Özel Haber: Sümeyye Aksu
Dövizdeki yükseliş, Türk Lirası’nın değer kaybı, alım gücünün düşmesi ve enflasyonun artması ile birlikte kedi ve köpek mamaları da geçtiğimiz yıla oranla yüzde 50’ye yakın zamlandı. Üstelik zamlanan tek şey mamalar da değil. Kedi kumu, veteriner ücretleri, aşı ve parazit fiyatları da zamlardan etkilendi. Gelen zamlar, hayvan severleri tedirgin ederken, bu zamlar ile birlikte, evinde kedi-köpek bakan ya da sokak hayvanlarını besleyenler mamaya ulaşmada zorluk çekmeye başladı.
Konuyla ilgili Elips Haber’e konuşan hayvan severler, mamanın bir lüks değil, ihtiyaç olduğunu ifade etti.
“Artan fiyatlardan dolayı mama yetiştirme konusunda sıkıntı çekiyoruz”
Gelen zamlardan dolayı mama almakta zorlandığını belirten hayvan bakıcısı Melike Çelik, ‘’Dolar arttığından beri her şeyde olduğu gibi kedi-köpek mamalarındaki fiyatlarda da çok ciddi bir artış oldu. Biz en başından beri mamanın lüks olmadığını, temel ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Gerçekten bizim ekmeğe, suya ne kadar ihtiyacımız varsa o canlarında mamaya o kadar ihtiyacı var. Bu yok sayabileceğimiz bir sorun değil. Artan fiyatlardan dolayı, baktığımız hayvanlara mama yetiştirme konusunda çok fazla sıkıntı çekiyoruz. Ne yapsın bu hayvanlar aç mı kalsın?” dedi.
“Bu artış normalize edilmemeli”
Artan enflasyon ile mamalara gelen zamlar biz evcil dostları olan insanları maalesef ki çok etkiledi” ifadelerini kullanan Şevval Akırmak sözlerini şöyle sürdürdü;
“Benim bir kedim var ve yıllardır aynı mamayı kullanırken maliyetin artmasından kaynaklı marka değişikliği yapılmak zorunda kaldım. Bu durumdan maalesef ki kedim de çok mutsuz. Onların mamaları kumları sadece isim olarak seçildiği düşünülse de onların sağlıkları için seçtiğimiz unutulmamalı. Ve her seferinde bu kadar artış normalize edilmemeli”
“Sokak hayvanlarını kaderine terk edemeyiz”
Mama ve yemlere gelen zamların insanları değil daha çok hayvanlarını etkileiğini dile getiren Sena Kurşun, “Sokak hayvanlarını kaderlerine terk edemeyiz. Kimseden bir şey istemiyoruz mama fiyatlarının düşürülmesini talep ediyorum. Diğer ürünlerdeki gibi, KDV indirimi mi yapılır, başka bir düzenlemeye mi gidilir bir an önce ne yapılacaksa yapılmasını istiyorum. Hayvanlara istediğim gibi mama alamamanın üzüntüsünü yaşıyorum vicdan azabı çekiyorum. İnsaf, bu hayvanlara kim bakacak, suyla mı beslenecekler?” ifadelerini kullandı.
“Mama, kum ve takviye edici gıdalara sıklıkla zam geldi”
“Yaklaşık 1 yıl önce sahiplendiğim kedimin mama, kum, veteriner ve takviye edici mamalarına bu süre zarfında sıklıkla zam geldi” diyen Şevval Dalgıç, “Ancak kedilerde tüm bu bahsetmiş olduğum şeylerin marka değişimi bile hayvanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Bu nedenle veteriner hekimimizin önerisi ve kendim araştırıp edinmiş olduğum bilgiler doğrultusunda, ilk günden bu yana mama, kum ve takviye edici mama konusunda tek bir marka ile ilerliyoruz. Veteriner hekimimiz her kontrole ve aşıya gittiğimizde kedimin sağlığının son derece iyi olduğunu, bu şekilde devam etmem ve özellikle mamasında herhangi bir değişiklik yapmamam gerektiğini ısrarla belirtiyor. Bu nedenle enflasyon elbette bir kedi sahibi olarak beni de etkiledi ancak kedimin sağlığının en ufak bir şekilde olumsuz etkilenmemesi için 'kendimce' en kaliteli diyebileceğim ürünleri kullanmaya özen gösteriyorum” dedi.
“Merdiven altı mamaları kullanmamalıyız”
Onların da bir canının olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Dalgıç, “Nasıl ki merdiven altı bir yerden gidip tavuk döner yemiyor, sağlıksız olabileceğini biliyorsak hayvan mamalarında da aynı özen gösterilmeli. Kedi kumlarına da özellikle değinmek gerekirse, rastgele alınan hatta özellikle koku içeren kumlar kedileri son derece olumsuz etkiliyor. Evet, kedilerin kumlarından rahatsız olduğumuz zamanlar vardır ancak sırf biz bu kokudan rahatsız oluyoruz diye piyasada sıklıkla yer alan lavanta kokulu, beyaz sabun kokulu kumları kullanmak, kedilerde rahim iltihabına neden olabilir. Kendimiz için hep en iyisini istediğimiz ve elimizden geldiğince bu doğrultuda ürünler kullandığımızı hatırlayıp, aynı özeni sahiplendiğimiz hayvanlara da göstermeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
“Hayvanların sorumluluğunu alamayacak kişiler sahiplenmemeli”
“Bir hayvan sahiplendiğimizde bir can sahiplendiğimizi unutmamalıyız” ifadelerini kullanan Hilal Tunç, “Onun sorumluluğu, sağlığı, barınması ve beslenmesi ile ilgilenemeyecek kişiler hayvan sahiplenmemeli. Yine de tabi yapacak eylemler mutlaka var, sokağa mama ve su koymak gibi. Bu sorumlulukla hareket ettiğim için ben de köpeğimin sağlığına ve aşılarına çok dikkat ediyorum” dedi.
“Mamaların ve aşıların bu kadar pahalanması normal değil”
Veterinerde aşı ücretlerinin çok pahalı olduğunu dile getiren H.T sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bin liradan aşağı çıkamıyorsunuz veterinere gidince. Mamaların da kalite farkı var. Köpekler kaşınabiliyor her hayvan gibi. Uykusundan bile uyanıyor, rahatsız oluyor eğer mamasını değiştirirsem. Mamalar da çok pahalandı. Kötü bir mama ile beslendiğinde köpeğimde tüylerinde değişiklik, teninde koku, ağız kokusu, kaşıntı ve kontrolsüz kilo alımı alıyor. Midesini bozarsa ise çok daha kötü hastalanabiliyor. Sorumluluğunu aldığım ve yaşaması için katkıda bulunmaya çalıştığım bir hayvanın gözümün önünde bu rahatsızlıkları yaşamasını istemem. Mecbur iyi bir mama ile beslenmesine dikkat etmek durumunda kalıyorum. Bu durumda ise benim maddi yönetimim sıkıntıya düşüyor. Kredi kartı ile bu alışverişleri ve tedavi masraflarını karşıladığım için sürekli masraf oluyor. Mamaların ve aşıların bu kadar pahalanması normal değil. Bizler insan olarak nasıl beslenip, barınıp, sağlıklı yaşayıp uyuyorsak aynı hayati faaliyetleri hayvanlar da yapıyor. Bu duruma umarım çözüm getirilir”