İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyelere kayyım atama kararlarının ardından siyasi parti liderleri ile görüşmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) geldi. Kayyım kararlarını görüşmek için Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı sıfatıyla parti liderlerinden randevu isteyen İmamoğlu, ilk olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüştü.
İmamoğlu, yaptığı açıklamalarda, "Vatandaşlarımızın hak arama ortamını hukuka uygun bir biçimde, kışkırtmalara maruz kalacaklarını da hesaba katarak devletimizin bütünlüğü ve esaslığı doğrultusunda yapmalarını arzu ediyoruz. Siyasi kadroların söylemlerimizin daha itinalı, dikkatli yapmamız halinde, anayasal zeminde tutulması, uzlaşı içinde ele alması Türkiye’mize büyük kazanımlar oluşturacaktır" ifadelerini kullandı.
"CHP Grup Başkanvekilleri görevlendirildi"
İmamoğlu, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, "Kanun çerçevesinde Meclis'te bir çalışmayla teminat altına alınması gerektiğini söyledik. Kendileri de (Özel) grup başkanvekillerimizi görevlendirdi. Meclis'te sürecin takipçisi olacaklarını ilettiler" dedi.
Özel ile görüşme sonrası açıklama yapan İmamoğlu'nun sözleri şöyle:
"Randevumuzun ilkini gerçekleştirdik. Özellikle kayyım uygulamalarının Türkiye'nin demokrasisi adına çok utanç verici olduğunu, memleketimizi itibarsızlaştıran, hatta bu uygulamaların başta ekonomi olmak üzere birçok sorunun temeli olduğunu dile getirdik. Bunun çözümünün Meclis'te olabileceğini ve bütün siyasi partilerle görüşme yapacağımızı ve bu hususta Türkiye Belediyeler Birliği olarak bir önerimizin de olduğunu, bunun kanun çerçevesinde Meclis'te bir çalışmayla teminat altına alınması gerektiğini söyledik. Kendileri de grup başkanvekillerimizi görevlendirdi. Meclis'te sürecin takipçisi olacaklarını ilettiler."
Bahçeli'ye yanıt: İstismar kelimesini yakın çevremizden bile geçirmeyiz
İmamoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, görüşme talebine olumsuz yanıt vererek, "Bu görüşmeden istismarla Türkiye'de bazı gelişmelere MHP’yi de bulaştırmak isteyebilirler" yorumunda bulunmasına ilişkin olarak şunları söyledi:
"Biz istismar diye bir kelimeyi bırakın ruhumuzdan, yakın çevremizden bile geçirmeyiz. Güven içerisinde ahlaklı, erdemli, sadece siyaset olarak değil; kişilik olarak da hayatımızı buna adamış bir pozisyondayız. Biz nezaketi iyi biliriz. Randevu talep ettiğimiz yere de girip çıkmayı iyi biliriz. Bu bizim ailemizde de kişisel yaşamımda da siyaset kültürümüzde de Cumhuriyet Halk Partili olmanın kültüründe de var olan bir şey. Bundan asla kimse endişe etmemeli. Hatta bir adım ileri gideyim. Edemez de! Kişisel fikridir. Asla bize ne yapışır, ne dokunur. Siyaset tarzımı beğenmeme kısmı da kişisel fikridir. Ama gönül isterdi ki buluşalım, konuşalım. Çünkü sonuçta TBMM çatısı altında bütün yerel yönetimleri temsil eden Türkiye Belediyeler Birliği başkanı olarak -ki bunun için de haksızlığa uğradığında MHP'li belediye başkanlarını da savunacak kurum olan- herkesin hakkını teminat altına alma girişimidir bu ziyaretler. Randevumuzu uygun bulmamış olabilir ama ben randevu talebimizi buradan yineliyorum. Üzerinde dursun, kendileri düşünmeye devam eder inşallah."
Bahçeli'den olumsuz yanıt gelmişti
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı sıfatıyla gündemdeki konuları değerlendirmek üzere gelen randevu talebini geri çevirdi. Bahçeli, "Ekrem İmamoğlu'nun siyasetini tasvip etmediğimiz için görüşmeyi uygun bulmuyorum. Bu görüşmeden istismarla Türkiye'de bazı gelişmelere MHP’yi de bulaştırmak isteyebilirler" dedi.
DP Genel Başkanı Uysal ile görüştü
İmamoğlu, Özgür Özel'in ardından Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile bir araya geldi. İmamoğlu, görüşme sonrası sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Türkiye'deki bütün yerel yönetimleri temsil eden kurum olarak, ısrarla herkese, yapılan kayyum hukuksuzluğunu anlatacağız. Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Gültekin Uysal ile görüştük ve bu hukuksuzluğun sıradanlaştırılmaması için önerilerimizi paylaştık" ifadelerini kullandı.
Babacan ile görüşme
Ekrem İmamoğlu'nun görüştüğü üçüncü lider, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan oldu. Buluşmayı sosyal medya hesabından duyuran İmamoğlu, "Kayyum uygulaması kanıksanır ve sıradanlaşırsa her yerde, her zaman, herkes için uygulanabilir bir hal alır. DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan ile görüşerek bu hukuksuzluktan çıkılması için görüşlerimizi paylaştık" dedi.
Davutoğlu ile görüştü
İmamoğlu'nun görüştüğü bir diğer lider, Gelecek Partisi lideri Davutoğlu oldu. İmamoğlu, görüşme sonrası "Hukuksuz her uygulama başta ekonomi olmak üzere bütün yaşam alanlarında ciddi kötüye gidişe yol açar. Bu yüzden kayyum gibi hukuksuzlukları TBB olarak anlatmaya devam ediyoruz. Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu ile de önerilerimizi paylaştık" açıklamasını yaptı.
Dervişoğlu ile görüştü
İmamoğlu, İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu da ziyaret etti. İmamoğlu,"Kayyum garabetini ve yapılan fiili hukuksuz uygulamaları paylaştık. Sayın Dervişoğlu’na verdiği destek için teşekkür ederim" diye yazdı.
Karamollaoğlu ile görüştü
İmamoğlu, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu ile görüştü. 4 belediyeye kayyım atanmasına tepki gösteren Karamollaoğlu, ''Demokrasinin tabanına bir bomba koymaktan farksız ama Türkiye’nin içinde bulunduğu ve son zamanlarda gündeme getirilen birtakım bölgesel problemleri çözme yerine, tahrik eden bir yaklaşım. Bunu kabul etmek mümkün değil. Yanlıştan vazgeçmek, erdemliliktir. Böyle bir karar dünyanın hiçbir yerinde demokrasiyle bağdaşmaz'' ifadelerini kullandı.
Ümit Özdağ ile görüştü
İmamoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ı ziyaret etti. Ümit Özdağ yerel demokrasinin çok önemli olduğunu, ancak bunun "bölücülük" olarak kullanılmasına karşı olduklarını bildirdi. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile imzaladıkları protokolde kayyım müessesesinin gerekli olduğu, ancak bunun yargı yoluyla yapılması gerektiği maddesinin eklediklerini bildiren Özdağ, "Bugün de terörle ilişkili olduğu tespit edilen belediye başkanlarının ancak yargı kararıyla görevden alınması noktasındayız" diye konuştu.
Özdağ, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in görevinden uzaklaştırılmasının da devlete yaraşır bir şekilde ve yargı kararıyla olması gerektiğini kaydetti.
