Irak, sürekli yönetim zorlukları, demografik baskılar ve ekolojik tahribat gibi birbirini kesen çoklu krizleri en yakıcı yaşayan ülkelerden. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) Irak'taki Temsilcisi Auke Lootsma, Irak'ın yerel gazetelerinden Es-Sabah'a yaptığı açıklamada, ülkedeki sıcaklığın, küresel rekor sıcaklık artışından 2-7 kat daha hızlı artması nedeniyle iklim krizine karşı en savunmasız ülkeler arasında beşinci sırada yer aldığını söyledi.

Kum ve toz fırtınalarından en çok etkilenen ülkelerden

Irak'ın iklim krizi nedeniyle yılda yaklaşık 400 bin dönüm tarım arazisini kaybettiğini belirten Lootsmai, bataklıkların kuruması, arazi bozulması ve çölleşme gibi iklim krizinin Irak'ı Orta Doğu'da kum ve toz fırtınalarından en çok etkilenen ülkelerden biri haline getirdiğini belirtti.

20 yılda yüzde 4 çölleşme

Irak'ta 2020-2021 dönemindeki yağışlı mevsimin 40 yılın en kurak ikinci mevsimi olduğunu ifade eden Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi, Irak hükümetinin uluslararası toplumla iş birliği içinde iklim kriziyle mücadele etme, zorluklarıyla yüzleşme ve etkileriyle başa çıkma kapasitesini geliştirmek için çaba sarf ettiğini vurguladı. Iraklı uzmanlar da ülkenin iklim sorunundan en fazla etkilenen devletler arasında olduğunu ve son 20 yılda yüzde 4 çölleştiğini belirtti.

BM raporu

Birleşmiş Milletler Siyaset ve Barış İnşası Dairesi'nin (DPPA) Nisan 2023'te yayımladığı "Irak'ta İklim, Barış ve Güvenlik Arasındaki Etkileşimler" başlıklı rapora göre, Irak'ta iklim krizinin hızla kötüleşen etkisi, siyasi belirsizliği artırabilir, zorlu ekonomik perspektifleri daha da güçleştirebilir, iç gerilimleri tırmandırabilir ve sonunda ülkede istikrarsızlığa neden olarak sınırlarının ötesini etkileyebilir. Irak'ın en savunmasız grupları –kadınlar, mülteciler, yerinden edilmiş kişiler, gençler ve diğer marjinalize edilmiş gruplar– en fazla risk altında olanlardan.

Rapordan:

Irak'ın kurak ve akarsuyun aşağısında bulunan bir bölgede konumlanması, bir dizi hidrolojik, meteorolojik ve iklim riskine özellikle maruz kaldığı anlamına geliyor. Bunlar yavaş başlayan tehlikeleri (çölleşme, azalan yağışlar, güneydeki deniz seviyesi yükselmesi) ve hızlı başlayan tehlikeleri (kuraklık, sel, toz fırtınaları ve sıcak hava dalgaları) içeriyor. Notre-Dame Global Adaptation Initiative'nin verilerine göre, ülkelerin iklim krizi ve diğer küresel zorluklara karşı savunmasızlıklarını ve adaptasyon için hazır olma durumlarını listeleyen bir sıralamada, Irak iklim etkileri ile başa çıkma konusunda 82. sırada yer alırken hazır olma açısından 42. sırada.

INFORM Risk Yönetimi Endeksi, Irak'ı dünya genelinde tehlikelere maruz kalma düzeyleri, savunmasızlık ve başa çıkma kapasitesi açısından en çok risk taşıyan 14. ülke olarak değerlendiriyor ve yüksek ile çok yüksek sel, kuraklık ve çatışma risk göstergelerine sahip olduğunu belirtiyor.