Merkeze bağlı Düğer köyünde oturan 10 yıllık evli, 3 çocuklu Ayşe ve İsmail Işık çifti arasında 28 Mayıs 2023 günü sabah saatlerinde tartışma çıktı. Tartışma sırasında Ayşe Işık, evdeki 'çift kırma' diye tabir edilen av tüfeğiyle kendisini darbeden ve alkollü olduğu belirtilen eşine ateş etti. İsmail Işık hayatını kaybederken, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayıp kendisini ihbar eden Ayşe Işık, jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ayşe Işık hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ayşe Işık, davanın karar duruşmasında hakim karşısına çıktı. Sanık Işık'ın cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada taraf avukatları yer aldı. İsmail Işık'ın ailesinin avukatı Özgür Ölmez, "Sanık savunmalarında suçtan kurtulmaya yönelik beyanda bulunmuştur. Sanığın üst hadden cezalandırılmasını talep ederiz" dedi.

Ayşe Işık'ın avukatı Ahmet Onaran ise "Müvekkilimin öncelikle beraatine, mahkeme heyeti aksi kanaatte ise meşru müdafaada sınırın heyecan, korku veya telaş sebebiyle aşılması sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına, mahkeme bu hususta da aksi kanaatte ise müvekkilim hakkında üst sınırdan haksız tahrik indirimleri uygulanmak suretiyle karar verilmesini talep ediyoruz. Mahkumiyet kararı verilecek olsa dahi kanun yolu aşılmasında müvekkilimiz hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ihtimaline karşı bu aşamada öncelikle bihakkın, mahkeme aksi kanaatte ise gerekli adli kontrol tedbirleri uygulanmak suretiyle tahliyesine karar verilmesini talep ederiz" diye konuştu.

Mahkemede son sözü sorulan Ayşe Işık, "Benim 1 yaşında epilepsi hastası çocuğum var. Adaletinize sığınıyorum" dedi. Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Ayşe Işık'ı önce 'eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı, haksız tahrik indirimi uygulayan heyet, bu cezayı önce 19 yıla, ardından 15 yıl 10 aya indirerek tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Kararın açıklanmasından sonra Ayşe Işık'ın babası Süleyman Demir adliye koridorlarında, "Dünya Kadınlar Günü'nde 'doktor öldü' diye medyaya çıkmaya gerek yok. O zaman Ayşe de ölseydi. O zaman kadınlar bu Türkiye'de yaşamasın. Kadınların yaşamaya hakkı yok. 40 milyon kadın hakkında bugün bir karar verilmiştir. 10 yıldır eziyet gören bir kadın bugün 15 yıl ceza almıştır. Burnu kırılmış, bacağı kırılmış, zorla tecavüz edilmiştir" diye bağırdı.

Adliye dışında gazetecilere açıklama yapan Süleyman Demir, "Böyle bir cezayı kabul etmiyoruz. 'Kadınlar ölmesin' diyenler nerede? Bayrak açan kadınlar, kadın ölünce mi bayrak açacak? Ceza aldığı gün hiçbir kadın göremiyoruz. Neden? Bu kadının epilepsi hastası çocuğu var. İstemeyerek kaza ile olmuştur. Böyle bir cezayı kabul etmiyoruz" dedi.

"Bugün insan olarak, hukukçu olarak hepimizin içini yaralayan bir karara şahit olduk" diyen avukat Ahmet Onaran da şunları söyledi:

"Evliliği şiddet ve tecavüzle başlayan sistematik şiddetin ortasında sürekli, 10 yıl boyunca kendisine, en yakınlarına. Bu kararı kabul etmek mümkün değildir. Savcılık ve yargılama makamı olan Burdur Ağır Ceza Mahkemesi maalesef sığ bir şekilde bu dosyaya yönelmiş. Bizim istediğimiz birçok tanık dinletilmesi talebi reddedilmiş. Ayşe Işık hakkında alınmasını istediğimiz sağlık raporları alınmamış, cezaevi psikoloğundan alınması gereken raporlara ilişkin beyanı olmasına rağmen, savcılık aşamasında bizim de bunu talep etmemize rağmen kabul edilmemiştir. Üstünkörü bir soruşturma ve kovuşturma ile bu hak edilmeyen ceza verilmiştir. İstinaf, Yargıtay ve ceza genel kurulunda halen bizim hukuka inancımızı yitirmeyeceğimiz kararlar mevcuttur. Bu hukuksuzluktan, içimizi yaralayan adaletsiz karardan istinafta, Yargıtay'da veya ceza genel kurulu kararı ile dönüleceğini umut ediyoruz. Bu karara rağmen tahliye edilebilirdi. Bu kararla sadece Ayşe değil 3 çocuğu cezalandırılmıştır. Sürecin takipçisi olacağız." (DHA)

Kaynak: DHA