Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları Programı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
"Ülkemizde yaşayan 16 milyon emeklimize sağlıklı, güzel ömürler temenni ediyorum. 16 milyonu aşkın emeklimizi temsilen burada bulunan kardeşlerimizin ülkemizin bu noktalara ulaşmasında büyük öneme sahipsiniz. Her alanda ülkemizin büyüme sürecine önemli katkılar sundunuz. Çocuklarınıza ve torunlarınıza aktardığınız tecrübelerle Türkiye Yüzyılı'nın taşlarını döşediniz, bu milletin yanında olduğunuzu herkese gösterdiniz. Tüm emeklilerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
"Emekliye dönük hizmetlere her gün yenisini ekledik"
Göreve geldiğimiz günden itibaren yoğun bir samimiyet içerisindeyiz. 16,6 milyon emeklimiz var. 22 yılda emekli ailemize 10 milyon yeni üye katıldı. Emeklilerimizi sigorta sistemi için asla bir yük olarak görmedik, görmüyoruz. Emekliye dönük hizmetlere her gün yenisini ekledik. Tasarruf teşvik fonu ve konut edindirme yardımı tutarlarını emekli ve hak sahiplerine ödeyerek mağduriyeti giderdik. İntibak düzenlemesini hayata geçirdik. Sosyal Güvenlik destek primi uygulamasını yüzde 10'a indirdik, devamında bu uygulamayı tamamen kaldırdık. Emeklilerimize banka promosyonlarının ödenmesini sağladık.
"Emeklilerimiz için daha çok çalışmaya devam edeceğiz"
2018'de başlattığımız bayram ikramiyesi uygulamasıyla bugüne kadar 252,1 milyar lira ödedik. 2024 yılını emekliler yılı ilan ederek, Türkiye Yüzyılı emektarlarına verdiğimiz değeri bir kez daha gösterdik. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklardan daha geniş şekilde istifade edebilmelerini sağladık. 22 yıldır yanımızda olan, ülkesine hizmet için saçlarını ağartan emeklilerimize bir vefa borcu olarak gördük. 22 yıllık iktidarımızda attığımız adımlarla emekli vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşamalarını temin ettik. Emeklilerimiz için daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Emeklilerimizi desteklemeyi onlarla yol yürümeyi sürdüreceğiz.
"Emekli vatandaşlarımızın hayat kalitesini önemli ölçüde artırdık"
Tasarruf Teşvik Fonu, Konut Edindirme Yardımı Fonu'nu ödeyerek bir mağduriyeti giderdik. 2012'de 1,8 milyon emekli vatandaşımızın aylıklarında artış sağlayan intibak düzenlemesini hayata geçirdik. Emekli olduktan sonra ticari faaliyet yürütenlerin aylıklarından kesilen uygulamayı tamamen kaldırdık. Yıl boyunca yürüttüğümüz çalışmalarla emekli vatandaşlarımızın hayat kalitesini önemli ölçüde artırdık. Ekonomik, sosyal, kültürel haklardan daha geniş istifade edebilmelerini sağladık. Sağlık ve ulaşımda emekli vatandaşlarımıza pek çok alanda yeni destekler verdik, kolaylıklar sunduk. 22 yıldır yanımızda olan ülkesine ve milletine hizmet için saçlarını ağartan emeklilerimizi bir vefa borcu olarak gördük bunu.
"Emeklilerin sağlık ve ulaşım imkanlarından faydalanamadığı günler çok şükür geride kaldı"
Emekli vatandaşlarımızın sağlık ve ulaşım imkanlarından faydalanamadığı günler çok şükür geride kaldı. 22 yıllık iktidarlarımızda attığımız adımlarla emekli vatandaşlarımızın daha iyi yaşamaya başladığı ve geleceğe güvenle bakmalarını temin ettik. Emeklilerimiz için daha çok çalışmaya devam edeceğiz. Bundan sonra da emeklilerimizi desteklemeyi, onlarla birlikte güçlü bir şekilde yol yürümeyi sürdüreceğiz.
Yarın arkamızdan bir Tayyip Erdoğan vardı, dürüst, ahlaklı, mert, vicdanlı, merhametli adamdı. Milletine ve memleketine çok sevdalı adamdı, Allah ondan razı olsun denilmesi en büyük arzumuz, duamızdır. Rabbimizden en samimi niyazımızdır. Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş meğer. Mevladan bunu murad ediyoruz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz.Milletimizin kalpten söyleyeceği güzel sözlere layık olabilmek için yapıyoruz. Siyaset yolculuğumuzda pusulamız hep şeffaflık ve dürüstlük oldu. Siyasetin limanı ahlaktır dedik. Üstlendiğimiz tüm görevlerde bu ilkenin ışığında hareket etmeye çalıştık. Seçim kazanmak, sandıkta birkaç oy fazla almak için tabiri caizse umut sömürüsüne asla tevessül etmedik.
