Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Geçmiş dönemlerde yaşanan tüm darbedelerin en ağır bedelini işçilerin, emekçilerin, yoksulların, solcuların, sosyalistlerin ve muhaliflerin ödediğini söyleyen Hatimoğulları, "Bizler DEM Parti geleneği olarak siyasi ve askeri darbelere karşı tutumuz çok açık ve nettir. Darbelerin sadece kazananı, o darbeyi gerçekleştiren klik ve ona bağlı güçler olmuştur. Kaybedeni de Türkiye olmuştur. 15 Temmuz darbe girişiminin ve devam eden darbenin kaybedeni yine Türkiye olmuştur” dedi.

AKP’nin darbe girişiminde nemalandığını belirten Hatimoğulları, "Ankara Gar Katliamı ve Suruç Katliamı'ndan sonra iktidar, ‘Bu katliamlar iyi oluyor bizlerin oyları artıyor' diyerek, bu katliamlar üzerinden, yani insan kanı üzerinden bu rejimi inşa etti. 15 Temmuz Türkiye halklarına karşı kurulmuş büyük bir komplodur. 15 Temmuz Türkiye’de zamana yayılmış siyasi darbedir ve kolluk kuvvetleri ile yargı tarafından desteklenmiş bir darbedir” ifadelerini kullandı.

Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Özgür Özel, öğretmenlerle birlikte Anıtkabir'i ziyaret etti Özgür Özel, öğretmenlerle birlikte Anıtkabir'i ziyaret etti

"Bugün 15 Temmuz askeri darbe girişiminin yıldönümü. Bu bizim açımızdan bir süreç. 15 Temmuz'da başlayan bu süreç 20 Temmuz'da ilan edilen OHAL'le devam etti ve ne yazık ki günümüze kadar devam ediyor.

Belli ki bu rejim değişene kadar 15 Temmuz askeri darbede tesis edilmiş bütün etkilerini yaşamaya devam edeceğiz.

Türkiye siyasi tarihinin en karanlık günlerinden biri olan 15 Temmuz askeri girişiminin bizlerde yarattığı etkileri bugün tek tek bütün detaylarıyla konuşacağız. Türkiye tarihi darbeler tarihidir, bunu çok iyi biliyoruz. Ne yazık ki hangi darbe yaşandıysa bu darbenin ağır bedelini bu ülkenin halkları, işçileri, emekçileri, yoksulları, solcuları, sosyalistleri muhalifleri ödemiştir.

"15 Temmuz darbe girişiminden nemalanan AKP iktidarı olmuştur"

Bizlerin DEM Parti geleneği olarak siyasi darbelere karşı tutumumuz çok açık ve nettir. Darbelerin kazananı o darbeyi gerçekleştiren klik ve ona bağlı güçler olmuştur. Kaybeden ise Türkiye olmuştur. 15 Temmuz askeri darbesinin ve devamındaki darbenin kaybedeni yine Türkiye olmuştur. 15 Temmuz darbe girişiminden nemalanan da AKP iktidarı olmuştur.

Ankara Gar Katliamı ve Suruç Katliamı'ndan sonra iktidar şöyle bir açıklama yaptı. 'Bu katliamlar iyi oluyor, bizlerin oyu artıyor' diyerek mevcut olan baskıcı rejimi bu katliamlar üzerinden yani insan kanı üzerinden bu rejimi inşa edegeldiler.

15 Temmuz Türkiye halklarına karşı kurulmuş büyük bir komplodur. 15 Temmuz Türkiye'de zamana yayılmış bir siyasi darbedir. Kolluk kuvvetleri ve yargı tarafından desteklenmiş bir darbedir. 15 Temmuz ve onu takip eden 20 Temmuz, hukukun yargı eliyle kaldırıldığı gündür. AYM, AİHM, Yargıtay... neredeyse yargının doğru düzgün işleyen hiçbir tarafı kalmadı. Yargı, yargıya darbe yapmıştır.

