Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Van mitinginde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, CHP ve DEM Parti'ye yüklendi. "Karşımızdaki muhalefetin hiçbiri kendisi değildir" ifadesini kullanan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Zirveye gözünü diken bir Türkiye var"
"Kirli iç ve dış pazarlıklar hep bunlara eşlik etti. Şimdi de aynı tabloyla karşı karşıyayız. Bir yandan tarihi demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla asırlık eksiklerini tamamlayan 2023 hedefleriyle egemenliğin, güçlendiren Türkiye Yüzyılı vizyonuyla zirveye gözünü diken bir Türkiye var. Diğer tarafta ise ülkemizi kendi güvenlik ve refah düzenlerine hizmetle mükellef gören emperyalistlerin ısrarla dayattıkları istikrasızlık girdabı var.
"Artık maskelerin inme vakti gelmiştir"
Kendi ihtirasları uğruna veya aldıkları talimatlar gereği şahsımıza ve hükümetimize karşı emperyalistlerin koç başlığına yeltenenlerin üstünü kazırsanız altı hep aynı adrese çıkar. Hepsini de ipleri aynı ellerde toplanır. Son iki asırdır biz bu oyuna çok maruz kaldık ve maalesef de çokta örselendik.
"Karşımızdaki muhalefetin hiçbiri kendisi değildir"
Koskoca bir cihan devletinden geriye kalan bu vatan toprağını bile bize çok gördüler. Milletimizi parçalamak, ülkemizi bölmek için sürekli uğraştılar. Üstelik bu çabalarında da içeride de maşalar bulmakta zorlanmadılar. Artık maskelerin inme vakti gelmiştir. Karşımızdaki muhalefetin hiçbiri kendisi değildir.
"DEM dediğiniz partide kimin iradesi kimin elinde belli değil"
Cehape dediğiniz CHP değildir. Bu tabela altında toplananlar bilhassa da şu anda bir titan zincirinin halkaları ve rantiye çarkının dişlileri haline gelmiştir. Herkes kendi ihtirasının peşindedir. Öte yandan DEM dediğiniz partide kimin iradesi kimin elinde belli değil. Bu yapının gerçek anlamda bir siyasi faaliyetini ülkenin ve milletin hayatını değiştirecek bir programını, projesini gayretini gördünüz mü?
"İşin içine deste deste paraların da girmesiyle bu oyun iyice kirlendi"
Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde, Cumhurbaşkanlığında yüzde 38,5'luk oy oranıyla şahsıma verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Tabii, bu oy oranı Van ile aramızdaki muhabbeti, gönül bağını, vefayı ifade etmekten çok uzaktır. Mayıs seçimlerinde karşımızdaki CHP adayı etrafında birleştiler. Ülkemizde tek parti faşizmi döneminin acılarını bilmeyen, yaşamayan, dinlemeyen yoktur. Yeniden bu zihniyeti diriltmek için var gücüyle çalışan CHP'yi ve adayını getirip sizlere dayattılar. Sizlerin, kapınızın önünden geçirmeyeceğiniz isimleri iradenize ipotek koyarak Meclis'e taşıdılar. Hatta cumhurbaşkanı yapmak istediler, Van'ı da bu oyuna alet ettiler. Oysa 'şehirler içinde divan kurulsa ehli irfan Van'ı birinci seçer' derler. İşte bu Van'ı götürüp tek parti faşizminin temsilcisi CHP ve onun kifayetsiz yöneticilerinin ihtiraslarına kurban ettiler. Bugün aynı oyunu yine sahnelemenin peşindeler. Fiyakalı ifadelerle gizlemeye, saklamaya, gözlerden kaçırmaya çalıştıkları ittifaklarla sizlerin iradesini bir kez daha satılığa çıkarttılar.
Al poşu, ver kalpak pazarlığına girdiler. Şu ilçe senin, bu belediye meclis üyesi benim hesabı yaptılar. Kazanmak için değil kaybettirmek için çalış mantığını devreye soktular. Kurdukları bu çapraşık oyunla milletin aklıyla alay ettiler. İşin içine deste deste paraların da girmesiyle bu oyun iyice kirlendi. Bağırarak, çağırarak, yalan üstüne yalan söyleyerek, arsızca etrafa saldırarak, kibirle milleti aşağılayarak, kimse kendini bu kirden arındıramaz. Milletimiz bu sinsi ve kirli oyunların hesabını 31 Mart'ta sandıkta soracak. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokadını vuracaktır."