Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Ordu 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Ordu 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Esad yönetiminin devrilmesinin ve HTŞ'nin Suriye'de yönetimi devralmasıyla ilgili olarak CHP'nin dış politika yönetimini eleştirirken, "Güney sınırlarımızın ötesinde tarih yeniden yazılıyor. CHP'li siyasetçiler olayları anlamaya dahi çalışmıyor. Özel ne diyordu, 'Suriye'ye gidin'. E ne oldu? Biz, Suriye'ye adım atmadık ama Suriye'yi her yönüyle ele almak suretiyle şu andaki hâle getirdik. Suriye'de yeniden bir güneş doğuyor" dedi.
Erdoğan, konuşmasının büyük bir bölümünde CHP'yi dış politika üzerinden hedef alırken, CHP'li belediyelere de SGK borçları üzerinden yüklendi. Erdoğan, SGK'ya yönelik borçlarla ilgili haciz işlemleri yapılan CHP'li belediyelerle ilgili olarak, "Ortada hizmet yok, eser yok, proje yok ama bakıyorsunuz SSK'ya olan borçları katlanarak artıyor. Dünyanın hiçbir yerinde devletin bir kurumu, alacağının peşinde düştüğü için eleştirilmez, hedef tahtasına konulmaz. Borcu istemek kabahat değildir. Yüz kızartıcı olan, birikmiş borcu ödememek, bundan kaçmaya çalışmaktır. Ellerinden gelse SGK'yı linç edecekler. SGK'ya prim borcu yüksek 10 belediyenin 7'si CHP'li yerel yönetimler" dedi.
Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
"Ayak oyunlarından, kurultay kavgalarından başını kaldıramayanlar Ordu'yu anlayamaz. Dibi bulanık ittifaklara bel bağlayanlar Ordu'yu anlayamaz. Hasetle, polemikle siyasetçilik oynayanlar Ordu'yu anlayamaz. 7 ay öncesinde milleti vaat yağmuruna tutanların içler acısı halini takip ediyorsunuzdur. Emekliden, ev hanımlarına, gençlerden çiftçilere kadar 'kim ne vadediyorsa benden 5 katı' diyerek bir sürü söz verdiler. Kimi yerlerde suyu bedava yapacağız dediler. Kimi yerlerde ulaşımı ucuzlatacağız dediler. Kimi yerlerde kimsenin işiyle oynamayacağız, kimsenin hayat tarzına müdahale etmeyeceğiz, dışlamayacağız dediler. Koltuğa oturdukları andan itibaren sözlerinin üstüne sünger çektiler. Parayla su mu olur diyenler, 5 yılda suyun fiyatına yüzde 1000 zam yaptılar. Fiyatını düşüreceğiz dedikleri hizmetlerin fiyatları 5 6 kart arttı. Belediyelerini adeta yağmalıyorlar. Konserler, alengirli ihaleler üzerinden yapılan soygun düzenini burada saymıyorum bile! Ortada gururla gösterebilecekleri eserleri yok.
Ortada hizmet yok, eser yok, proje yok ama bakıyorsunuz SSK'ya olan borçları katlanarak artıyor. SGK'yı batırmak, bir CHP geleneği. Eski genel başkanlarının akılda kalan tek icraatı SSK'yı batırmak. Yeni genel başkan da aratmıyor. Biz bunları söyleyice de konforları bozuluyor. Akıl, basiret, ahlak sahibi herkes şunu kabul edecek: Dünyanın hiçbir yerinde devletin bir kurumu, alacağının peşinde düştüğü için eleştirilmez, hedef tahtasına konulmaz. Borcu istemek kabahat değildir. Yüz kızartıcı olan, birikmiş borcu ödememek, bundan kaçmaya çalışmaktır. Ellerinden gelse SGK'yı linç edecekler.
SGK'ya prim borcu yüksek 10 belediyenin 7'si CHP'li yerel yönetimler. İlk sırada 10 milyar lira ile İzmir Büyükşehir Belediyesi yer alıyor. Özel, çeyrek altın hesabını yapmayı çok seviyor. İzmir'in SGK'ya kaç çeyrek borcu var, kendisi çıkarsın. Belediyelerin SGK'ya borç stoğunun yüzde 70'i yine ana muhalefete ait. Türkiye'nin SGK'ya en borçlu 30 belediyesinden 23'ü yine CHP'li.
SGK'nın, CHP'li belediyeler eliyle felç edilmesine göz mü yumalım? İşçinin, esnafın, memurun, işverenin hakkının yenilmesine rıza mı gösterelim? CHP bizden bunu bekliyor! Sayın Özel'in bu kadar feveran etmesinin yegane sebebi budur. Bu milletin dişinden, tırnağından artırarak devletine ödediği her kuruşun sorumluluğu bizimdir. İstismar siyasetinin içinde 22 yıl boyunca olmadık, yokuz. Muhalefetin kısır gündeminin bizi esir almasına müsaade etmeyeceğiz. CHP olarak varoluşsal bir kriz yaşıyorlar ama bunun farkında bile değiller. Eleştirmekten başka siyaset bilmiyorlar. Türkiye'nin meselelerine dair doğru düzgün önerileri yok. Bölgemizdeki gelişmeleri analiz edecek kapasiteleri ve kadroları yok. Güney sınırlarımızın ötesinde tarih yeniden yazılıyor. CHP'li siyasetçiler olayları anlamaya dahi çalışmıyor. Özel ne diyordu, 'Suriye'ye gidin. E ne oldu? Biz, Suriye'ye adım atmadık ama Suriye'yi her yönüyle ele almak suretiyle şu andaki hâle getirdik. Suriye'de yeniden bir güneş doğuyor. Oryantalizm kokan Orta Doğu bataklığı dışında şimdiye kadar dillerinden hiçbir cümle duymadık. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da ne işimiz var sorusu harici bir politikalarına da rastlamadık. Suriye'de ne işiniz var diyorlardı... Eski genel başkanları ara sıra kendini hatırlatmak için sosyal medyada bir şeyler karalıyor ama onu da kendi partisi dahil kimse dikkate almıyor. Suriyeli mazlumlara karşı seçimler öncesi ırkçı nefretin en rezil halini sergiledi ama yarım ağızla da olsa bir pişmanlık cümlesi kurmadı. Hiçbir öngörüsü tutmamış, partisinde bile sözünün itibarı kalmamış birisi şimdi yeni Suriye yönetimine akıl veriyor."
