Fatih Altaylı kendi Youtube kanalında gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. KKM’nin ekonomiye verdiği zararı eleştiren Altaylı, Yiğit Bulut’u işaret ederek vatana ihanetten yargılanması gerektiğini savundu. Altaylı, “Ne yapıyorsunuz dedik bizi dinlemediler. Gözleri parlıyordu. Jölelinin ne işler çevirdiğini de bilmiyoruz. Bilgisizlikten mi yapıyor, bilmiyoruz. Merkez Bankası başkanı da zaten Merkez Bankası başkanı olabilecek bir tip değil. Sonunda iş buraya geldi. Önceki gün benim konuştuğum önemli bir bürokrat dedi ki; bugüne kadar faturası 100 milyar dolar. 100 milyar dolar ne demek; Türkiye’de kamu özel iş birliği denen projelerin toplamının yıllara yayılmış maliyeti Türkiye için 150 milyar dolar falan olacak.” ifadelerini kullandı.
“Jölelinin ne işler çevirdiğini de bilmiyoruz”
Altaylı’nın KKM’ye yönelik konuşması şöyle;
'Kur korumalı mevduat' diyerek düşürülen faizler nedeniyle yükseliş trendine giren döviz kurları. Özellikle Türkiye açısından kıymetli olan dolar kurunun artışını engellemek ve Türk lirasının hızlı değer kaybını önlemek için o günkü dünyanın en kötü ekonomi yönetimi olarak muhtemelen uzun yıllar tarihe geçecek olan ekonomi yönetimimiz; Şahap Kavcıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası başkanıydı. Merkez Bankası’nın başkanı değil kapısının önünde bile duramayacak bir düzeyde merkez bankacılığı bilgisine sahip Şahap Kavcıoğlu ve gözlerinde parıltı olan Nurettin Nebati isimli kendini bakan zanneden zat ile sarayda elinde jöle şişesiyle dolaşan arkadaş muazzam bir buluş yaparak bu KKM'ye girdiler. Yani aslında Cumhurbaşkanının düşürdüğü faizleri aslında yükselttiler. Dediler ki; "Bakmayın bunun nasına nusuna biz size el altından gizli faiz vereceğiz adına da kur korumalı mevduat diyeceğiz." Böylelikle faizi yükselttiler ve doların yükselmesini durdurdular. O zamanlar yazılarımda bahsettim dedim ki; "Bunun faturasını ödeyemezsiniz. 1970’lerin sonunda dövize çevirebilir mevduat adı altında bu yapıldı. Türkiye bundan dolayı battı. Bunu temizlenmesi 10-15 yıl sürdü." Ne yapıyorsunuz dedik bizi dinlemediler. Gözleri parlıyordu ya, jölelinin ne işler çevirdiğini de bilmiyoruz. Bilgisizlikten mi yapıyor bilmiyoruz. Merkez Bankası başkanı da zaten merkez bankası başkanı olabilecek bir tip değil. Sonunda iş buraya geldi. Önceki gün benim konuştuğum önemli bir bürokrat dedi ki; "Bugüne kadar faturası 100 milyar dolar." 100 milyar dolar ne demek; Türkiye’de kamu özel iş birliği denen projelerin toplamının yıllara yayılmış maliyeti Türkiye için 150 milyar dolar olacak.
“Türk halkının parası bir takım bir yerlere peşkeş çekildi”
Kur korumalı mevduatta bugüne kadar 100 milyar dolar para gitti. Türk halkının vergilerinden gelen bu parayı tahsil ettiler ve bir düğmeye basarak dünyanın farklı ülkelerindeki bankalara yolladılar. Ortada ne köprü var ne başka bir şey var. Yine bu bürokratın söylediğine göre bunun ufak bir kısmı Türkiye’deki hakiki mudiler. Ayşe teyze, Fatma teyze gibi insanlar. Halkın bankalarda biraz parası vardı o günlerde buraya getirdi. Bu kısım diyor yirmide birinden bile azdır diyor. Türkiye’deki büyük holdinglerde nakdi olanlar ki fazla değildir bunlar, bir kısmı da oradan geldi diyor. Ve bu Avrupa’da bir yıkama operasyonu olarak görünüyor. Çünkü buradaki bu faizle paralar hem katlandı hem de aklandı. Türkiye’de bankacılık sistemi içerisinde temizlenmiş ve katlanmış bir para. Bu para dünyanın neresine giderse gitsin Türkiye’de legal para haline geldi diyor. 100 milyar dolar Türkiye’ye zarar sadece. Bunun üstüne de 128 milyar dolarda Merkez Bankası'na satılan parayı koy. Bu hakiki bir ihanettir. Bunu cumhurbaşkanına kim götürüp kabul ettirdiyse bunların vatana ihanetten yargılanması lazım. Türkiye’ye bu kadar kötülüğü kimse yapmamıştır. Türkiye’de 1500 tane ajan yakalasan bu kötülüğü toplasan yapamazlar. Bunun sorumlularının ve bunu kimin önerdiğini devlet biliyor. 100 milyar dolar sadece KKM’den Türkiye’ye sokulan bir kazıktır. Türk halkının parası bir takım bir yerlere peşkeş çekildi.
