CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, bugün açıklanan eylül ayı enflasyon verilerini değerlendirdi. Öztrak yaptığı açıklamada, yıl sonu enflasyon hedefinin tutması için kalan üç ayda toplam enflasyonun yüzde 4,15'te kalması gerektiğini ancak bunun son derece zor olduğunu ifade etti.
Öztrak, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
"Eylül ayında 12 aylık enflasyon EN-AG’a göre yüzde 88,6; İTO’ya göre yüzde 59,2; TÜİK’e göre yüzde 49,4 oldu. TÜİK’in enflasyonu, geçtiğimiz ay da beklentilerin üstünde artmaya devam etti. Ama 2023’ün yaz aylarında TÜİK ve İTO’nun ölçümleri arasında kapanan makas, bu yılın ilk çeyreğinden beri yeniden açılıyor. Hükümetin yıl sonunda enflasyon hedefini (yüzde 41,5) tutturabilmesi için kalan 3 ayda toplam enflasyonun yüzde 4,15’i aşmaması gerekiyor. Oysa, geçtiğimiz yıllarda aynı dönemde (Ekim-Aralık) gerçekleşen enflasyon: 2020’de yüzde 5,8; 2021’de yüzde 20,4; 2022’de yüzde 7,8; 2023’te yüzde 10,0 oldu. Son 3 ayda enflasyonun yüzde 4,15’te kalması son derece zor.
Bugün dar gelirli vatandaşlarımızın harcamalarının büyük kısmını oluşturan gıdada fiyatlar bir türlü hız kesmiyor. Çarşıda, pazarda mevsiminde meyve sebzenin yanına yaklaşılmıyor. Son bir yılda; dünyada gıda fiyatları yüzde 1,1 düşerken, bizde yüzde 44 arttı. Dünyada gıda fiyatlarının en çok arttığı 4 ülkeden biriyiz. Yine son bir yılda kiralar yüzde 117, eğitim fiyatları yüzde 94, yataklı tedavi hizmetlerinin fiyatları yüzde 71 artmış. Hükümet, enflasyonla mücadelede başarı hikayeleri anlatırken; olan, hayat pahalılığının altında ezilen vatandaşlarımıza oluyor.
Enflasyon; milyonları açlık sınırı altındaki asgari ücrete ve emekli aylığına mahkum ederek, yüzde 50 ile dünyanın en yüksek politika faizlerinden birini uygulayarak, üstüne üstlük döviz kurlarını tutup, sıcak paracılara dünyanın en yüksek faiz gelirini kazandırarak, insanları alışveriş yapamaz hale getirerek düşürülmüyor. Enflasyonu düşürmek için ortada hala ekonominin aktörlerini, işlerin düzeleceğine inandırabilecek bir program yok. Takvime bağlı ve sonuçları ölçülebilir doğru dürüst bir reform yok. Kamuda tasarrufun adı var, kendisi yok. En önemlisi, Erdoğan'ın daha önce yaptığı gibi her an, 'Bu kadar yeter' deyip yeniden 'faiz sebep' politikalarına dönmeyeceğinin garantisi yok. Ekonomi yönetimi enflasyonla mücadelede 'beklentileri değiştirmenin' öneminden dem vuruyor ama bunlar değişmeden, beklentiler de değişmiyor. Lafla peynir gemisi yürümüyor."