Özel Haber: Deniz Dalgıç
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni evlenecek çiftlere 150 bin lira değerinde faizsiz evlilik kredisi verileceğini açıklamıştı. Yeni kurulacak Aile ve Gençlik Bankası ile ilk kez evlenecek çiftlere 150 bin lira faizsiz kredi verilecek. Uygulamanın detayları ve ne zaman faaliyete geçirileceği henüz netleşmedi. Ancak vatandaşların evlilik kredisine başvurabilecekleri bir platformun olmaması dolandırıcıları harekete geçirdi. Bazı vatandaşlar yasal olmayan siteler üzerinden söz konusu krediye başvuru bedeli ödeyerek başvuru yaptığını ancak geri dönüş sağlanmadığı konusunda şikâyette bulundu. Avukat Fırat Bilici, vatandaşları yasal olmayan sitelere itibar etmemeleri gerektiği konusunda uyararak, “Bu tarz sıkıntı yaşayan vatandaşların öncelikle hemen savcılığa şikayetçi olmaları gerekiyor. Gönderdikleri dekontlar bellidir. Artık herkes İBAN'dan gönderiyor. Elden para vermek bir şey kalmadı. IBAN'daki hesap sahibini acilen şikayet etmeleri gerekiyor” dedi. Kanunda söz konusu dolandırıcılık suçunun cezasının belli olduğunu belirten Bilici, “TCK'da 8 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Tabii nitelikli dolandırıcılığa girdiği zaman yarı oranında artırılıp bu 10-12 yıla kadar çıkabiliyor. 4 yılla 8 yıl arasında değişen cezalar veriliyor ama bu cezalar her fiil için ayrı ayrı veriliyor. Yani hepsi toplu olarak verilmiyor. Mesela 10 kişiyi dolandırdıysa 10 ayrı dört yıl, toplamda 40 yıl oluyor” diye konuştu.
Avukat Fırat Bilici, yasal olmayan siteler üzerinden 150 bin lira değerinde faizsiz evlilik kredisine başvurarak dolandırılan vatandaşların yapması gerekenleri ELİPS HABER’e anlattı. Bilici’ye sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:
“Gerekli bilgi ve belgeler toplanarak savcılığa başvurulmalıdır”
Bu tarz mağduriyet yaşayan vatandaşların ne yapması gerekiyor?
Bu tarz sıkıntı yaşayan vatandaşların öncelikle hemen savcılığa şikayetçi olmaları gerekiyor. Gönderdikleri dekontlar bellidir. Artık herkes İBAN'dan gönderiyor. Elden para vermek bir şey kalmadı. IBAN'daki hesap sahibini acilen şikayet etmeleri gerekiyor. Yapılacak şikayetten sonra hatta benim önerim; Eğer işin ucunda birden fazla kişi dolandırıldıysa, birbirlerine ulaşabiliyorlarsa bir platform kurup beraber şikayet yapmaları. Çünkü bu tarz şikayetler daha etkili oluyor ve soruşturma daha hızlı ilerliyor. Savcılığa gidip bir dilekçe vererek dilekçesinde durumu anlatarak, hiçbir şeyi savcılıktan beklemeyerek, dilekçesine ekine varsa bütün konuşma geçmişini, fotoğraflarını koyarak şikayetçi olmalı.
“Maddi ve manevi tazminat davası açmak gerekiyor”
Sonrasında süreç nasıl işliyor?
