Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın yeni düzenlemesi ile yurt dışından yolcu beraberinde getirilen birden fazla cep telefonu, gümrük vergisi ödenerek dahi yurda sokulamayacak. Yolcunun yurt dışına çıkışında el konulan telefon kendisine iade edilecek. Mobil İletişim Araçları Ve Bilgi Teknolojileri İş İnsanları Derneği (MOBİSAD) Genel Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, söz konusu düzenlemeyi doğru bulduklarını ifade ederek, “İç piyasayı korumak ve vatandaşların altyapısı hazır olmayan bir durumdan dolayı mağduriyet yaşamamaları için alınmış bir önlem olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Yurt dışından telefon getirmenin eskiye kıyasla avantajının kalmadığını belirten Turnacı, “Şu an yurt dışından yolcu beraberinde gelen cihazların satış sonrası hizmetlerine, yani garanti hizmetlerinden faydalanılamadığı, yedek parça gibi garanti hizmetlerinin, tamir, servis gibi ücretlerinin günümüzde yükselmesi nedeniyle yurt dışından cihaz getirmek eskiye oranla cazibesini kaybetti” diye konuştu.
“Vatandaşın mağduriyet yaşamaması için böyle bir karar alındı”
MOBİSAD Genel Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın yurt dışından yolcu beraberinde getirilen cep telefonu düzenlemesini ELİPS HABER’e değerlendirdi. Söz konusu düzenlemenin yanlış anlaşıldığını söyleyen Turnacı, “Bu düzenlemenin şu anki mevcut durumu etkileyen bir yanı söz konusu değil. Vatandaşın 3 yılda bir cihaz getirme ve kendi adına olan hatlarda kullanabilme imkanı var. Bu yönde herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Değişiklik şurada söz konusu; vatandaşlar 3 yılda bir haklarından daha fazla cihaz getirebiliyordu. Mesela 3 yılda ikinci cihazı getirdiğinde ya bu cihazları ülkeye girerken ambara bırakmak zorunda kalıyorlardı ya da iki katı gümrük vergisini ödeyerek ülkeye getirebiliyorlardı. Lakin şöyle bir sıkıntı vardı; 2 katı gümrük vergisi ödese dahi bu cihazlar ülkemizde Mobil Cihaz Kayıt Sitemi’ne (MCKS) kayıt yapılıyordu ve ülkemizde yasal olarak kullanılamıyordu. Böyle şikayetler zaman zaman bize de yansıyordu. ‘Vergisini ödedim ama cihazı Türkiye'de kullanamıyorum’ şeklinde şikayetler alıyorduk. Bu düzenlemeyle teknik altyapı olarak bunun sağlanamadığı bir ortamda benzer mağduriyetlerin olmaması açısından ikinci cihazı vergisini ödese dahi hiç ülkeye geçirememe gibi bir durum söz konusu. 2 katı vergi ödeyip ambarda bırakmak istemeyen vatandaşlar, daha sonra burada çeşitli yöntemlerle bu cihazları kullanmaya çalışıyordu” dedi.
“Amaç iç piyasayı korumak”
Düzenlemeyi savunan Turnacı, “Bu düzenleme biraz iç piyasayı korumak ve vatandaşların altyapısı hazır olmayan bir durumdan dolayı mağduriyet yaşamamaları için alınmış bir önlem olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
“Yurt dışından telefon getirmek eskiye oranla cazibesini kaybetti”
Yurt dışından telefon getirmenin avantajlarını ve dezavantajlarını sıralayan Turnacı, şunları söyledi:
“Şu an yurt dışından yolcu beraberinde gelen cihazların satış sonrası hizmetlerine, yani garanti hizmetlerinden faydalanılamadığı, yedek parça gibi garanti hizmetlerinin, tamir, servis gibi ücretlerinin günümüzde yükselmesi nedeniyle yurt dışından cihaz getirmek eskiye oranla cazibesini kaybetti. Ama yine de fiyat avantajı olduğu için bunu tercih eden ciddi bir vatandaş zümremiz var.”
