İLKHA’nın haberine göre, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Kızıltepe İlçe Kongresi'ne katılarak bir konuşma yaptı.Yılbaşını beklemeden emekliye zam yapılması gerektiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, emeklinin yılbaşını bekleyecek takatinin kalmadığını ifade etti.
Yapıcıoğlu, "Haklı olarak işçiler, memurlar zam istiyor. Çiftçi, ürünün fiyatına daha iyi bir taban fiyat istiyor. Hatta bunlar örgütlü oldukları için, hükümetle pazarlık edebilmek için elleri biraz daha güçlü. Ama emekliye daha öncesinde zam yapılmıştı. Şimdi yapacağımız yüzde 25'lik zam, size kök ücretler üzerinde yapılacağı için, sizin maaşlarınız 7 bin 500'de kalsın denildi. O zaman da söyledik. Şimdi bir kez daha buradan tekrar söylüyoruz. Emeklilere 'siz yılbaşını bekleyin, yılbaşında sizi rahatlatacağız.' demeniz yetmez. Emeklinin yılbaşına kadar bekleyecek takati kalmamıştır. Mutlaka yılbaşı beklenmeden bir ara zam yapılmalı. Diyoruz ki, maaşı ne kadar olursa olsun, her emekliye şu an aldığı maaşa en az 5.000 lira zam ilave edilsin." diye konuştu.
"Eğitim müfredatı sil baştan gözden geçirilmeli"
"Mutlaka müfredatımızı sil baştan gözden geçirecek bir eğitim devrimine ihtiyacımız var." diyen Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Eğitimle ilgili sorunlarımız var. Çok güzel okullar yaptık. Binalar çok güzel ama yetmiyor. Bizim müfredatla ilgili çok ciddi sorunlarımız var. O güzel binaların içerisinde çocuklarımıza ne öğretiliyor, milli eğitimin müfredatında ne var, niçin biz bu okullarımızdan istediğimiz verimi alamıyoruz? 12 yıllık zorunlu eğitim dedik. Bu eğitim sistemi çocuklarımızı 6 yaşında, hatta şimdi okul öncesi eğitimle birlikte daha küçük yaşlardan bizden alıp, 19 yaşına kadar eğitmeden, sadece bazı bilgiler vererek, 19 yaşında da bize diyor ki, 'Biz sizin çocuğunuzu eğitemedik, alın buyurun siz eğitin.' diyor. Aslında 19 yaşına gelmiş çocuğun eğitim çağı geçmiştir. Artık ailesi de onu eğitemiyor. Özetle bizim mutlaka müfredatımızı sil baştan gözden geçirecek bir eğitim devrimine ihtiyacımız var. Biz önce insan yetiştirmeliyiz. Eğer yetiştirdiğimiz doktor, mühendis, hukukçu, öğretmen, yetiştirdiğimiz herhangi bir meslek sahibi, bizi biz yapan değerleri öncelemiyorsa, sadece daha iyi bir kazanç elde etmenin peşindeyse, eğitim sisteminde ciddi bir sorun var. Eğer biz çok zeki çocuklarımızı insani değerlerle, manevi değerlerle teçhiz etmezsek, o çok zeki olanlar, kimsenin fark edemeyeceği dolandırıcılık yöntemleriyle milletin cebini boşaltabilirler ya da o çok iyi eğitim almış çocuklar, kendi anne babalarının katili durumuna gelebilirler. Okul ve sınıf içerisinde kendi akranlarına akla hayale gelmeyecek bazı davranışlar ortaya koyabilirler. Özellikle karma eğitimin devam ettiği okullarda gençler birbirini taciz edebilirler. Gençler birbirine insanın, insana yapamayacağı muameleleri yapabilirler. Bunun sorumlusu o gençler değildir. O gençleri eğitemeyen, onları o hale düşürmeye adeta teşvik eden, zorlayan eğitim sistemidir. Mutlaka bu konuda çok ciddi önlemler almak zorundayız."