"Milletimize verdiğimiz sözleri tutmaya çalıştık"
Meydanlarda ne söylediysek, milletten yetki alınca bunları yerine getirmeye gayret ettik. Biz sözünün eri bir iktidar olacağız, ahdine ve kavline sadık yönetim olacağız, şüphesiz zaman zaman irademizi aşan hususlar da oldu. Hiç hesap edilmedik olaylar, savaşlar, küresel krizler, Covid salgını ortaya çıktı. 6 Şubat'ta asrın felaketi deprem gibi nice zorluklarla karşılaştık. Milletimize verdiğimiz sözleri tutmaya çalıştık. Bunun en yakın şahidi iktidarımızın 22 yılına bizzat tanıklık eden siz emeklilerimizsiniz.
"Muhalefet, seçim propagandasını emeklilerimizi hükümete karşı kışkırtmak üzerine kurguladı"
31 Mart seçimleri emeklilerimizin, sıkıntıların ve beklentilerin en fazla istismar edildiği dönem olmuştur. Muhalefet seçim propagandasını emeklilerimizi hükümete karşı kışkırtmak üzere kurgulamıştır. Uçuk vaatler üzerinden kelimenin tam anlamlarıyla vaat panayırı düzenlediler. Kim ne veriyorsa 5 fazlası mantığıyla Türk siyasetine popülizm hastalığını bulaştırdılar. Bundan ne yazık ki netice aldılar. Biz emeklilerimizle gönül diliyle konuştuk. Daima dürüst olduk. Vaat yarışına girmek yerine, muhalefetin bol keseden vaatlerinin hiç geçerli olmayacağını anlattık.
"Bugün konsere harcadıkları para emeklilerden daha fazla"
31 Mart akşamı sandıklar kapandı, muhalefetin emeklilere verdiği sözlerin neredeyse tamamı unutuldu. Bugün konsere harcadıkları para emeklilerden daha fazla. Reklam amaçlı göz boyama dışında hiçbir iş yapmadılar. Şimdi emeklilerimizle yan yana gelmek bile istemiyorlar. Bırakın sözlerini tutmayı SGK'ya olan prim borçları dahi ödemiyorlar. Bunu da matah bir şeymiş gibi övünerek anlatıyorlar. Kaynağı karanlık paralarla kule dikmeye gelince paraları var. Şişirilmiş konser faturaları üzerinden yandaşları zengin etmeye gelince bunların paraları var. Ama SGK'ya olan prim borçlarını ödemeye gelince 40 dereden 40 kova su getiriyorlar.
"Borcunuzu ödeyin demeyelim mi?"
Biz devlet başkanı sıfatıyla devletin kurumuna olan borçlarını hatırlatınca beyefendiler rahatsız oluyorlar. Borcunuzu ödeyin demeyelim mi? Emeklinin, işçinin, esnafın, garip gulebanın hakkını savunmayalım mı? Biliyorsunuz son 2 yılda altın gibi değerli madenlerin fiyatları tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştı. 2002 yılı Kasım'ında 320 dolar olan altının ons fiyatı 2002'de 1680 dolara şimdi ise 2650 dolara çıktı. Yani tüm dünyada altın fiyatları yalnızca son 2 yılda yaklaşık 2 kat arttı.
"Altın fiyatlarında ani artışın Türkiye ekonomisiyle alakası yok"
Altın fiyatlarında ani artışın Türkiye ekonomisiyle alakası yoktur. Dünyada en fazla ne yükseldiyse onun üzerinden hesaplama yapılmaz. Bunun adı siyaset değil kurnazlıktır, hainliktir.
"Ülkeyi devraldığımızda en düşük emekli maaşı 66 liraydı, bugün en düşük 12 bin 500 lira"
Bir diğer çarpıtma da asgari ücret ve en düşük emekli maaşıyla ilgilidir. Ülkeyi devraldığımızda en düşük emekli maaşı 66 liraydı, asgari ücret 184 liraydı. Bugün en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira, yani 37 dolar. Asgari ücretin dolar bazından karşılığı ise 590 dolar. Sayın Özel bu rakamları hiç ağzına almıyor. Ana muhalefet partisi genel başkanının fotoğrafın tamamını ortaya koymadan yaptığı her hesap çarpıtmadır, milleti açıkça kandırmaya çalışmaktır. Türkiye ve Türk demokrasisi böyle bir siyaset tarzını asla hak etmiyor. Siyasetin limanı ahlâktır, tutarlılıktır, dürüstlüktür. Siyasetçi ya göründüğü gibi olacak ya da olduğu gibi görünecek.