'Adını Feriha Koydum', 'Pera Palas'ta Gece Yarısı', 'Aşk-ı Memnu' gibi dizilerle yıldızı parlayan ünlü oyuncu Hazal KayaAhmet Mümtaz Taylan'ın sunuculuğunu yaptığı Empati programına konuk oldu. 

Programda, dikkat çekici açıklamalarda bulunan Kaya, hem sektör hem de çocuklarla baş etmenin zor olduğunu belirtti. Kaya, şu ifadeleri kullandı:

“Baş edemiyorum, çok zorlanıyorum. İlk çocuğumda çok özgüvenliydim. Duygusal tarafı çok zorlayıcı oldu benim için; önce işle çocuklar arasında ardından iki çocuk arasında ve üstüne işle arada kaldım. Ali çok ilgileniyor özellikle Fiko ile çünkü daha Süreyya çok küçük. Fiko ile acayip bir baba oğullar, gözlerim doluyor onları izlerken."

Şahan Gökbakar hakkında 10 yıla kadar hapis istemi Şahan Gökbakar hakkında 10 yıla kadar hapis istemi

''Depremden çok korktum''

6 Şubat depremlerinden sonraki süreçte yaşadıklarından bahseden Kaya, "Süreyya doğduktan sonra hemen çalışmaya başladım, bir de şubat depreminden sonra doğdu. Depremden çok korktum, çok ciddi panik ataklar yaşadım. Her şeyden çok korktum" dedi. 

''Astroloğuma sormadan bir şey yapmam''

Takıntıları ve batıl inançlarına da değinen Kaya, "Sirkeyle yıkanıp sirkeyle temizlik yaparım. Adaçayı yakarım, astroloğuma sormadan bir şey yapmam, imza atmam. Ali hep ‘Biliyorsun böyle bir şey yok’ deyip bilimsel açıklamalar yapar" ifadelerini kullandı.

''Çağatay Ulusoy'a evde yangın çıktığını söyledim, doğum yaptığımı sandı''

Hazal Kaya, oğlu Fikret Ali’ye hamileyken evinde çıkan yangında yaşadıklarını ise şöyle anlattı:

"Fikret doğduğunda da evimizde yangın çıkmıştı. Direkt haber oldu ve aile büyükleri korkmasın diye haberi küçülttüm, ‘Yok ya küçük bir yangın abartmaya gerek yok’ dedim ama ciddi bir yangındı. Bodrum katında oldu, merdivenler taş olmasaymış bütün eve sıçrayacaktı. Evdeki hayvanları çıkardım, arabaları çektim. 9 aylık hamileydim o zaman. Çağatay Ulusoy ile aynı sitede oturuyordum, kalmaya gittim. Çağatay kapıyı açtığında ağlayarak ev yanıyor dedim, o da karnım yanıyor ve doğum başladı sandı, bomboş suratıma baktı sonra gitti kontrol etti evi. Allah razı olsun ondan.”

Editör: Betül Vural