Gazeteci Fehmi Koru,  “Bakanlar, üst düzey bürokratlar değişiyor.. ‘Üst akıl’ bunun neresinde? Ya Devlet Bahçeli?” adlı yazısında dün açıklanan enflasyon rakamlarına değindi. Koru, “Merkez Bankası’nın başına Türkiye’deki eğitiminden sonra yüksek lisans ve doktora için gittiği ABD’de kalmış, orada çeşitli bankalar ve finans kuruluşlarında çalışıp yöneticilikler yapmış birinin getirilmesi kesin gibi… Genç kadın yönetici, Hafize Gaye Erkan, ailesiyle birlikte Ankara’ya gelip ilk iş yeni atanan bakanla görüşmüş…” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminden beri yanında tuttuğu, uzun yıllardır savunma sanayii müsteşarlığı/başkanlığı görevinde bulunan yöneticinin yerini, sessiz sedasız terk ettiğini ifade eden Koru, yazısında şunları kaydetti:

Bir-iki ay önce, yakınlarımla bir AVM’de gezerken, yorgunluk atmak için ünlü bir kahve zincirinin dükkanına yolumuzu düşürmüştük. Kahve çeşitlerinin yanında fiyatlarıyla birlikte yer aldığı tabelaya bakınca, yanımdakilerin oturmalarına fırsat vermeden, herkesi dışarıya davet etmiştim.

“Elli liraya kahve içmem” diyerek…  

Geçen hafta daha ünsüz bir kafede en küçük kupayla içtiğim kahveye tam 68 TL ödemek zorunda kaldım.

Arada kahve fiyatı da artmıştır belki ama irice bir fincan kahve 68 TL olur mu?

Oluyor işte.

Dün geride bıraktığımız ayın enflasyon rakamı TÜİK tarafından ilan edildiğinde attığım kahkaha çevremdekileri de güldürdü.

TÜİK’e göre mayıs ayında hiçbir ürünün fiyatı artmamış.

Aylık enflasyonu %0.04 olarak ilan etti TÜİK…

Yıllık enflasyon da %39.59 olarak açıklandı.

Cumartesi günü gittiğim pazaryerinde 25 TL’nin altında sebze, 50 TL’nin altında meyve yoktu.

Satıcılar alıcılar karşısında başı eğik gibi göründü bana. Cebim bayağı hafiflemişti pazardan ayrıldığımda…

Pazaryeri dönüşü evin ekmek ihtiyacı için uğradığım fırının sahibi, ikilik ekmek ve iki simit karşılığı benden 27 TL talep ederken, bir yandan da “Esnaf çok fena durumda” diye yakınıyordu.

Ekonomi bürokrasisi, yeni bakanla, bu durumu değiştirmeye çalışacak.

Herkes Merkez Bankası’nın başına kimin geleceğini merak ediyor ama aslında ilk doldurulması gereken makam, bir yıl içerisinde çok sayıda yönetici eskitmiş olan TÜİK…

Merkez Bankası’nın başına Türkiye’deki eğitiminden sonra yüksek lisans ve doktora için gittiği ABD’de kalmış, orada çeşitli bankalar ve finans kuruluşlarında çalışıp yöneticilikler yapmış birinin getirilmesi kesin gibi…

Genç kadın yönetici, Hafize Gaye Erkan, ailesiyle birlikte Ankara’ya gelip ilk iş yeni atanan bakanla görüşmüş…

Bankanın hali hazırdaki başkanı gitti gider…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminden beri yanında tuttuğu, uzun yıllardır savunma sanayii müsteşarlığı/başkanlığı görevinde bulunan yönetici bile, yerini, sessiz sedasız terk etmiş bulunuyor.

ABD’de seçimi yeni bir başkan kazandığında üst düzey bürokratlar kendiliklerinden görevden ayrılır. Bizde de ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ne geçilirken aynı usul benimsendi; ancak şimdi bürokraside tasfiye, siyasetin tepesinde değişiklik olmadığı halde yaşanıyor…

Önce seçim öncesinin bakanlarından ikisi hariç hepsi değişti. Giden bakanların yerine gelenlerin çoğu gidenlere pek benzemiyor. 

Galiba bürokraside de ‘liyakat’ daha ön planda gelecek.

Dün kulaklarımı muhalif bilinen yorumculara verdim, baktım, çoğu yaşananları ‘üst akıl’ dedikleri bir yere bağlama eğiliminde.

Eskiden ‘derin devlet’ denirdi, şimdiler ‘üst akıl’ demeyi tercih ediyor.

Öyle midir gerçekten?

Nereden bileyim…

Sanıyorum bu tür yorumlara yol açan, hükümetin küçük ortağı olarak anılan MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile tebrik için görüşmesinden sonra sarf ettiği cümleler…

Bahçeli şunu söyledi: “Önümüzdeki dönemde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez.” 

Gerçekten de o günü takiben çok şey değişmeye başladı.

Cümlenin ardından gelen “İnşallah Türkiye değişmez” temennisi Bahçeli’nin, ne anlama geliyor, bunu kimseler anlamadı, ben de anladığımı söyleyemem.

Daha önce de, bakanlık görevini bırakması gerektiğinde, Berat Albayrak, istifa mektubunu “At izi it izine karıştı; Cenab-ı Allah sonumuzu hayr eylesin” cümlesiyle bitirmişti. 

O zaman o cümleyle kast edileni de anlamamıştık. Onun ardından Nureddin Nebati gelmişti…

Şifreleri çözmek için şifre memuru mu olmak gerekiyor?

İleride çözeriz.

Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.

Editör: Selim Ercan