ocak’ta, evinin önünde vuruldu. Çelik, Kurt’un oteline geldi. Saldırı görüntülerini izlettikten sonra “Biz söz verdiğimiz olayı tamamladık. Öldürmedik, ayağına sıktık” dedi. Anlaştıkları 20 milyon TL’yi yarı yarıya indirerek, Kurt’tan 10 milyon TL istedi. Kurt, “Önden 450 bin TL ödeyeceğim” dedi. Parayı sarı torba içinde teslim etti. Kurt, firari vaziyetteki tetikçi Oğuz’u bularak, 350 bin TL’yi ona verdi. Oğuz, “Paranın kalanını al, sana güveniyorum” dedi. Çelik, tetikçiyi “Sakın yakalanma” diye tembihledi. Çelik, teslim olduktan sonra verdiği ifadesinde, Oğuz’la arasındaki görüşmeyi şu şekilde anlattı:
“Yahya Kurt’tan geri kalan parayı alamazsak, yakalandığında, bu olayın azmettiricisinin Yahya ve Ayşen Kurt olduğuna, Kurt’un 10 milyon TL karşılığında olayı gerçekleştirmek için kendisini yönlendirdiğine dair ifade vereceksin diye talimatlandırdım. Kendisi, ‘Aksi bir durum olursa ilk verdiğim ifadeyi değiştirir, bu şekilde ifade veririm’ dedi ve anlaştık.”
Çelik, saldırıdan dört gün sonra Kurt’un oteline gitti. Alacak üzerine pazarlık etiler. Kurt, 3 milyon TL verebileceğini söyledi. Çelik, 10 milyon TL olan alacağını 5 milyon TL’ye indirdiğini belirtti. Kurt, “Veremem” dedi. Ne mi oldu? İlk olarak 9 Şubat’ta Ergen’in cep telefonuna mesaj gönderildi. Mesajda şu ifadeler yer alıyor:
“Ben size silahlı saldırıyı yapan Selahattin Oğuz’un akrabasıyım. Bu olay Oğuz’a farklı anlatıldı. Senin ırz düşmanı olduğun, Ayşen Kurt’la aranda ilişki olduğu söylendi. Yahya ve Ayşen Kurt, seni öldürtmek için 20 milyon TL karşılığında Oğuz ile anlaştı. Sana bir video kaydı atacağım. Olayla ilgili bir kişinin daha olduğunu ve teslim olarak her şeyi anlatacağını…”
O kişi, Ahmet Çelik’ti. Çelik’in yakalanmasına gerek kalmadı. Çünkü bir gün sonra karakola gidip ihbarda bulundu. İfadesinde şöyle dedi:
“Kurt’un bize Ergen’i para karşılığı öldürmeye çalışıp bizim de ayaklarından vurmamızdan dolayı istediğimiz 5 milyon TL’yi vermemesi üzerine karakola gelerek, samimi ikrarda bulunmaya karar verdim.” Kayıtta söz edilen videoyu kendisinin çektiğini belirten Çelik, şöyle dedi: “Videoyu Kurt bize paramızı vermez ise delil olması niteliğinde çektim. Videoyu çekerken özellikle paraların seri numarasını ve hangi bankadan çekildiğinin görünmesi için özel olarak çektim.”