Ekrem İmamoğlu, 12’ncisi düzenlenen Brand Week İstanbul’a katıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine randevu vermemesi ve "Görüşme istismar edilebilir" ifadesine yönelik konuşan İmamoğlu, "Görüşemeyen, görüşememesini istismar olarak nitelendirip kabul etmeyen insanlara ısrarla gitmeye devam edeceğim" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı, KKTC'nin kuruluşunun yıl dönümünü kutladı Dışişleri Bakanlığı, KKTC'nin kuruluşunun yıl dönümünü kutladı

İmamoğlu’nun konuşmasından önemli ara başlıklar şöyle;

“En önemli görevin en başta bana düştüğünü iyi biliyorum”

“Böyle bir kentte iş dünyasına da uzun vadeli bir perspektifle, sorumluluk içerisinde davranma görevi düşüyor. Biz, toplumsal görev ve sorumluluklarının idraki içerisinde hareket eden herkesin, her kesimin yüklerini paylaşmaya hazırız, kararlıyız. Bunu söylerken de elbette ki en önemli görevin en başta bana düştüğünü iyi biliyorum.. Çünkü tarihin bu zor dönemecinde, ülkemizde yanlış giden işleri düzeltmek, kentlerimizi ve doğamızı korumak, demokrasimize sahip çıkmak her zamankinden daha da önemli. O nedenle ben kendimi bu konularda sorumlu kabul ediyorum. Başta haksız ve hukuksuz kayyım atamaları olmak üzere ülkemizde uygulanan demokrasi karşıtı vesayetçi tutumlara sesimi yükseltmeyi önemsiyorum. Bir ülkede demokrasi iktidarların keyfiliğine bırakılamaz. Bir ülkede demokrasi iktidarların keyfiliğini asla bırakılamaz. Bu ülke 200 yıldır demokrasi mücadelesi veriyor. 101 yıldır muhteşem bir cumhuriyet hikayesi var, Zorluklarıyla, hatalarıyla, eksikleriyle… İşte tam da bu pencereden baktığımızda bir belediye görevden alınacaksa bu muhakkak bağımsız yargı tarafından verilmiş bir karara bağlı olmalı.”

“İktidarların hukuk ve demokrasi dışı arayışlarının cezasını millet ve ekonomi çeker”

“Görevden alınan belediye başkanı yerine geçici olarak gelecek kişiyi belediye meclisi seçmelidir. Evrensel hukuk ve demokrasi standartlarının önümüze koyduğu kurallar bunlardır. Bu yüzden Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak inisiyatif alıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki partilerin genel başkanlarıyla bizzat görüşüyorum. Görüşmeye devam edeceğim. Görüşemeyen, görüşememesini istismar olarak nitelendirip kabul etmeyen insanlara ısrarla gitmeye devam edeceğim. Hiç kimsenin bizim ısrar ve iyi niyetimizden kurtulma şansı yok. Çünkü biliyorum ki iktidarların hukuk ve demokrasi dışı arayışlarının cezasını millet ve ekonomi hem de uzun yıllar boyunca çeker. ‘Milletin değil, benim dediğim olur’ anlayışıyla hareket eden iktidarlar, güçlü bir demokratik tepki görmezse, kendilerinde her hakkı bulurlar. Bugün Türkiye’de yaşanan budur. Buna asla fırsat vermeyeceğiz. Geleceğe dair tariflediğimiz bütün çağdaş teknik, bilimsel unsurlar kadük kalır aksi takdirde.”

Kaynak: ANKA