Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madrid'de düzenlenen Türkiye-İspanya İş Forumu'nda konuştuktan sonra Başbakan Pedro Sanchez ile bir araya geldi. İki lider düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

2021 yılında Ankara'da düzenlediğimiz son zirve toplantısında ilişkilerimizi kapsamlı ortaklık düzeyine yükseltmiştik. Bugünkü toplantılarımız ve imzaladığımız anlaşmalar ile münasebetlerimizi yeni alanlara teşmil etme yönünde önemli adımlar attık.

İkili ticaret hacminde 20 milyar dolar hedefini yakalamak üzereyiz. Bir sonraki hedefimiz önümüzdeki beş yıl içerisinde 25 milyar avroya ulaşmak. 740'dan fazla İspanyol şirketinin Türkiye'deki yatırımlarını, Türkiye'ye duyulan güvenin işareti olarak addediyoruz. Daha fazla İspanyol yatırımcıyı ülkemizde görmek istiyoruz. Gerek iş formu, gerekse dijital teknoloji formu yeni iş birliği imkânlarının ele alınmasına vesile olmuştur. 

"Görüşmelerimizde, Türkiye- AB ilişkilerini de ele aldık"

Hükümetler olarak toplantılarda yapılan çalışmaların somut iş birliklerine dönüşmesinin takipçisi olacağız. Ekonomi ve ticaret ortak komitemizin üçüncü toplantısını en kısa zamanda Türkiye'de düzenleyeceğiz. Değerli basın mensupları, İspanya ile gelişmiş askeri iş birliğimizi ve savunma sanayi ilişkilerimizi detaylı şekilde gözden geçirdik. İspanya 2015'ten bu yana ülkemizde konuşlu hava savunma sistemleri ile hem müttefik olarak Türkiye'nin hem de NATO'nun kolektif güvenliğine destek veriyor. İspanyol dostlarımıza bu nedenle şahsım ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum. 

Bu katkının diğer bazı NATO müttefikleri tarafından da örnek alınmasını temenni ediyorum. Görüşmelerimizde, Türkiye- AB ilişkilerini de ele aldık. İspanya, Türkiye'nin AB'ne katkılarını en iyi idrak eden, üyelik sürecimize başından beri en güçlü desteği veren dostlarımızdandır. Bu tutumun önümüzdeki dönemde güçlenerek sürmesini temenni ediyoruz. 

"İspanya'nın Filistin'i tanıma yönünde aldığı karar çok mühimdir"

Sayın hükümet başkanıyla Avrupa genelinde artan İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı tehdidini de görüştük. AB parlamentosu seçimleri sonucunda oluşan tablo maalesef, endişelerimi arttırdı. Bu tür meydan okumalarla mücadelede medeniyetler ittifakı önemli bir platformdur. İttifakın 20. kuruluş yıldönümüne yaklaşırken ileriye dönük olarak neler yapabileceğimizi de ele aldık, ittifaka olan desteğimizi teyit ettik. İstişarelerimizde Gazze başta olmak üzere, işgal ediliş Filistin topraklarında yaşanan gelişmeler de odağımızda yer aldı.

İspanya'nın Filistin'i tanıma yönünde aldığı karar çok mühimdir. İspanya'nın bu tutumunun henüz Filistin'i tanımamış diğer ülkelere de örnek teşkil etmesi samimi temennimizdir. Dirayetli duruşundan ötürü Değerli dostum Sanchez ile Gazze'ye desteklerini esirgemeyen İspanya halkına gönülden teşekkür ediyorum. 

Küresel vicdanın harekete geçirilmesinde Sayın Sanchez'in büyük katkıları oldu. İki ülke olarak İsrail-Filistin ihtilafının çözümü yolunda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışının temini önceliğimizdir. Pazartesi günü BM güvenlik konseyinde alınan kararın uygulanmasını da takip edeceğiz. Değerli basın mensupları, Rusya-Ukrayna savaşı da gündemimizde yer aldı. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan güçlü desteğimizi teyit ettik. Ukrayna için adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın tesisinin müzakereler yoluyla mümkün olduğuna inandığımızı bir kez daha ifade ettik.

"Soru-cevap kısmı"

 İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları 7 Ekim'den bu yana devam ederken, BM güvenlik konseyinde kabul edilen ateşkes tasarısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Gazze'de ateşkese yakın mıyız?