"Sivil demokratik direniş, müebbetle cezalandırıldı"

20 Temmuz OHAL darbesi iktidarın kendi bekası olarak görmüş olduğu için de gerçekleşen zamana yayılmış siyasi darbeyle ve tabiki kolluk kuvvetinin desteğiyle Türkiye'deki bütün muhalifler yurttaşlıktan çıkarılmıştır.

15 Temmuz’un asıl mağduru toplumdur. O gün bugündür ekonomi tam bir çöküş içinde, siyaset tam bir çöküş içinde, demokrasinin kırıntısı dahi yok ortada. Faşist otoriter rejimin inşası bugünle birlikte resmi olarak başlamıştır.

Gezi ve Kobanê davaları açıldı. Onlarca siyasetçi gözaltına alındı, tutuklandı. 4 Kasım darbesinin Sincan adliyesindeki fotoğrafıdır bu. İşte darbe budur. Gezi direnişinden yargılanan arkadaşlarımızın fotoğrafı... Gezi direnişi bu ülkenin en onurlu toplumsal direnişiydi. Bizlerin ayağa nasıl kalkabileceğini gösteren bir direnişti. Sivil demokratik direniş, müebbetle cezalandırıldı. Bu darbe değil de nedir?"

"Emeklilere kıyak zam yaptıklarını zannediyorlar"

Emekli maaşının 12 bin 500 lira olduğunu açıkladılar. Emeklilere kıyak zam yaptıklarını zannediyorlar. Bunların verdiği bu zam ne bir kıyaktır ne bahşiş niteliği taşır. Saray 15 her saniyede bir emekli maaşı harcarken emekliye verdikleri 12 bin 500 TL! Biz emekli maaşının yoksulluk sınırının yarısı kadar olması gerektiğini altını defalarca çizdik. Başlatığımız Ekmek ve Adalet kampanyasında da emeklilerin yanında durmaya devam edeceğiz!

İktidar maden şirketlerine leblebi dağıtır gibi ruhsat dağıttı. Bu iktidar bu gücü 15 Temmuz sonrasında elde ettiği otoriterleşme ve faşist yönetimle bu gücü arkasına alarak Türkiye’nin doğasını mahvetmeye sermayeye peşkeş çekmeye devam ediyor.

Bu ülkede AKP'nin öncülüğünde ve onların küçük ortaklarıyla birlikte ve bu ortaklığa eklenen yeni kuvvetlerle beraber bu ülkede faşist otoriter rejimi inşa etmek için bu darbeyi, bu senaryoyu kendiler yazdılar, kendileri oynadılar.

Bu darbede tank, top, asker postalı yok ama rant, sömürü sistemi, kadına yönelik şiddet, KHK'ler var...

"Darbenin siyasi ayağı şu an siyasetin başı olmuş durumdadır"

15 Temmuz Askeri Darbe Girişimini Araştırma Komisyon raporu çıkıyor. Sonra bir bakıyorsunuz ki bu rapor yok. Bunlar sadece yalan söylemiyor. Bakın bu o kadar önemli bir şey ki rapor çalmışlar rapor. Ve bu iktidar tarihe bu şekilde geçecek.

Onlar siyasi ayağını kapatmaya çalışsalar da biz de bunları açıklamaya devam edeceğiz. Olağan şüpheliler kimlerdir? Cemaatle kol kola yürüyenler, ‘Ne istediniz de vermedik?’ diyenler, bu yapıları devlet içine yerleştirenler ve onlara kol kanat gerenler. Türkçe Olimpiyatlarında gözyaşı dökenler. Meclis kürsülerinde Fethullah Gülen’e övgüler yağdıranlar. ‘Gel artık bitsin bu hasret diyenler’ Kim olduğu gayet iyi anlaşılıyor. Darbenin siyasi ayağı şu an siyasetin başı olmuş durumdadır. Ve şundan bütün Türkiye halkları emin olsun ki bizler darbenin siyasi ayağıyla da yargı, toplumsal her ayağıyla DEM Parti olarak dün olduğu gibi bugün de onlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Zafer bizlerin, halkların olacak."

Kaynak: Haber merkezi