İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi’nin Beypazarı maden suyunda ‘aşırı seviyede bor’ tespit etti. Yapılan açıklamada yüksek seviyede borun fetal gelişimi ve doğurganlığı etkilediğinin düşünüldüğü belirtildi

Sodanın İsviçre'deki dağıtımcısı BAK-SAN GmbH, ürünü derhal satıştan çektiğini ve geri çağırma işlemlerini başlattığını açıklarken, konu Türkiye’de de gündem oldu. Konuya ilişkin görüşlerini aktaran Gıda Mühendisleri Odası Genel Başkanı Yaşar Üzümcü, borun zararları olduğu gibi faydaları olduğunu da belirtti. Üzümcü, “İsviçre’de bir maden suyunda bor mineralinin miktarını limitin üzerinde yüksek çıkması ile ilgili haberde hangi yönden hangi yöntemlerle analiz yapıldığı, analiz sonucunda hangi miktarda bor tespit edildiği bilgisi bulunmamaktadır” dedi.

Borun insan beslenmesinde mikro besin elementi olduğunu belirten Üzümcü, “Mikro elementlerin insan sağlığı üzerinde etkileri yüksek olup çok az miktarlarda dahi etkileri görülebilmektedir. Bu elementlerin yetersizliği veya fazlalığı insan vücudunda zararlara neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

"Bor mineralinin vücut için birçok faydası var"

Bor mineralinin vücut için birçok faydası olduğunu söyleyen Üzümcü, “Kemiklerin yapısını koruduğu için kemiklerin büyümesi ve bakımı için son derece önemlidir. Vücutta bulunan kalsiyum, magnezyum, D vitamini ve fosfor gibi vitamin ve minerallere etki eder. Vücuttaki testosteron ve östrojen seviyelerine etki eder. Bor minareli insan vücuduna yiyeceklerle, içeceklerle ya da solunum yolu ile girebilmektedir. Fakat vücutta birikim yapmadan çok büyük bir kısmı idrar ile atılmaktadır” diye konuştu.

Borin toksik etkisinin düşük olduğunu aktaran Üzümcü, “Borun akut etkisi 15-30 g boraks veya 2-5 g borik asit doğrudan alınırsa ortaya çıkmaktadır. Kronik etkisi açısından günde 3 g borik asit veya 5 g boraksın etkisinin olmadığı, 5-10 g boraksın sadece protein metabolizmasını etkilediği ve idrardaki azot miktarını artırdığı gözlenmiştir” dedi.

"Yüksek oranda bor karaciğerde büyüme ve şişmeye yol açmaktadır"

Yüksek oranda bor mineralinin zararlarından bahseden Üzümcü, “İçme sularının yüksek oranda bor minerali içermesi, sindirim sisteminde bazı rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Karaciğerde büyüme ve şişmeye, sinir sisteminden kaynaklanan benzeri sorunlara yol açmaktadır” şeklinde konuştu.

Bunun yanı sıra borun yararlı etkileri de bulunduğunu vurgulayan Üzümcü, “Borun kalsiyum ve D vitamini olmak üzere vücut minerallerinin düzenlenmesinde rol oynadığı, kalsiyum ve magnezyum azalmasını önleyerek, kemik yapısını koruduğu belirlenmiştir” dedi.

Üzümcü, şöyle devam etti:

“Günlük 3,25 mg bor alınmasının motor aktivitelerde, tepki süresinde, kısa ve uzun süreli hafıza ve hatırlama yeteneklerinde gelişmeye neden olduğu belirlenmiştir. Daha düşük dozda alınmasında ise bireylerin daha zayıf psikomotor ve zihinsel performans sergiledikleri gözlenmiştir. Bu çalışmalar göstermektedir ki beyin fonksiyonları ve zihinsel performans için bor temel bir elementtir.”

Türkiye’de maden sularının Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ‘Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik’ kapsamında kontrol edildiğini aktaran Üzümcü, şu ifadeleri kullandı:

“Bu mevzuata göre bor Maksimum limit 01 Ocak 2006 tarihinden sonra yayımlanacak olan Avrupa Birliği Gıda Mevzuatına göre tespit edilir. Bor parametresinin maksimum limiti tespit edilene kadar bu parametre yerine Borat (B2O3) parametresine bakılır ve bulunabilecek maksimum miktar 30 mg/L olarak aranır.

Ülkemizde üretilen İnsani Tüketim Amaçlı Sular hakkında ki yönetmelikte ise bu limit 1 1 mg/L belirlenmiştir. Bu sınır ülkemizde içme-kullanma sularında da 1 mg/L olmasına karşın Avrupa Birliği Ülkelerinde 2184/2020 Sayılı AB direktifi doğrultusunda 1.5 mg/L'ye çıkarılmıştır.

“İsviçre’deki araştırmada hangi yöntemlerle analiz yapıldığı bilinmiyor”

Bilindiği üzere ülkemizde Gıda ve Sularla ilgili mevzuat AB ile uyumlu yürümektedir. İsviçre’de bir maden suyunda bor mineralinin miktarını limitin üzerinde yüksek çıkması ile ilgili haberde hangi yönden hangi yöntemlerle analiz yapıldığı, analiz sonucunda hangi miktarda bor tespit edildiği bilgisi bulunmamaktadır. İsviçre AB üyesi olmadığı için mevzuatında buna ilişkini farklı bir limit söz konusu olabilir.

“Bu işletmede üretilen maden suları analizle takip edilmeli”

Konuyla ilgili detaylı ve sağlıklı bilgi alınması, bunun neticesinde de Sağlık Bakanlığı, rutin kontroller dışında acil bir şekilde bu işletmede üretilen maden sularını, bütün kaynaklarını farklı zamanlardaki üretimlerini belirli bir süre boyunca gözetim altında tutarak yapacağı analizlerle takip etmelidir. Sonuçlarını da şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşmalıdır. Ülkemizde de limitlerin dışında ürünler tespit edilmesi halinde bu ürünler derhal toplatılmalı ve geri çağrılmalıdır.”

Muhabir: Betül Vural