HPV (İnsan papilloma virüsü), yaygın olarak siğillere neden olan, temas ve cinsel yolla bulaşan viral bir enfeksiyondur. 230’dan fazla çeşidi olan HPV, aynı zamanda dünyada tedavisi olan tek kanser türüdür. Erken teşhisi mümkün olan HPV, yalnızca kadınlarda değil, erkeklerde ve çocuklarda da görülmektedir.

Yapılan araştırmalar HPV aşısının, yüksek riskli enfeksiyonu ve rahim ağzı kanserini yüzde 90'a yakın bir oranda önlediğini gösteriyor. Peki bu konuda Türkiye’de neler yapılıyor? Rahim ağzı kanserine karşı ne gibi önlemler alınıyor? Konuyla ilgili Elips Haber’e açıklamalarda bulunan ve HPV aşısına dikkat çeken Dr. Nur Topcu, “HPV aşısı ‘Ulusal Aşı Programına’ dahil edilmesi gereken bir aşı türüdür” ifadelerini kullandı.

“HPV hastalığı kadın, erkek ve hatta çocukları da ilgilendiren bir hastalıktır”

HPV nedir? Beraberinde hangi hastalıkları getirir?

HPV’nin açık adı “İnsan papilloma virüs”tür. Cinsel yolla en sık geçen virüstür ve bu nedenle de insanların hayatı boyunca yüzde 80’i bu virüsle enfekte olur. Özellikle cinsel aktif kişilerin yaşamları boyunca bu virüsle karşılaşma oranları yüzde 80’dir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda görülür. En büyük hata bunu bir kadın hastalığı olarak algılamaktır. HPV hastalığı kadın, erkek ve hatta çocukları da ilgilendiren bir hastalıktır. Siğil ve kanserlere neden olur. Rahim ağzı kanserinin yaklaşık olarak yüzde 99 etkenidir. Bunların haricinde penis ve testis kanserine, anal kanserlere, baş-boyun ve anüs kanserlerine neden olur. Yaklaşık 230’dan fazla tipi vardır ancak; en sık görülen tipler, düşük riskli tip, orta ya da yüksek riskli tip olarak ayrılmaktadır. En çok genital bölgeyi tutar. Yalnızca cinsel yolla değil, temasla da geçer. Cinsel temasla, sürtünme yoluyla ya da HPV ile enfekte olmuş kişilerin havlularını kullanmak gibi geçiş yolları da tanımlanmıştır. Erkeklerde testis ve penis kanserinin en sık nedenlerinden birisidir. Aynı zamanda çocuklarda ve erişkinlerde de baş, boyun kanserlerine neden olur. Bu nasıl derseniz, oral seks sırasında alınan virüs boğaza yerleşerek burada papillomlar ya da kanser oluşturabilir. Yine, taşıyıcı olan annenin normal doğum sırasında vajinal sıvıdan çocuğun boğazına yerleşen virüs, belirli bir süre sonra ani ölümlere, ve çocuklarda baş-boyun kanserlerine neden olabilir.

Whatsapp Image 2024 04 17 At 12.16.41-1

Dr. Nur Topcu

“HPV, önlenebilen tek kanserdir”

Anal ve rahim ağzı kanserlerinin yüzde 99 nedeni HPV’dir. Vulva, vajina, penis, anal, dil kökü ve bademcik dahil tüm kanserlerin yüzde 60 etkenidir. HPV, önlenebilen tek kanserdir. Dünya Sağlık Örgütü 2020 yılında, pandemi sonrası yaptığı araştırmada rahim ağzı kanserlerinde ciddi bir artış olduğunu görerek bir proje oluşturdu 2030 yılına kadar hedef gösterilerek 3 ayaklı bir proje oluşturuldu. Bu proje korunma, erken tanı, hem de mevcut kanserleri, hastaların doğru tedavisi şeklindeki konuları kapsamaktadır. Burada rahim ağzı kanserinden biraz bahsetmek gerekirse; rahim ağzı kanserine yakalanan ya da HPV’yi alan insanlar kanser olacak diye bir şey yok. Dediğimiz gibi yüzde 80’i bağışıklık sistemi ile yenebilir. Ancak buradaki problem HPV’nin bir hücre içi virüsü olmasıdır. Yani kana geçip bağışıklık yaratmıyor. Vücut buna karşı bir savunma sistemi oluşturmuyor. Bu yüzden virüs alsanız bile tekrar yakalanma riski var. Bu yüzden aşı önemli.

