Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen 'İsrail'in Yalanları Platformu ve Panel Programı'nda konuştu. Altun, İsrail'in 2'nci Dünya Savaşı'nın hemen ardından Filistin çevresindeki işgal faaliyetlerinde korku ve şiddet metotlarını, terör metodunu uyguladığını ve şu anda da buna devam ettiğini söyledi. İsrail'in Filistin işgalinin tarihin en uzun süren terör süreçlerinden biri olduğunu vurgulayan Altun, "İsrail'in saldırganlığı özellikle son dönemlerde öyle boyutlara ulaştı ki maalesef bu tehlikeli boyut, sadece sınırlı bir bölgeyi değil Orta Doğu barışını ve dolayısıyla dünya barışını tehdit eder hale geldi. Biz buna Türkiye olarak başından beri dikkat çekiyoruz. Her şeyden önce İsrail Gazze'deki soykırımı zulüm ve vahşeti gerçekten aymaz bir şekilde bütün Orta Doğu bölgesinde yaymaya çalışıyor. Bu konuda başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın dikkatini daha çok çekmek ve İsrail'in saldırganlığını küresel barış iradesi karşısında mahkum ederek engellemek artık son derece acil bir gereklilik halini almıştır. Zira İsrail'in bölgede hiçbir insani ve vicdani sınır tanımayan vahşeti halihazırdaki uluslararası gerginlikleri ve politik çatlakları daha da büyütme riski taşımaktadır" ifadelerini kullandı.

"İsrail, açık ve net bir soykırım uyguluyor"

İsrail'in, istilacı ve işgalci yapıda olduğunu vurgulayan Altun, "İsrail, işgal ettiği Filistin topraklarına çöreklenmiş suni bir yapı. Güvensizliğinin kaynağı da, komşu ülkelere yönelik saldırılarının nedeni de bu yapaylık, bu sunilik ve bu korku. İsrail son 1 yıldır geleceği hesaba katmadan, gelecekte kendini daha zor duruma sokacak bir nefretle Filistin'e insanlık tarihinin en acımasız saldırılarını yapıyor. Açık ve net bir soykırım uyguluyor. Ben size İsrail vahşetinin boyutlarını bazı istatistikler üzerinden sunmaya gayret etmek istiyorum. İsrail, Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana 85 bin 500 ton bomba kullandı. 786'sı bebek, 17 bin 240'ı çocuk, 11 bin 742'si kadın 43 bini aşkın Filistinliyi katletti. İsrail'in katlettikleri arasında 1047 sağlık çalışanı, 85 sivil savunma görevlisi ve 177 gazeteci de var. Gazze'de enkaz altında en az 10 bin cenazenin olduğu tahmin ediliyor. İsrail 150 bin konutu tamamen yıktı; 126 okul ve üniversite, 814 cami, 3 kilise ve 36 spor tesisi de bu yıkılan yapılar arasında. Gıda ve sağlık ihtiyacını İsrail adeta bir silaha dönüştürmüş durumda ve bu çabayla İsrail saldırıları yüzünden Gazze'de bugün 3 bin 500 çocuk açlık nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya. Biz zulümle abad olunamayacağını çok iyi biliyoruz. Ve bunu bildiğimiz için de Türkiye olarak bu sistematik zulüm düzenine ilk günden itibaren karşı çıkıyoruz. Dünya ne der demiyoruz. Vicdanın sesi olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde açık ve net bir şekilde bu zulme, bu haksızlığa, bu soykırıma ses çıkartıyoruz. Bu soykırım bitsin diye gayret sarf ediyoruz. Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz 1 yıllık süreçte hem bu çatışmaların durması hem işlenen suçların ifşası ve yargıya taşınması hem de bu yaşanan çatışmaların bu gerilimlerin bölgeye sıçramaması için çok yoğun bir gayret sarf ediyor ve dünyada bu anlamda öncü bir rol oynuyoruz" dedi.

5 milletvekili hakkındaki dokunulmazlık fezlekeleri Meclis’te 5 milletvekili hakkındaki dokunulmazlık fezlekeleri Meclis’te

"Bu yalanları ifşa ettikçe adalete hizmet etmiş oluyoruz"

İletişim Başkanlığı olarak İsrail'in dezenformasyonla uluslararası kamuoyunun desteğini alma çabasına karşı ilk günden itibaren çalışmalar yürüttüklerini belirten Altun, "Başkanlığımız bünyesinde yaptığımız çalışmalarla 250'yi aşkın İsrail dezenformasyonunu tespit ettik ve 6 dilde bunları uluslararası kamuoyunun dikkatine getirdik. Biz yalanın değil, hakikatin hükümferma olmasını en önemli vazifemizi addediyoruz. Ve bu idrakle hakikatleri İsrail'in ve destekçilerinin yüzlerini vurmaya, Filistin hakikatinin sesi olmaya ve bu sesi duyurmaya devam edeceğiz. Bugün tanıtımını yaptığımız İsrail'in Yalanları Platformu da İletişim Başkanlığımızın nezdinde Türkiye Cumhuriyeti'nin hakikate ve adalete olan sadakatinin bir tezahürüdür. Bu platform, İsrail ve onu destekleyen güçlerin oluşturduğu dezenformasyonlara karşı adalet ve hakikatten yana tavır alan bir iletişim cephesidir. İsrail'in Yalanları Platformu, İsrail'in yalanlarını ve dezenformasyonlarını tespit etmekte, bunları 7 farklı dilde belgelerle ifşa etmektedir. İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımı meşru göstermek için yürüttüğü kötücül kampanyaları dijital içerikler ve sosyal medya platformları aracılığıyla geniş kitlelere ulaştıracağız. İsrail'in Yalanları Platformu, çok boyutlu bir veri tabanı sebebiyle önemli bir uluslararası kaynak mahiyetinde. Elbette dezenformasyonla mücadele merkezimiz, elbette yürüttüğümüz çalışmalar günlük olarak İsrail'in yalanlarını ifşa etmek noktasında bugüne kadar ciddi bir performans ortaya koydu. Fakat biz istedik ki spesifik olarak İsrail'in artık giderek büyüyen ve kendi cürümlerini meşrulaştırmak için kullandığı yalanları arşivlensin ve uluslararası alanda gerek bireyler için gerekse haber merkezleri için kolay ulaşılabilir ve kolaylıkla tüketilebilir bir hale gelsin. Biz bu yalanları ifşa ettikçe şuna inanıyoruz ki hakikate hizmet etmiş ve insanlığın vicdanı adına hareket etmiş, adalete hizmet etmiş oluyoruz" diye konuştu. 

Kaynak: DHA