Gazeteci Fatih Altaylı, TFF Başkanlığı’na İbrahim Hacıosmanoğlu’nun getirilmesini, “Doğru bir iş yaptılar. Kardeşim her şeye de karışmayın. Karıştığınız zaman da en azından insanlar üzerinde baskı kurmayın. ‘Bizim adayımız budur’ deyin ama başka adaylara da izin verin. Bu bana sorarsan AKP liderliğinin 2019 seçimlerinden sonra yediği en büyük gollerden biridir, belki birincisidir” sözleriyle değerlendirdi. Antalya’da otomobil bakım atölyesinde işkence gören genç işçinin yaşadıklarına işaret eden Altaylı, “Bu tam tipik bir seri katil filmi. Mahkeme başkanı nasıl bu kişinin serbest yargılanmasına izin veriyor? Mahkeme başkanının da bence yatacak yeri yok. Adalet Bakanı’nın burada devreye girmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“Hacıosmanoğlu’nun başkan olması Beştaşi şarabı gibi: Bundan daha kötüsü olmaz”

Gazeteci Fatih Altaylı, bugün Youtube kanalında TFF başkanlık seçimleri, Antalya’da işkenceye maruz kalan genç işçinin görüntüleri gibi gündemine ilişkin konuları yorumladı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanlık seçimlerine işaret eden Altaylı, “İbrahim Hacıosmanoğlu kazandı. ‘Benim gönlüm ondan yana’ diye yazı yazmıştım. Büyükekşi bir klik tarafından desteklenmiyor. Büyükekşi herkesin bildiği üzere Cumhurbaşkanlığının, Saray’ın adayı. Çünkü Servet Yardımcı’yı oradan çekecek kimse yok. Servet Yardımcı’yı ya da bir başka güçlü adayı oradan çekebilecek tek kişi oydu. Açıkçası İbrahim Hacı Osmanoğlu'nun kazanacağını da pek herhalde tahmin etmedikleri için bir demokrasi görüntüsü versin diye kalmasına izin verdiler ama ne demişler; ‘ummadık taş baş yarar.’ Hacıosmanoğlu kazandı. Ben gerek dünkü yazımda gerek X'te yaptığım bazı paylaşımlarda gönlümün onun kazanmasından yana olduğunu, en azından şeye oranda Büyükekşi’ye oranda daha tutarlı, samimi ve tırnak içinde delikanlı göründüğünü; iyi bir başkan olmasını beklemediğimi ama Büyükekşi’den daha kötü olmayacağını söyledim. Bektaşi şarabı gibi. Bundan daha kötüsü olmaz. Büyükekşi Bektaşi şarabının o ilk tadılanı gibi bundan kötüsü olmazdı ve ben bunu yazdım. Zaten pek çok kişiyle de yaptığım konuşmalarda son birkaç gündür ibrenin Hacıosmanoğlu’na doğru döndüğünü de çok iyi görüyordum. Yani Saray’ın, Erdoğan'ın sözünden, Erdoğan'ın sözü olduğunu düşündükleri sözlerden çıkmayacak olanlar bile ‘Ya bu kadar da olmaz kardeşim’ falan gibi konuşmaya başlamışlardı. Kendisiyle yaptığım sohbetlerde ‘Yok abi ben Büyükekşi’ye asla vermem’ diyenler oldukça fazlaydı. Bunun içinde benim tuttuğum kulübün yöneticilerinin de olduğunu söyleyeyim. Orada delege olanlardan bir ikisi hariç. O yüzden Hacıosmanoğlu'nun kazanması bana hiç sürpriz olmadı” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu Erdoğan'a tepki gösterdi, teğmenlere seslendi İmamoğlu Erdoğan'a tepki gösterdi, teğmenlere seslendi

“AKP liderliğinin 2019 seçimlerinden sonra yediği en büyük gollerden biri”

Hacıosmanoğlu’nun seçilmesinin doğru bir karar olduğunu söyleyen Altaylı, “Doğru bir iş yaptılar. Kardeşim her şeye de karışmayın. Karıştığını zamanda en azından insanlar üzerinde baskı kurmayın. Yani ya ‘bizim adayımız budur’ deyin ama başka adaylara da izin verin. Bu bana sorarsan AKP liderliğinin 2019 seçimlerinden sonra yediği en büyük gollerden biridir, belki birincisidir” dedi.