“HPV’nin önlenmesinde tek eşlilik son derece önemlidir”

HPV aşısındaki öncelikli gruplar hangileri ve aşı kaç doz olmalıdır?

Aşı hem erkeklere hem kadınlara yapılıyor. Erkeklere neden? Diye soracak olursanız çünkü HPV aynı zamanda bir erkek hastalığıdır. Tüm toplumlarda erkekler kadınlardan cinsel konuda çok daha aktiftir. Erkeklerin taşıyıp taşıyamayacağı bilinmeyebiliyor. Erkekler virüsü alıyor ve taşıyor ancak farkında olmayabiliyorlar. Kadınlarda biliyoruz ki rahim ağzı kanserinin tanısı mümkün. İşte bu yüzden önlenebilen tek kanser diyoruz. 6 ayda bir yapılan simir sayesinde bu hastalığa erken tanı konulabiliyor. Kadında tanıyı koyabiliyoruz ancak erkekte bu söz konusu değil. Çünkü erkeğin taşıyıp taşınmadığı bilinemiyor. Erkeklerin daha aktif olmaları taşıma ve diğer insanlara bulaştırma risklerini artırıyor.

İlk kez evlenen bir kadının eşi HPV taşıyorsa o kadın da bu virüse yakalanacaktır. Tek eşli bile olsa bu böyledir. Bu nedenle hem erkekte hem kadında tek eşlilik, bu kanseri önlemek için, yayılımını önlemek için en iyi yollardan birisidir. Diğer yollardan biri de aşıdır. En önemli amaç çocukları cinsel aktif olmadan önce hem erkek hem de kız çocuklarını 2’şer doz olacak şekilde aşılamaktır. Bu aşılama, daha sonraki HPV’nin yayılmasına engel oluyor. Aynı zamanda her yaştaki kadınlara da 3 doz şeklinde yapılmaktadır.

Whatsapp Image 2024 04 17 At 12.18.34

“HPV aşısı ‘Ulusal Aşı Programına’ dahil edilmesi gereken bir aşı türüdür”

Ülkemizde HPV ile ilgili ne gibi çalışmalar mevcut?

Kanser olma aşı ol” projesi, 2017’den beri yürüttüğümüz proje. İnsanlar bu projede hem toplumda farkındalık yaratırken hem de bu aşıyı ulusal aşı programına sokabilmek için bir kamuoyu yaratma amacında. Çünkü HPV aşısı pahalı bir aşı. Dünyada; İsrail, Avusturalya, Avusturya gibi ülkelerde ulusal aşı programına girmiş durumda. Buna devletin el atması lazım. Bu duruma yerel yönetimlerin çalışmaları elbette güzel ama bu aşı herkesin hakkı, bu nedenle en büyük amaçlarımızdan birisi erken tanı farkındalığı yaratmak, kanserin önüne geçmek hem de bu aşının yalnızca kadınları değil erkekleri de ilgilendirdiği farkındalığını yaratmak ve aşının toplumsal aşı programına girebilmesi için bir kamuoyu yaratmak. Bu bir toplum sağlığı problemi. Aşı, gebelere yapılmıyor, mevcut olan kanseri geçirmiyor ancak bağışıklığı kuvvetlendiriyor o yüzden her yaşta yapılabilir. En önemlisi, 9-14 yaş arası kız ve erkek çocukların aşılanması. Türkiye’de HPV takibi, kadın sağlığı merkezlerinde sağlık bakanlığı tarafından yapılıyor. Son yıllarda da HPV pozitif kadınlar takibe alınıyor. Toplumun en merak ettiği konulardan biri ise HPV aşısının kısır yapıp yapmadığıdır. Ancak HPV aşısı kesinlikle kısır yapmaz.

Muhabir: Şevval Dalgıç