Çatalca’da konuşan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Murat Kurum’un seçim çalışmalarına katılan Bakanları eleştirdi. İmamoğlu, “Benim bildiğim kabine Ankara’da olur, bunlar toplanmış İstanbul’a gelmiş haberiniz var mı? Misafir edecek miyiz onları. Sandıkta misafir edelim onları. Hani 23 Haziran’da etmiştiniz ya, 806 bin kez. Onu kaça katlarsınız ben bilmem. Benim bildiğim İstanbullu ne hak yer ne de hakkını yedirir” dedi.
İmamoğlu'nun Çatalaca'daki konuşmasından satır başları;
Çatalca'da o parti var diye buraya ayak atmayan 10 yıl 15 yıl uğramayan büyükşehir belediyesini ben biliyorum. Biz öyle yapmadık. Biz partizanlık yapmadık, yapmayız. Ben memleketimin hiçbir insanını birbirinden ayırmadım ki belediye başkanını birbirinden ayırayım. Bunlar öyle yapmaz.
"Emekliye verilecek 1 lirayı ‘bütçeye yük’ diye tariflediler"
"İstanbul’da çiftçiye 1 ver 10 al, 2 ver 50 al. Bereket bu bereket. Bir avuç insana bin ver 1 lira gelmez sana. Çiftçiye bir ver yüz verir sana, bir avuç insana bin ver çeker gider. O yüzden ver çiftçiye bereket gelsin İstanbul’a. Ver, üretene ver, ahlaklı insanlara, güzel insanlara, yurdum insanına ver. Vereceksin. Emekliye ver. Emekliye vereceksin. Emeklinin başı öne eğildiği zaman bu milletim başı öne eğik demektir. Bunlar saygıyı hürmeti bile ezdiler. Emekliye verilecek 1 lirayı ‘bütçeye yük’ diye tariflediler. Ama kanal İstanbul deyince gözleri fır fır dönüyor bunların. İçinde bir para işareti var onun adını söylemeyeceğim, siz anladınız. Ama bu güzel şehrin havasını, suyunu, toprağını, çiftçisini, coğrafyayı, tarihini, maneviyatını bu bir avuç insana bu kardeşiniz muhafızlık yapacak, 16 milyon İstanbullu muhafızlık yapacak onlara yedirmeyeceğiz."
“Parti devleti kurmak istiyorlar”
Bunlar parti devleti kurmak istiyorlar, söyleyeyim. Ama biz 100 seneyi aşmış, Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş, Allah'ın bir lütfu, bir çift mavi göz gelmiş milletimizin atasıyla dedesiyle Cumhuriyeti kurmuş, bize emanet etmiş ve bize görev vermiş: "bu şehri, bu ülkeyi koruyun, insanlarına saygı gösterin." Cumhuriyet ne diyor? "Her insan eşit." Hiç kimsenin birbirinden farkı yok, şu kadar üstünlüğü yok.
“31 Mart'tan sonra her şey çok daha güzel olacak”
31 Mart'tan sonra her şey çok güzel olacak, çok daha güzel olacak. Çünkü 5 yıl boyunca engelleyici tavrın işe yaramadığını görecekler bu pazar günü. Engellemenin yanlış olduğunu, o parti bu parti demenin yanlış olduğunu halkımız bunlara öğretecek. Milletin efendi olduğunu anlayacaklar.
Sonra hemen geri adım atacaklar. Yöntem değiştirecekler. Uyguladıkları planın yanlış olduğunu görecekler. Geri adım atacaklar hem de tam vites. Yıllarca imzalamadıkları projelerimizi tek tek imzalayacaklar. Engeller tek tek kalkacak. O yüzden 31 Mart'tan sonra her şey çok güzel olacak.
"Bakanlara seçim eleştirisi"
Benim bildiğim kabine Ankara’da olur, bunlar toplanmış İstanbul’a gelmiş haberiniz var mı? Misafir edecek miyiz onları. Sandıkta misafir edelim onları. Hani 23 Haziran’da etmiştiniz ya, 806 bin kez. Onu kaça katlarsınız ben bilmem. Benim bildiğim İstanbullu ne hak yer ne de hakkını yedirir”