Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, ABD ve İngiltere savaş uçaklarının başkent Sana, Hudeyde, Taiz ve Beyda kentlerini hedef aldığını kaydetti.
Savaş uçaklarının 12'si Sana ve kırsalına, 3'ü Hudeyde, 2'si Taiz, biri Beyda kentine olmak üzere toplam 18 hava saldırı düzenlediği aktarılan açıklamada, ABD ve İngiltere'nin saldırılarının "cevapsız kalmayacağı" vurgulandı.
ABD ve İngiltere sabah saatlerinde Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın desteğiyle yürüttükleri hava harekatı kapsamında Yemen'deki 8 Husi hedefini vurduklarını açıklamıştı.
Kızıldeniz'deki durum
İran'ın desteklediği Yemen'deki Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim'de Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.
ABD güçleri bu süreçte birçok kez Yemen'den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu.
Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık'ta bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı.
Kızıldeniz'de 31 Aralık'ta İsrail ile bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi, ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.
Husiler, 10 Ocak'ta da İsrail'e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz'de ABD'ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 Ocak'ta ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarının acilen sonlandırılmasının talep edildiği kararı kabul etti.
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.