“AKP bir mağlubiyet daha aldı: Saray bir gol daha yedi”

Bütün kulüplerin kuyruğunun bir ölçüde iktidarın elinde olduğunu ifade eden Altaylı, “Paralar, borçlar, bankalar birliği falan. Ayrıca AKP’li belediyelerin takımlarının ya da AKP'li belediyelerin olduğu ilçelerdeki takımların ve spor bürokrasisinin de orada oy hakları var. Buna rağmen kazanamıyorsan ve buna rağmen senin işaret etmediğin ve ‘nasıl olsa kazanamaz’ diye seçime girmesine izin verdiğin aday kazanıyor. Şimdi durduk yere hiç gereği yokken kendileri açısından AKP bir mağlubiyet daha aldı. Saray bir gol daha yedi” diye konuştu.

“Türk futbolu kaybetmiştir”

‘Türk futbolunun kaybettiğini’ söyleyen Altaylı, konuşmasına şöyle devam etti:

“Erdoğan'ın da başlangıç tavrı o yönde görünüyordu. Kardeşinin olduğu Servet Yardımcı’ya ‘Benim adamı kullanmayın’ diyordu ama son anda birdenbire biraz da Göksel Gümüşdağ’ın da etkisiyle, Göksel Gümüşdağ da biliyorsun ki Cumhurbaşkanı’nın eşinin ailesinin damadı. Onun da etkisiyle bir Büyükekşi taraftarı olundu. Göksel Gümüşdağ mı onları Büyükekşici yaptı yoksa onlar zaten Büyükekşici miydi? Çünkü Büyükekşi’nin eşinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşiyle arasının iyi olduğu falan hep yazılıp söyleniyor. Durduk yere kendi kalelerine bir gol attırdılar. Hayırlı uğurlu olsun. İnşallah Hacıosmanoğlu da bizim yüzümüzü kara çıkarmaz. Hacıosmanoğlu’ndan büyük umutlarım olduğu için söylemiyorum bunu ama aynı Bektaşi Şarabı gibi hiç olmazsa daha delikanlı bir duruşu olan, söylediğini yapacağına inandığımız, politik tarafı pek olmayan birisi kazandı. Kim kazanmışsa kazanmıştır; Türk futbolu kaybetmiştir. AKP'nin her yerdeki liyakatsizliğe prim veren tavrı burada da oldu ama bu sefer ortada bir oy olduğu için liyakatsizlik AKP kalesine gol olarak geri döndü.”

“O manyak kadar yargıyı da suçluyorum”

Antalya’da otomobil bakım atölyesinde işkence gören genç işçinin yaşadıklarını değerlendiren Altaylı, “Bu tam tipik bir seri katil filmi. Çok acayip. Yargılama hala devam ediyormuş. Benim okuduğum kadarıyla tutuksuz yargılanıyorlar. Zaten garabet orada. Şimdi bu çok fena bir şey. Senden sadece hakkını isteyen bir genç. 21 yaşında çocuklarımız var bizim. Zor bela kaçıp kurtuluyor belki de öldüreceklerdi sonunda. Seri katil filmleri gibi. Anlamadığım şu; Bu mahkeme başkanı nasıl bu kişinin serbest yargılanmasına izin veriyor? Ya bu toplum düşmanı ya bu ruh hastası. Bunubir tımarhaneye kapatın dersin. Sadist, psikopat, manyak. Bütün bu psikolojik veriler bunda mevcut. Çünkü normal bir insan bunu yapmaz. Ben o manyak kadar yargıyı da suçluyorum. O mahkeme başkanının da bence yatacak yeri yok. Ben o mahkemenin başkanı olsam ve böyle bir karar versem eve gittiğimde karım beni eve almaz. Akıl alır gibi değil. Adalet Bakanı’nın burada devreye girmesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir şey olmaz. Böyle bir rezillik olur m? Ölse de bir şey olmuyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi