Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması nedeniyle HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve yöneticileri TTB’yi ziyaret etti.

Hatimoğulları, "Belediyelerimize atanan kayyımların, üniversitelere ve meslek odalarına nasıl zuhur ettiğini, bugün alınan kararla TTB’de nasıl zuhur ettiğini hep beraber gördük. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bu istibdat rejimine karşı en geniş demokratik mücadeleyi Türkiye’deki bütün demokrasi güçleriyle yürüteceğiz. Bu karar toplumun ve bizlerin vicdanında yok hükmündedir. TTB’nin her daim yanındayız. Dayanışma ile bu istibdat rejimini gerileteceğiz" dedi. 

HEDEP Eş Genel Başkanı ve yöneticileri TTB'yi ziyaret etti. Heyeti karşılayan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB’yi kastederek “Bu örgütün geleceği var. Bu örgütün geleceği buralarda arkadaşlar” dedi.  

Kılıçdaroğlu'na siyasi yasak davası başladı Kılıçdaroğlu'na siyasi yasak davası başladı

Hatimoğulları ise şunları söyledi: 

"TTB’ye daha önce yapılan operasyon gününü hatırladım. Ankara’daki bütün demokrasi güçleri, yüreği demokrasiden ve özgürlüklerden yana bütün insanlar buradaydı. Şimdi yine hepimiz buradayız. Bu asla hukuki bir karar değildir; siyasi bir karardır, istibdat rejiminin sonucu olan bir karardır. Boyun eğmeyenleri açlıkla, yoksullukla, işsizlikle ve KHK’larla biat ettireceklerini sandılar. Oysa onurlu kamu emekçileri hiçbir şekilde boyun eğmedi, istibdat rejimine geçit vermedi. Bu iktidar, kendisine boyun eğmeyen meslek örgütlerine kafayı taktı. Baroda bir deneme yaptı. Pandemi olmasaydı aynı uygulamayı TTB üzerinde gerçekleştirecekti. Pandemiyi 84 milyon insanımıza hatırlatmak isterim. Eğer tabiplerimize, meslek örgütlerimize sahip çıkmazsak işte bu ağır toplumsal bedelleri hep beraber öderiz. Pandemide hekimlerimiz, sağlık emekçilerimiz gece gündüz çalıştılar. Onlara buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu iktidar duysun; bugün bu ülkede doktorlar barınamıyor, tıp öğrencileri 5’inci sınıftayken Almanca kursu alarak yurt dışının yollarını tutuyor. Belki de 10 yıl içinde bizi muayene edecek hekim bulamayacağız. Ranta çevirdikleri bu sağlık politikalarını dün kabul etmedik, bugün de kabul etmiyoruz. TTB hakkında verilen bu karar toplum vicdanını derinden yaralamıştır. Bu kararı asla doğru bulmuyoruz. Hiçbir kayyım zihniyetini doğru bulmuyoruz. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi olarak bizler kayyımlardan çok çekmiş bir partiyiz. Belediyelerimize atanan kayyımların, üniversitelere ve meslek odalarına nasıl zuhur ettiğini, bugün alınan kararla TTB’de nasıl zuhur ettiğini hep beraber gördük. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bu istibdat rejimine karşı en geniş demokratik mücadeleyi Türkiye’deki bütün demokrasi güçleriyle yürüteceğiz. Bu karar toplumun ve bizlerin vicdanında yok hükmündedir. TTB’nin her daim yanındayız. Dayanışma ile bu istibdat rejimini gerileteceğiz."

Editör: Ahmet Agah