NPCC Baş Komiseri Gavin Stephens, dün düzenlediği basın toplantısında ülke genelindeki protestolara müdahale eden kolluk kuvvetlerinin son bir haftada 378 kişiyi gözaltına aldığını belirtti. Stephens, "Halkımıza, ülke çapında birleşik ve güçlü bir polis müdahalesinin mevcut olduğunu ve bu düzensizlikle mücadele etmek ve sizleri güvende tutmak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızı bildirmek istiyorum. Şu ana kadar 378 gözaltı yapıldı ve güçler olaya karışanları tespit etmeye ve sorumluları yakalamaya devam ettikçe bu sayının her geçen gün artacağını bekliyoruz. Bunu yapmak için gece gündüz çalışmalar devam ediyor ve olaya karışanlar adalete teslim edilecek" dedi.

Protesto değil, suç karşıtıyız

Stephans açıklamasında, protestolarda ciddi şiddet olaylarına tanıklık ettiklerini ve durumun suça dönüştüğünü belirterek, “Polisler protesto karşıtı değildir, suç karşıtıyız ve inancınız ne olursa olsun halkı korumak ve barışı sağlamak için buradayız. Çok sayıda polis memuru yaralandı, bazıları başkalarını korumak için kendilerini tehlikeye attıktan sonra hastaneye kaldırıldı, Memurlar saldırıya uğramak veya saldırıya uğramak için işe gitmezler ve bu kesinlikle kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Lübnan'da yerinden edilenlerin sayısı 1,9 milyona yaklaştı Lübnan'da yerinden edilenlerin sayısı 1,9 milyona yaklaştı

“Irkçı saldırılara müsamaha göstermeyeceğiz”

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, dün yaptığı açıklamasında protestolarda Müslüman toplumların ve diğer etkin grupların da şiddet eylemlerinde hedef alındığını vurgulayarak,“Müslüman toplulukların hedef alındığını, camilere saldırılar düzenlendiğini, diğer azınlık topluluklarının dışlandığını gördük. Sokaklarda Nazi selamları, polise saldırılar, ırkçı söylemlerin yanı sıra ahlaksız şiddet. Dolayısıyla hayır, bunu olduğu gibi, aşırı sağcı haydutluk olarak adlandırmaktan çekinmeyeceğim. Teninin rengi ya da inancı nedeniyle hedef alındığını düşünenlere sesleniyorum. Bunun ne kadar korkutucu olduğunu biliyorum. Bu şiddet yanlısı güruhun ülkemizi temsil etmediğini bilmenizi isterim. Onları adalete teslim edeceğiz” açıklamasını yaptı.

İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper ise, Birçok toplumda yerel camilerin de karşı karşıya kaldığı utanç verici tehdit ve saldırılar ışığında hükümet, yerel polis güçlerinin desteğinin yanı sıra Camiler için Koruyucu Güvenlik Programı aracılığıyla hızlı bir şekilde ek destek sağlamaktadır ve bu düzensizlik ve şiddete karışan herkesin yasaların tüm gücüyle karşı karşıya kalacağını tekrarlıyoruz. Ulus olarak suç teşkil eden davranışlara, tehlikeli aşırıcılığa ve ülkemizin temsil ettiği her şeye karşı olan ırkçı saldırılara müsamaha göstermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

İngiltere’nin Southport kentinde 30 Temmuz’da bir dans etkinliğinde bıçaklı saldırı düzenlendi. Saldırıda 3 kız çocuğu yaşamını yitirdi. Polis, 17 yaşındaki bir genci saldırı şüphesiyle gözaltına aldı. Daha sonra saldırganın Müslüman olduğuna ilişkin söylentiler internette yayılmaya başladı. Söylentilerin ardından, saldırının düzenlendiği bölgenin yakınlarındaki bir cami saldırıya uğradı ve polis müdahale etti. Ayrıca saldırganın Müslüman olmadığı, Axel Rudakubana adında Ruandalı bir Hristiyan olduğu ortaya çıktı. Southport’ta başlayan şiddet eylemleri, ülke geneline yayıldı.

Kaynak: DHA