Aralık ayında Ankara'da gerçekleşen güvenlik zirvesinin ardından,  Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın katılımıyla Irak’ın başkenti Bağdat'ta ikincisi gerçekleştirildi. "Türkiye-Irak Güvenlik Mekanizması Görüşmesinin ardından 7 maddelik ortak bildiri yayınlandı. Aralık’taki görüşmede Irak, PKK'yı "ortak tehdit" olarak tanımlarken bu defa ilk kez "yasaklı örgüt" olarak tanımladı.

PKK’nın bölgedeki varlığını sona erdirmeye yönelik kararlılığını dile getiren Ankara, son dönemde olumlu mesajlar aldığı Bağdat ile ortak hareket etme arayışında. Güvenlik ve terör uzmanı Dr. İmbat Muğlu, “Irak yönetimi de Barzani yönetimi de artık tüm terör örgütlerinden arınmış bir ülke istiyor” dedi.

 “Terörün hem KCK yapılanmasını hem de dağdaki kadrolarını topyekûn ortadan kaldırmak amaçlanıyor.”

Süleymaniye konusuna dikkat çeken Muğlu, Erbil’in terör örgütlerinden arındırıldığı gibi Süleymaniye içinde benzer adımların atılması gerektiğini belirtti;

Şırnak'ta JİTEM amblemli beyaz torosun sahibi uzman çavuş açığa alındı Şırnak'ta JİTEM amblemli beyaz torosun sahibi uzman çavuş açığa alındı

“Zaten Cumhurbaşkanımızın, Dışişleri Bakanımızın ve Milli İstihbarat Teşkilatımızın söylemleri çerçevesinde Türkiye’nin, Süleymaniye dâhil birçok noktaya eş zamanlı operasyon yapılacağının kesin ve net bir şekilde göstermiş oluyor.  

Üç ay içerisinde son dönemde bakıldığı zaman özellikle son yıllarda bu kadar yakın bir diyalog ve ilişki olmuyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız seçimden sonra Irak'a ziyaret gerçekleştirmeyi düşünüyor. Bu görüşmeler ve ziyaret çerçevesinde, Türkiye'nin Irak hükümetiyle ve Irak Kürdistan bölgesi dediğimiz bölgeyle ortak hareket ederek terörün hem KCK yapılanmasını hem de dağdaki kadrolarını topyekûn ortadan kaldırmak amaçlanıyor. Bunu yaparken de hem başta Irak'ın toprak bütünlüğü hem de Türkiye'nin sınır güvenliği sağlanacaktır. Türkiye’den üst düzey gerçekleştirilen bu ziyarette büyük ihtimalle bu çerçevede olacaktır. Öncelikle güvenlik meselesi gündeme gelecektir.”

“Celal Talabani’nin oğlu Bafel Talabani, yıllardır Amerika ile olan ilişkilerini ve PKK ile olan bağını hiç koparmadı.”

Celal Talabani’nin oğlu Bafel Talabani’nin PKK terör örgütüyle olan ilişkilerini de dile getiren Muğlu, sözlerine şu şekilde devam etti;

“Bafel Talabani, hem Fransa'da hem de İngiliz ordusunda uzun dönem askeri eğitimler aldı. Yıllardır Amerika ile olan ilişkilerini ve PKK ile olan bağını hiç koparmadı. Babasının ölümünden sonra da bu alanı tamamen kendi kontrolüne aldı. Yine aynı şahıs bugün Suriye'nin kuzeyinde PKK-YPG terör örgütünün sözde lideri olan Mazlum Kobani adlı teröristle de çok yakın ilişkileri var. Mazlum Kobani denilen terörist Süleymaniye'ye gidip Bafel Talabani ile görüşüyor ya da Bafel Talabani Suriye'ye gidip bu teröristle bir araya gelip amaçları Türkiye'ye nasıl hızlı hareket yapılabilir. PKK terör örgütüne nasıl destek sağlanabilir? Bununla ilgili çalışmalar yapıyorlar.”

“Büyük bir operasyon gerçekleştireceğini tahmin ediyorum. Çünkü Süleymaniye de ipler tamamen PKK'nın eline geçmiş durumda.”