“Devletin vergi kaybına sebebiyet veriyor”
Teknik altyapı yetersizliğinin suiistimal edildiğine dikkat çeken Turnacı, “Kanun der ki; yurt dışından yolcu beraberinde cihazı getirdiğinizde yurtdışında ikamet eden vatandaşlarımız için cihaz kullanım süresi 2 defaya mahsus bu 180 güne çıktı. Yurt dışından yolcu beraberinde cihaz getirilecekse ülkemizde ikamet eden vatandaşlarımız için 120 gün. Yasa bize 120 gün hak vermiş. Ancak şu an sistemdeki açıkla bu hak 2 katına çıkartılıyor. Yurt dışından getirilen cihazın 240 gün kullanılması söz konusu. Bu iç piyasayı olumsuz etkiliyor. Devletin de ciddi bir vergi kaybına sebebiyet veriyor. Devletimizin mevcut ekonomik ortamında herhangi bir vergi kaybına sebebiyet vermemek önemli. Çünkü artık cihazlar 2 simli cihazlar olarak karşımıza çıkıyor. 120 gün bir simde diğer 120 günde diğer simde bu hakkını kullanıyor. Bu teknik altyapı açığından kaynaklı bir suiistimal söz konusu. 120 gün sinyal alma süresini ya 60 güne çekmeliyiz ya da ivedilikle sistem açığını ortadan kaldırmalıyız” ifadelerini kullandı.
“Telefon artık lüks tüketim ürünü değil, zaruri tüketim ürünü”
Telefon fiyatlarını değerlendiren Turnacı, “Yalnızca bizim sektörümüzde değil, birçok alanda enflasyonist ortamda fiyatların yükseldiğini, vatandaşın ulaşım ve alım gücünün düştüğünü görüyoruz. Bizim sektörümüz büyük oranda ithal sektör olduğu için fiyat artışlarından ve döviz kurundaki yükselişten en çok etkilenen sektörlerden bir tanesi. Burada sektörler ayırt edilmeli. Bundan 15 -20 yıl önce bizim ürünlerimiz, cep telefonları bir lüks tüketimi aracı olarak görünebilirdi. Ama dijitalleşmeyle birlikte geldiğimiz noktada bizim ürünlerimiz lüks tüketim aracı değil, zaruri tüketim ürünleri haline geldi. Vatandaşın en çok ihtiyacını karşılayan, vatandaşın hayatına en çok dokunan, vatandaşın kendi ekonomisine de katkı sağlayan ürünler haline geldi” dedi.
“Taksit kısıtlamasında esneme olmalı”
Vatandaşların zaruri tüketim ürünü haline gelen cep telefonlarına ulaşımını kolaylaştırmak için farklı alternatiflerin oluşması gerektiğini vurgulayan Turnacı, “Bunların başında fiyat indirimi geliyor ama bugünkü uygulanan ekonomi politikasında gözlemliyoruz. Ülke ekonomimizin burada bir an önce normalleşmesi için ciddi adımlar atılıyor. Vergi indiriminin bu manada bugün uygulanan ekonomik politikalarında çok mümkün olmayacağını öngörüyoruz. Vergi indirimi söz konusu olmayacaksa en azından burada vatandaşın bu ürünlere ulaşımı için taksit kısıtlamasında bir esneme olması gerektiğini savunuyoruz. Şu ana kadar 12 bin liraya kadar olan cihazlar 12 taksitle satışa sunulabiliyor. O da ancak kredilendirme, finansman yöntemi ile olduğunu görüyoruz. 12 bin liranın 25 bin liraya çıkmasının doğru olduğunu düşünüyoruz. O zaman vatandaş için ulaşım biraz daha kolaylaşacak ve kayıt dışında yönelmeyecektir” diye konuştu.