Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve sanık Ahmet D. ile tarafların avukatları katıldı. Diğer sanıklar Yavuz T, Çetin K. ile Erol Nezih O. ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmayı, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, AK Parti Kadın Kolları İl Başkanı Özlem Ünalır da izledi.
Büyükerşen, savunmasında suçlamaları kabul etmediğini belirterek, daha önce savcılıkta verdiği ifadenin doğru olduğu söyledi.
Sanık Ahmet D. ise suçlamaları kabul etmediğini, daha sonra savunmasını yazılı olarak sunacağını belirtti.
Cumhuriyet savcısı, Büyükerşen ve Ahmet D'nin mal varlıklarına tedbir konulmasını istedi.
Savcının mal varlığına tedbir konulması yönündeki talebini kabul etmeyen hakim, duruşmayı ekim ayına erteledi.
"Bu işin takipçisi olacağız"
Milletvekili Hatipoğlu, duruşmanın ardından adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, uzun yıllar üniversite çalışanlarının emekleri ve kaynaklarıyla oluşturulan vakıfların, onlara ait okul ve otellerin, Yılmaz Büyükerşen'in ailesine, kendisine ait şirket ve vakıflara aktarıldığı iddiasının acı bir konu olduğunu kaydetti.
Hatipoğlu, şunları kaydetti:
"Biz hukuka güveniyoruz. Tabii bizim davada içeride gördüğümüz şuydu; Bu okulların elinden alınmasıyla ilgili avukatlar tamamen bu işi manipüle ediyor. İçeride şu hiç konuşulmadı; Bu mal varlıkları nasıl elde edilmiştir? Bir rektör maaşıyla, belediye başkanı maaşıyla bu mal varlığı nasıl edinilmiştir? Daha çok yetki karmaşaları konuşuluyor. Tabii bu çok düşündürücüdür. Hemşerilerimiz için bunların takipçisi olacağız. Onun için buradayız. Bu malların da Anadolu Üniversitesine ve Anadolu Üniversitesi çalışanlarına, vakıflara devredilmesi konusunda bu işin takipçisi olacağız."
Eskişehir'de tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatanların karşısında olduklarını dile getiren Hatipoğlu, "Bizim kişilerle işimiz yok. Yapılan eylemler, Eskişehir'imize, hemşerilerimize zarar veriyorsa her zaman onun karşısında olacağız." dedi.
İddianameden
Davanın iddianamesinde, Antalya'nın Alanya ilçesindeki otel, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki bazı taşınmazların Anadolu Üniversitesinden kaynak edinilmesine rağmen ailenin vakıf şirketlerindeki hisselerinin artırılması suretiyle ve şirketler vasıtasıyla Yılmaz Büyükerşen ve ailesine mülk olarak geçirildiği, rayiç bedellerin altında yapılan satışlardan vakfa ait şirketlerin 876 bin 16 lira zarara uğratıldığının tespit edildiği aktarılıyor.
Söz konusu vakıf şirketinin Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan mülkünün 13 milyon 500 liraya satıldığı, bu paranın başka bir vakıf şirketindeki payını artırmada kullanıldığı kaydedilen iddianamede, bu suretle bir şirketinin içinin boşaltılarak lokomotif olan başka bir şirketin yüzde 50 payına ve 200 milyon liralık mal varlığına hakim olunduğu, böylelikle vakıf ve şirketlerin hisse değerleri azalırken Büyükerşen ve ailesinin sahip olduğu şirketin hisse tutarının 10-15 kat artırıldığı bildiriliyor.
İddianamede, Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet D'nin "güveni kötüye kullanma" suçundan ayrı ayrı 2 kez olmak üzere 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezası, "haksız mal edinme"den 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 milyon liradan 10 milyon liraya kadar ağır para cezası, Büyükerşen'in damadı da olan Yavuz T. ile Erol Nezih O. ve Çetin K. hakkında ise "güveni kötüye kullanma"dan 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezası talep ediliyor.