Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan 2 gün süren Şanlıurfa programlarının ardından geldiği Mardin’de bir otelde basın mensupları ile bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada Erbakan, “Bugün Mardin’de programımıza devam edeceğiz. Artuklu, Ömerli, Yeşilli ve Midyat ilçelerimize teşekkür ziyaretlerimizi yapacağız. Yeşilli ilçemizde yüzde 17 oranına ulaştık. Ömerli ilçesinde 31 oy oranına ulaştık ve Midyat ilçemizde yüzde 16 oy oranına ulaştık. Türkiye genel sonuçlarıyla beraber 31 Mart seçimlerinde milletimizin Yeniden Refah Partisi’ne milli görüşe göstermiş olduğu teveccühü açık bir şekilde ortaya koydu. Bu sonuçları elde edilmesinde en önemli faktör milli görüşün bereketin ve Merhum Erbakan hocamızın yıllar boyu ülkemize ve milletimize yapmış olduğu yapmış olduğu hizmetlerin bereketidir” diye konuştu.
"Milletimizin en önemli gündemi ekonomik kriz"
Milletin en önemli gündeminin ekonomik kriz olduğunu hatırlatan Erbakan, “Bir defa Türkiye’de en önemli problemlerden bir tanesi milletimizin gündemi ekonomik krizdir. Enflasyon yoksulluk ve burada asgari ücrete baktığınız zaman 17 bin liralık bir asgari ücret açlık sınırı bugün Türkiye’de 20 bin liraya dayandığını görüyoruz. Dört kişilik aile 20 bin lira beş kişilik aile için 25 bin lira açlık sınırıdır. Bunun manası milyonlarca askeri ücretli açlık sınırının altında yaşamaktadır demektir. Diğer taraftan emekli maaşına baktığımız zaman 10 bin lira olduğunu görüyoruz. Milyonlarca emekli açlık sınırının yarısı kadar bir maaşla hayat mücadelesi veriyor. Yoksulluk sınırı bugün dört kişilik aile için 60 bin liraya dayanmış. Ayda 60 bin liradan az geliri olan aileler bugün Türkiye’nin şartlarında yoksuldur. Temel ihtiyaçlarını tamam manasında karşılamıyor. bu hesaba göre Türkiye’de halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında yüzde 80’i yoksulluk sınırının altındadır. Enflasyonda dünya dördüncüsü olmuş durumdayız. Bizim önümüzde sadece Arjantin, Lübnan ve Suriye kalmış durumda. Suriye 10 yıldan uzun süredir savaş içerisinde olan bir ülke. Arjantin zaten her zaman açık dünya şampiyonu bu konuda. Venezuella’yı dahil geride bırakmış bir enflasyon oranına sahibiz. Türk verilerine göre yüzde 68 oranında” dedi.
"Emekliye gitmesi gereken paralar faize gidiyor"
Millete gitmesi gereken paranın faize ve imtiyazlı holdinglere gittiğini söyleyen Erbakan, konuşmasına şöyle devam etti:
“2024 bütçesinde 1.25 trilyon lira faiz ödendi. 40 milyar dolar sadece devletin 1 senede faize ödeyeceği paradır. 2023 yılında kur korumalı mevduatta giden kaynak 1.4 milyon liradır.2024 bütçesinde 540 milyar TL belli holdinglere kamu üzerinden iş birliği projelerine ödeme yapılacak. Bununla ilgili sürekli olarak ciddi iddialar var. Bunların araştırması gerektiğini her zaman ifade ediyoruz. Aynı aynı köprü aynı özellikler ve aynı uzunlukta 5/1 fiyatına Çin’de yapılmış. Aynı tünel aynı otoyol aynı özelliklerde başka bir ülkede 10/1 fiyatına yapılmış. Bu 540 milyarlık belki de yarısının fazladan haksız yere ödendiğini ortaya koyabiliriz. Bununla ilgili araştırma ve mutlaka fazladan haksız bir kaynak aktarımının önlenmesi gerekiyor. Bu da yetmiyor vergi muafiyetleri var. 2024 bütçesinde 1 trilyon lira gelir vergisi muafiyeti var. 657 milyar lira kurumlar vergisi muafiyeti var. Bir avuç imtiyazlıya bu vergi muafiyetleri yarıyor. En açık örneği emekli maaşlarında zam yapılması konusudur. Dediler ki biz bu kadar emeklinin maaşını 10 bin liradan 17 bin liraya getirirsek 1.4 trilyona mal olur. 1.4 trilyonu kur korumalı mevduata veriliyor emeklilerimize verileceğine. 1.25 trilyonu faize veriyoruz. Bu faiz ödemesi ve Kur korumalı mevduat ödemesi olmasa emekli 17 bin TL maaşa kavuşabilir.” şeklinde konuştu.
"28 Şubatçıların affedilmesinin zamanı manidar"
Bir gazetecinin sorusu üzerine geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affedilen 28 Şubat hükümlülerinin affedilmesine ilişkin düşünceleri sorulan Erbakan, şunları söyledi:
“28 Şubatçıların affedilmesini zamanlaması bize manidar geliyor. Neden böyle bir zamanda neden şimdi yapıldı? Bununla ilgili tabi ki takdiri milletimize bırakıyoruz. Kobani davası ile ilgili karar hukuku gibi bir süreçtir. Karar verildi bunun gerekçesini sebeplerine bakmamız incelememiz gerekir ve buna göre bir yorum yapmamız daha doğru olur diye düşünüyorum.” dedi.