Dr. Muğlu, Süleymaniye’nin PKK terör örgütünün neredeyse zapturaptı altında olduğunu vurguladı. Kontrol noktalarından geçişte peşmerge yerine PKK terör örgütünün çeşitli güvenlik kontrol noktaları oluşturduğunu söyleyen Muğlu, “ Yani PKK terör örgütü şimdi kontrolü yapacak seviyeye gelmiş orada. Burada zaten İçişleri Bakanımız, Milli İstihbarat Teşkilatı ve bununla ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri ile Milli Savunma Bakanlığı birimleri de teyakkuzda. Bu konularda Sayın Cumhurbaşkanımıza da geçmiş dönemlerde raporlar sunuluyordu ve bu raporların içerisinde bugün bu görüşmeler sağlanıyor.  Büyük bir operasyon gerçekleştireceğini tahmin ediyorum. Çünkü Süleymaniye de ipler tamamen PKK'nın eline geçmiş durumda. Bu gidişat iyi bir gidişat değil. Kandil’in dağ yapılanmasının aynısını bir Süleymaniye de yapmak istiyorlar. Türkiye bu konuda gerekli olan tedbirleri ve kontrolleri yapıyor. Bununla ilgili de bu üçlü görüşmeler büyük ihtimalle operasyon tarihini de bekleyecektir diye düşünüyorum” dedi.

 “Türkiye için Kerkük ve Musul kırmızıçizgimizdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözlerini hatırlatan Muğlu, “Soydaşlarımız olan Türkmenlere, Kerkük, Musul gibi Süleymaniye gibi yerlerde yaşam hakkını tanımak istemiyorlar. Türkiye için Kerkük ve Musul kırmızıçizgimizdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirdiği bir sözü var; Süleymaniye eğer Erbil gibi PKK ile arasına mesafe koymazsa bir gece ansızın gelebiliriz diyor.  

Irak yönetimi de Barzani yönetimi de artık tüm terör örgütlerinden arınmış bir ülke istiyorlar, huzur istiyorlar. Ve bunu isterken de ne İran'ın varlığını ne de Amerika'nın varlığını istemiyorlar. Çünkü İran'ın Irak'taki gücü ve oradaki hükmü yine aynı şekilde Amerika'nın işgali. Irak devletini artık yıpratmıştır. Ve bu konuda da kesinlikle geri adım atmayacaklarını ve bu ülkelerden de artık herhangi bir talepleri olmadan kendi ayakları üzerine, kendi güvenliklerini, kendi yönetimlerini, bütün alanları birlikte kuracakları düşüncesiyle Türkiye'ye yakın politika izlemek istiyorlar.”

“Terör örgütünden temizlenmek ve huzur bulmak isteyen Irak yönetimi de Türkiye ile ortak hareket etmek istiyor”

Türkiye’nin 100 yıldır Irak'ın toprak bütünlüğünü en çok savunanlardan olduğunu ifade eden Dr, Muğlu, “Türkiye her türlü ilişkisini menfaat beklemeden tamamen saf duygularla yapıyor.” Dedi.

Muğlu, “Şu an Irak’ta, İran yanlısı birçok yönetim faaliyet gösteriyor. İran'a aykırı bir hareket tarzı olursa aynı gün bir kaos ortamı yaratılıyor bu durum hatta meclisi kapatacak ya da hükümeti devirecek seviye gelmekte. Türkiye hiçbir zaman böyle olmadı. Türkiye bugün Irak Türkmen cephesi yönetimini dahi Irak'ın toprak bütünlüğüyle birlikte hareket etmesi konusunda yanında oluyor ve bu konuda da iş birlikleri yapıyor. Yani Türkiye Suriye'de toprak bütünlüğünü nasıl savunuyorsa bugün Irak'ta da aynı toprak bütünlüğünü savunmakta.

Terör örgütünden temizlenmek ve huzur bulmak isteyen Irak yönetimi de Türkiye ile ortak hareket etmek için Bağdat'ta üç bakanımızı ağırladı. Türkiye'de bu görüşmesiyle terörle mücadele söz konusu olunca ne olursa olsun asla taviz vermeyeceğini de bir kez daha dünya kamuoyuyla paylaşmış oluyor” diyerek Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlığını belirtti.

Muhabir: Sibel Yazıcı