Adil ve kalıcı barışı sağlayacak, akan kanı durduracak ve hem Gazze dahil Filistin topraklarına, hem de bölgemize huzuru getirecek her plan ve kararı biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da olumlu değerlendiririz. Önemli olan bu plan ve kararların samimi ve barış odaklı bir şekilde ele alınması, kağıtlarda kalmaması ve uygulamaya geçirilebilmesidir. Biz, sürecin en başından itibaren akan kanın durdurulmasını istedik. Görüşülmesi gereken herkesle görüştük ve temaslarımız hala sürüyor. BM genel kurulunda yapılan oylamalarda ülkeler ezici çoğunlukla atil ve kalıcı ateşkese duyulan ihtiyacı ortaya koydular. Ülkelerin meydanlarında sadece barış isteyenler aylardır seslerini duyurmaya çalıştı. BM güvenlik konseyinin de böylesi bir zemine gelmiş olması olumludur. Fakat BM maalesef bu süreçte çok büyük yara aldı. Bu karar da İsrail tarafından uygulanma ve İsrail-Filistin birliğini okuma gayreti her an kendisini zaten bitirmeye doğru götürüyor. Başta ABD olmak üzere, güvenlik konseyi üyeleri bu kararın arkasında durup hemen ateşkesi sağlamak için gerekli baskıyı yapmalıdır. Temennimiz İsrail'in artık bu saldırılardan vazgeçmesi ve bölgeye kalıcı barışı getirecek bir zemine gelmesidir. Bizler bütün gelişmeleri yakından izliyoruz.

İki ülke birbirine savunma sanayi konusunda neler yapacak?

Selma Ateş'e saldıran kişi Ankara'da ev hapsindeyken iki cinayet işledi Selma Ateş'e saldıran kişi Ankara'da ev hapsindeyken iki cinayet işledi

Savunma sanayiinde bir dayanışmanın teklifidir bu. Ve bu dayanışmada birinci TCG Anadolu ile bir adım attık. Şimdi ise bunun bir üst segmentine geçelim istiyoruz ve bunun çalışmalarını da başlattık ve bir üst segment mevcuttan daha büyüğünü birlikte yapalım istiyoruz. Şu anda savunma bakanlığımız bu çalışmayı yürütüyor. Bunun yanında insansız hava araçlarında yine birlikte yapılabilecek şu anda bazı adımları atıyoruz ve bu çalışmalarda dünyada malum birçok ülke çok çok ileri adımlar attı. Türkiye'de bu konuda daha ileri adımları atmanın gayreti içinde. İnsansız deniz altılara varıncaya kadar bu adımları atacağız. Bu çalışmaları savunma bakanlığımız hızla yürütüyor. İspanya ile bu konuda iş birliğimiz olacak.

Biliyorsunuz, bir kitabım var "Daha adil bir dünya mümkün" bu bir. Bir diğer kitabım da "Dünya beşten büyüktür" şu anda dünyanın kaderi maalesef beş ülkenin elinde. Bu beş ülkeden bir tanesi hayır dediği zaman, mesele bitiyor. Son olayda bu 5 ülkeden bir tanesi devamlı İsrail'in yanında yer alıyor. 150'ye yakın medya mensubu eğer İsrail tarafından öldürüldüyse buna devam mı diyelim? Bunların karşısında durmayacak mıyız? Öyleyse bu adımı hep beraber atmamız gerekiyor ve şu anda yaptığımız da budur. İsrail, acımasız bir şekilde bu katliamlarına devam ediyor. İsrail'in bu katliamlarına devam ederken özellikle de tabi Amerika'nın duruşu bizleri ciddi manada üzmektedir. 

AİHM'in vermiş olduğu Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması konusunu ülkeniz göz ardı ediyor, bunları dikkate almıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinin içerisinde kararları yargı verir ve bu verdiğiniz isimler ile ilgili olarak da hukuk devletindeki yargımız kararını vermiş ve bu kararlar çerçevesinde, bu örneğin bir tanesi bu isimlerden, yüz kişiyi aşkın gencin ölümüne neden olmuş, aynı şekilde birçok terör estirmek suretiyle ülkemizin güney doğu bölgesinde maalesef ölümlere neden olmuştur. Şu anda tabi sizlerin bu soruları sorması bizleri düşündürüyor. Hele de bir basın mensubunun kalkıp da bu teröristleri savunması bizi ciddi manada üzmektedir. Her zaman için bu Osman Kavala olur, Selahattin Demirtaş olur, kim olursa olsun yasalar ne diyorsa yasaların dediğini biz yerine getiririz. Hukuk neyi emrediyorsa hukukun emrettiğini bizler yerine getiririz ve yapılan iş budur. Siz tabi Türkiye'de yaşamıyorsunuz herhalde. Bu ciddi manada bölgedeki huzurun temini için attığımız adımlardır ve bundan sonra da böyle yürüyecektir.

Muhabir: Şevval Dalgıç