Esma Esad, ziyareti kapsamında yaptığı konuşmada, “Birkaç erkek ve kadın işçinin bulunduğu küçük bir atölyeden başlayan bu fabrika, bugün çalışma ve üretme tutkusu ile yoğrulmuş, meslek ve beceri sahibi yüzlerce kişinin bulunduğu büyük bir üretim kompleksi haline gelmiştir. Gerçekten üretken hale geldiler ve bu kompleks, tam tersi değil, yetenekler yaratan vizyon ve iradenin bir örneği haline geldi.” dedi. 

First Lady, ‘’Hayattaki çoğu şey küçük doğar ve sonra büyür… kişi, inisiyatif, fikir, hatta proje, hırs dışında, büyük başlar ve büyük devam eder, çünkü temeli bir vizyon ve güçlü bir iradedir’’ dedi.

Ya teslimiyet, ya da yüzleşme ve meydan okuma

Esma Esad ayrıca, ‘’Bugün acı içinde yaşadığımız doğrudur. Bu ıstırap bizi iki yönden birine götürür, ya teslimiyet ve umutsuzluğa ya da yüzleşme ve meydan okumaya doğru hareket etme.  Siz ise, bu verimli çalışmada ikinci ihtimali seçtiniz’’ ifadelerini sözlerine ekledi.

Esma Esad ziyareti esnasında fabrikanın işçilerine hitaben yaptğı konuşmasında da ‘’ İnsanı çalışmaya iten ihtiyaçtır. Ancak onu bir takım içinde tutku ve samimiyetle çalıştıran, kendini geliştirme ve toplumunun gelişimine katkıda bulunma motivasyonuna sahip olan ülkenin durumudur”  açıklamasında bulundu.

Esma Esad konuşmasında, ‘’Bu medeni tesisin bölümlerini gezdiğimde, çalışma ve üretme konusunda çok fazla şevk, enerji ve tutkunuz olduğu açıktı. Yani huzursuz bir arı kovanı. Bu da beni bu sahne ile Suriyeliler olarak yaşadığımız genel manzara arasındaki ilişkiyi, bunların birbirine ne kadar benzediğini ve nerede birbirleriyle çeliştiklerini sormaya sevk etti’’ dedi.

Şartlara meydan okuyoruz

First Lady konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Seçim bizim elimizde ve hepiniz ikinci durumu seçtiniz. Bu proje düşünülmeye başlandığında ekonomik faktörün projeyi kurarken ana faktör olması muhtemeldir. Ancak işçilerin genel güvenliğine, sağlık ve rahatlıklarına yönelik ilgiye ve onurlarını ve haklarını korumaya odaklanmaya bu kadar odaklanıldığını gördüğümüzde, Burada insan faktörü en önemli faktör haline gelir, çünkü ekonomik yönün güdüleri her zaman üretimdir, insani güdüler ise ulusal durumun güdüleridir. Yani birbirimizi nasıl destekliyoruz, yardım ediyoruz ve seviyoruz. Durum şu ki, şartlar zor olsa bile asgariyi kabul etmiyoruz, aksine her zaman mümkün olanın en iyisini sunabilmek için şartlara meydan okuyoruz. ’’

Esma Esad da şu ifadeleri kullandı: ‘’ Bazıları bunun teorik olduğunu söyleyebilir. Ama aslında bu kompleks yaşayan, var olan, gerçek, pratik, verimli bir örnek… Tek olsa bile diyenler olabilir. Kuramsallaştırıyor ama tek durum bu değil, birçok model var. Bu modeller, oluşturulmakta olan diğer projelerle birlikte, yetenekleri yaratanın vizyon ve irade olduğunu, tersinin olmadığını doğrulamaktadır.’’

Esma Esad konuşmasını şu ifadelerle bitirdi: ‘’ Birbirinize olan sevginiz, işinize olan bağlılığınız ve her zaman en iyisini verme arzunuz için teşekkür eder, saygılar sunarım. Aynı zamanda ülke ekonomisi için model kabul edilen bu projenin finansörlerini de selamlıyorum. Bu finansörler, bireysel kârın her zaman kolektif kârın bir parçası olduğuna inanıyorlar. Bu, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ulusal sermayenin ancak cesur olabileceği sözleriyle teyit edildi.’’

Kaynak: SANA