İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre,  Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Kaynak Holding ve bu holdinge bağlı şirketler ile ilgili soruşturma kapsamında Asiye Gülen hakkında İzmir'deki ikametgahında bulunamaması üzerine yakalama kararı çıkartıldığı, Gülen'in 22 Haziran 2023'de dini nikahlı eşi Mustafa Çamyar ile Esenyurt'ta birlikte yakalandıkları ve 26 Haziran'da tutuklandıkları bilgilerine yer verildi. 

Şüpheli Asiye Gülen'in örgüte iltisaklı şirketlerde 2007-2016 yılları arasında SGK kaydının bulunduğu, Şubat 2019'da İzmir'deki evinde yapılan aramada elebaşı Fethullah Gülen'e ait ya da isminin geçtiği bir çok kitap ile örgüt liderinin ses kayıtlarının bulunduğu CD'lerin ele geçirildiği, şüphelinin adına örgütün finans kuruluşu olarak bilinen Bank Asya Katılım Bankası'nda 2001 yılında açmış olduğu hesabının bulunduğu kaydedildi. Örgütün özellikle 17-25 Aralık süreci sonrasında düştüğü mali kriz döneminde terör örgütü lideri Fethullah Gülen'in "Bank Asya'ya para yatırın" talimatı olarak bilinen tarih aralığında 31 Aralık 2013 - 24 Aralık 2014 tarihleri arasında Bank Asya hesabında para artıran ya da katılım hesabı açan kişilerden olduğu, ticari bir işletme olmaktan ziyade FETÖ'nün Maliye Bakanlığı olarak organizatör görevi ifa eden Kaynak Holding'in özelinde Işık Yayıncılık'ın veya diğer birimlerin düzenlenmiş oldukları tüm organizasyonlara bizzat katılarak ya da katılım sağlamak amacıyla eleman temin etmek maksadıyla e-posta yoluyla haberleşerek destek verdiği, şüphelinin örgüte finans sağlamak amacıyla gerek kredi kartından gerekse nakit olarak Işık Yayıncılık şirketine para akışı sağladığı da belirtildi.

''İsmimi bile değiştirmek istedim''

Şüpheli Asiye Gülen'in cep telefonu ile örgütün tepe yöneticilerinden Barbaros Kocakurt ve Süleyman Uysal ile toplam 7 kez irtibat kaydının bulunduğu, KHK ile kapatılan örgütün sendika kuruluşlarından PAK Eğitim İş Sendikası'na 18 Kasım 2015 tarihi ile üyelik başvurusu yaptığı da ileri sürüldü. Şüpheli Asiye Gülen'in ifadesinde, soyadı nedeniyle korktuğu için birkaç farklı cep telefonu kullandığını, evinde bulunan F serisi 1 doları ise döviz bürosundan aldığını, eşinin 8-9 ay kadar yurt dışında bulunduğundan bazen yüklü paralarlar bıraktığını belirterek "Söz konusu paraları evde rahat kullanabileyim diye tutmaktaydı. Ailemden uzun zaman önce koptum ismimi bile değiştirmek istedim" dediğine yer verildi. Gülen'in yapılanma içerisinde herhangi bir görev almadığını söyleyerek "Benim ailem içerisinde çeşitli faaliyet organizasyonlara katılanlar oluyordu ancak ben böyle bir organizasyonlara katılmadım. Bylock isimli programı gazeteden gördüğüm kadarıyla bilmekteyim. Böyle bir program kullanmadım. Örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum" dediği kaydedildi.

''Gülen ile irtibat kurmadım''

İnşaat mühendisliği yaptığı belirtilen şüpheli Mustafa Çamyar'ın ise ifadesinde, Asiye Gülen ile Nijerya'da çalışırken sosyal medya üzerinden tanıştığını, yurda döndükten sonra kendi aralarında dini nikah kıydıklarını öne sürerek "Hayatımın herhangi bir döneminde Fetullah Gülen ile irtibat kurmadım, sohbetlerine katılmadım, örgüte müzahir herhangi bir basın yayın organına abone olmadım. Örgütle  bir iltisakım ve irtibatım olmamıştır" diyerek suçlamaları reddettiği ifade edildi.

İddianamede, şüpheli Asiye Gülen'in amcası olan Fetullah Gülen'e "hoca efendi, hocam" şeklinde hitap etmesinin örgüt elebaşını benimsediğine, örgütsel emir ve talimat aldığına işaret ettiği, gizli ve sistematik hareket ederek atılı örgüt üyeliği suçunu işlediği vurgulandı. Şüpheli Mustafa Çamyar'ın da Fetullah Gülen için "hoca efendi" hitaplı yazışma içeriklerinin bulunmasının örgüt liderine bağlılığını gösterdiği kaydedildi. Şüphelilerin "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapisleri istendi. Şüpheliler önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacaklar. 

Kaynak: dha