İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, partisinin ön seçim sürecini İzmir’den başlattı.
Burada yaptığı konuşmada Erdoğan’a seslenen İmamoğlu, “Ey ilgili şahıs... O biliyor kendini. Sanıyor ki ben sineceğim, ben korkacağım. Bu mübarek Ramazan gününde söylüyorum. Sana kötü bir haberim var. Rüyalarından çıkmayacağım. Korkmayacağım, sinmeyeceğim!" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;
“İktidarın en korktuğu şeyi, sandığı onlara göstereceğiz”
Devlet, milletine hizmet eder. Milletine şefkat elini uzatır. Milletini korur. Milletine güler yüzünü gösterir. Vatan, vatan ve millet hepimiz için kutsaldır. Devleti yöneten yöneticilerin yüzü asık olmaz, vatandaşını korkutmaz, vatandaşına parmak sallamaz, vatandaşını ürkütmez. Dolayısıyla yöneticiler vatandaş karşısında hadlerini bilmelidir. 23 Mart'ta işte bu inancı, bu özgüveni tüm ülkeye yayacağız. Yapacağımız ön seçimde iktidara en korktuğu şeyi, iktidar neden korkuyor biliyor musunuz sevgili dostlarım? Sandıktan korkuyor, sandıktan. Ne yapacağız? İktidarın en korktuğu şeyi, sandığı onlara göstereceğiz 23 Mart'ta.
“Ben bir makama değil, zorlu bir mücadeleye adayım”
Artık Türkiye'de kapalı kapılar ardında işleyen mülakatlar yapmadık. Asla hesap vermeyen olmadık. Hesap sorulmayan yöneticilerinin devrini bitirme vakti gelmiştir. Partizanlıktan, ayrımcılıktan tamamen arındırılmış adil bir yönetim vaat ediyoruz. Böyle bir anlayış hayata nasıl geçirilir iyi biliyoruz. Partisi, inancı, yaşam tarzı dolayısıyla dışlanmak, ayrımcılığa uğramak, tek bir kişi ya da kurum bunu yaşamayacak. Sevgili dostlar, bugün benim için çok özel bir gün. Ben önce aday, sonra cumhurbaşkanı olma iddiasıyla yola çıkıyorum. Elbette, elbette odalarını bile sayamayacağımız, sayamayacağımız, söylemeye bile utanacağımız bir sarayda oturup ülkeyi yönetmek gibi bir hayalimiz yok. Ben bir makama değil, zorlu bir mücadeleye adayım. Tek derdim ve hayalim bu iktidarın yerle bir ettiği devlet yapısını, ekonomiyi, demokrasiyi, hukuku, eğitimi, sağlığı sizlerle birlikte inşa etmek.
“Sanıyorlar ki ben yalnız kalacağım”
İktidar zalimliğine yeni bir sayfa ekledi. Dün öğrendim ki aralarında kimi yol arkadaşım, kimi tanıdığım, kimi hiç tanımadığım insanların mal varlıklarına, banka hesaplarına el koymuşlar. Dedim ya, aralarında tanımadıklarım da var. Herhâlde selam verdim diye ya da bana geçerken dokundu diye onları da yaktılar. Her geçen gün, her saat, günde 20 saat çalışıyorum. Her geçen gün bana ve arkadaşlarıma yeni bir saldırı uyduruyorlar. Son günlerde sizlerin karşısına çıkarak defalarca söylediğim bir şey var: Bu haktan ve hukuktan nasibini almamışların, bu iş bilmezlerin, bu makam ve mevkiye esir olmuşların hiçbir saldırısından korkmadım, korkmuyorum. Korkmadım, korkmuyorum, korkmayacağım. Sevgili dostlarım, benim yürüdüğüm bu yolda ben önce yüce Allah'a, sonra milletime güveniyorum. Kumpaslarla, kirli tezgahlarla, entrikalarla, fitneyle, fesatla kurdukları oyunu sizlere söz veriyorum başlarına yıkacağız, başlarına. Başlarına yıkacağız! Sanıyorlar ki bu insanların, sanıyorlar ki malına, mülküne, parasına çökerlerse korkarız, kaçarız. Sanıyorlar ki onların zulmünden yılarız, milletimizi yarı yolda bırakırız. Sanıyorlar ki ben yalnız kalacağım. Yahu, yahu siz 10-15 kişinin malına, mülküne el koyarak beni yalnız bırakacağınızı mı düşünüyorsunuz? Millet benimle, millet! Millet benimle. Millet benimle! Bunlar körleşmiş. Bunlar körleşmiş. Varsa yoksa varsa yoksa koltuk. O koltuk senin mi? O koltuk milletin. O koltuk Türkiye Cumhuriyeti'nin. O koltuk bir saltanatın değil ha. O koltuk, o koltuk bir ailenin değil, milletin evlatlarının, sizin, sizin! Hanımefendiler, beyefendiler, hepinizin! Ey ilgili şahıs, o biliyor kendini, seni gidi seni.
“Beşinci ve son yenilgiyi tadacak, evine gideceksin"
Türkiye'ye 5 senede 1.200 soruşturma, teftiş duydunuz mu? 1.200! Yahu, 2.200 yapsan ne olur? Dönelim geriye. 11 senede bulup buluşturduğunuz biri ahmak, biri bilmem ne davası, demek de istemiyorum isimlerini. Açık bir şey söyleyeyim mi? 2014'ten beri benim suçum var. Tek bir suçum var: Sandıkta yenilmeyen Ekrem İmamoğlu olmak. Bize buldukları, esas suç bu. Bak, bu cümleleri aklına kazı. Bize, ben buradan söylüyorum Ekrem İmamoğlu olarak, size de söz veriyorum, namus sözü veriyorum, bize yenilgiyi öğretemeyeceksin! Bize yenilgiyi öğretemeyeceksin. Dört kere yaşattığım gibi, bak, bu işareti biliyorsun. Dört kere yaşattığım gibi beşinci ve son yenilgiyi tadacak, evine gideceksin. Evine gideceksin. Çok korkuyorlar bir sandık daha gelir diye. Çok korkuyorlar o sandıkta karşısında olur muyum diye. Ödleri patlıyor.