Onun akabinde savcılık hesap sahibini bulup ifadeye çağırıp iddianame düzenlediği anda artık o kişinin zararının giderilmesini talep etme hakkı doğuyor. Bu zaten davada karşı tarafa yani sanığa soruluyor. Zararı gidermek istiyor musunuz? Hesap sahibi, ‘Bu parayı ödemek istiyorum’ dediği zaman sıkıntı çıkmıyor. O parayı alabiliyor. Ama ‘Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Parayı da ödemeyeceğim’ dediği anda kişiye maddi tazminat davası açmak gerekiyor. Bu konuda manevi olarak bir zarar yaşamışlar mı? Mesela manevi zararlar ne olabilir? Ona güvenerek ‘Nasıl olsa buradan para gelecek’ diye birtakım işlere girişilmiştir. Ama oradan para gelmeyince bir anda ortada kalınmıştır. Bu tarz şeyler olabilir. Yani kişi maddi zarar içinde manevi zararı için de ekstra dava açabilir. Kısacası bu bir dolandırıcılık sistemi. Genelde bunlar örgütlü olarak yapıyorlar bu işi.
“8 yıla kadar hapis cezası uygulanıyor”
Bu sahte siteyi açan kişilere ne tür cezalar uygulanıyor?
Kanunda bunun cezası belli. TCK'da 8 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Tabii nitelikli dolandırıcılığa girdiği zaman yarı oranında artırılıp bu 10-12 yıla kadar çıkabiliyor. 4 yılla 8 yıl arasında değişen cezalar veriliyor ama bu cezalar her fiil için ayrı ayrı veriliyor. Yani hepsi toplu olarak verilmiyor. Mesela 10 kişiyi dolandırdıysa 10 ayrı dört yıl, toplamda 40 yıl oluyor.
“Devletin resmi açıklamaları dışında hiçbir siteye girilmemesi gerekiyor”
Vatandaşların bu tarz mağduriyet yaşamaması için ne yapılması gerekir? Sizce cezaların arttırılması mı gerekir?
Öncelikle şöyle bir şey var: Kesinlikle ve kesinlikle hiçbir şekilde devletin hiçbir organı size mesaj yoluyla ulaşmaz. Bu çok net bir bilgi. Devletin hiçbir kurumu mesaj yoluyla kimseye ulaşmaz. Devlet birine ulaşmak istiyorsa ya yasal olarak ifadeye çağırır ya da evine gelir tutuklar. Kişiye bu şekilde ulaşır. Eğer böyle bir şüphesi olan biri bile olsa kesinlikle bu kişilere para göndermemeli. Devletin resmi açıklamaları dışında hiçbir siteye girilmemesi gerekiyor. Bazen resmi siteyi bile kopyalıyorlar. Ama resmi siteyi kopyaladıklarında mutlaka bir yerde açık veriyor.
Bu durum nasıl anlaşılır?
Kesinlikle sonuna kadar sorgulamaları lazım. Mesela, kredi başvurusu yapılırken istenilen bilgiler ve belgeler bellidir. Bunların haricinde sizden bir şey talep edilmez. Ama oradakiler resmen bütün kimlik bilgilerinizi istiyor. Bundan şüphelenmek gerekiyor. Mesela size soruyor; ‘Annenizin kızlık soyadını birinci ve beşinci harfi nedir?’. Örnek veriyorum siz de ‘bunun ikiyle dördüncü harfini söyleyin’ diyeceksiniz. Bu tarz kontrollerin yapılması lazım. Bir diğer husus, eğer arama yoluyla bu tür dolandırıcılık yapılıyorsa, kesinlikle ve kesinlikle arayan numaranın hangi kurumdan ve kimin aradığı öğrenildikten sonra bu şirketin resmi numarasına internet üzerinden bakılması lazım. Konuşmaya ondan sonra devam edilmesi lazım. Eğer bu şirket, şahsı resmi numarasından aramıyorsa kesinlikle o anda konuşma kesilmeli. Bu en önemli şeylerden biri. Ayrıca, şöyle bir şey söyleyebilirim. Maalesef Google, dolandırıcılık konuda hiç yardımcı olmuyor. Şöyle bir şey yapılabilir; Google'da arama yapıyoruz. Arama yaptığınız da önünüze çıkan ilk sonuçta ‘reklam’ yazıyor. Reklam yazan siteler genelde yasal siteler değiller. Dolayısıyla bunlara tıklamamak lazım. Bu çok önemli.