CNN Türk'e konuşan Gayrimenkul Hukuku Derneği Kurucu Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, son aylarda yaşanan anlaşmazlığı detaylarıyla şöyle anlattı:
“Söz gelimi 1 Ocak 2018 tarihli kira sözleşmesi olan bir kiracı için 1 Ocak 2023’te beş yıl doluyor. Bu durumda ev sahibi kira tespit davası açabilir. Ama taraflar dava yerine anlaşmaya gidiyor. Güncel kira değeri 10 bin lira, ev sahibi 40 bin lira istiyor ve 30 bin lirada el sıkışıyorlar. Bu durumda bir ek protokol hazırlanarak yeni kira bedeli resmileştiriliyor. Bu tabloda kiracı anlaşma oldu diye gönül rahatlığı ile yola devam ederken, yeni zam döneminde bir anda bir dava ile karşı karşıya kalabiliyor.”
Yargıtay asıl sözleşmeyi dikkate alır
“Kiracı, ‘protokolü yapalı bir yıl oldu, dava için gerekli beş yıl şartı dolmadı’ diye düşünse de bu doğru değil” diyen Kiraz nedenini şöyle özetledi:
“Çünkü Yargıtay diyor ki; Ev sahibinin her beş yılda bir kira tespit davası açmak hakkı var. Gerekli beş yıl şartında da asıl sözleşme tarihini baz alırım, ek protokol tarihini değil. Bu durumda kiracı evden çıkmamak için yasal oranın üzerinde zammı kabul edip sorun çözüldü gözüyle yoluna devam ederken, beklemediği bir dava ile karşılaşıyor. Eğer kira bölge rayicinin altındaysa, dava sonucunda yeniden artış gerçekleşiyor.”
Kiracılar ne yapmalı?
Kiracılar böyle bir kriz yaşamamak için ne yapmalı sorusuna yanıt veren Kiraz, “Eğer taraflar yeni kira bedeli için anlaştıysa ek protokol yerine, eski kira sözleşmesini fesih ederek yeni bir kira sözleşmesi yapabilir. Böylece yeni sözleşmenin üzerinden beş yıl geçmeden bir daha tespit davası açılamaz. Ancak bu konuda ev sahibinin ikna olması da zor. Çünkü ev sahibi, sözleşmelerde 10 yıllık uzama süresinin bitiminden sonra ‘herhangi bir gerekçe göstermek zorunda olmadan’ kiracıyı tahliye edebiliyor. Yeni bir sözleşme yapılması halinde ise ev sahibinin gerekçesiz tahliye hakkı ileri tarihlere öteleniyor. Ev sahibi bu hakkını kaybetmemek için ek protokolü seçiyor” ifadelerini kullandı.