Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, sokak röportajı sonrası tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu'nu protokolde ağırlamasına tepki gösteren Erdoğan, "Hukukun üstünlüğü ilkesi yerine, üstünlerin hukuku ilkesini geri getirmeye çalışanlara müsaade etmedik, etmeyeceğiz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Devletin temel direği adalettir. Toplumda huzuru sağlamanın, insanları barış içinde yaşatmanın, refah toplumunu inşa etmenin yolu adaletten geçer. Kanun, hukuk ve adalet, birbiriyle bağlantılı kavramlar olmakla birlikte aynı manaya gelmez. Adalet yalnızca bir kavram değil, toplumun tüm dinamiklerini şekillendiren bir ülküdür.
Bundan 23 yıl önce Türkiye'ye hizmet yolculuğumuza başlarken siyasetimizin merkezine adaleti yerleştirdik. Türkiye'yi üzerinde yükselteceğimiz dört sütundan birinin adalet olduğunu ilan ettik. 22 yıla ulaşan iktidarımız boyunca bu önceliklerimize sadık kaldık. Milletin sofrasındaki ekmeğini büyütürken, devletle vatandaş arasındaki bağı güçlendirmenin çabasında olduk.
Adalet sistemimizin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olmasını teminen her alanda tarihi nitelikte adımlar attık. Bu hedef doğrultusunda son 22 senede yaptığımız reformlara sizler zaten vakıfsınız.
Modern adalet sarayları önemlidir. Mahkemelerin sayısının artması, adaletin tecellisine katkı yapan çok kritik hamlelerdir. Ama bunların hiçbiri adaletin garantisi değildir. Aslolan vicdanların huzur bulmasıdır. Hayata dair her husus gibi adalet de insan içindir. İnsanı merkeze alan hızlı ve etkili işleyen bir sistem kurmak adalet politikalarımızın en önemli hedefidir.
Yeni teknolojilerin de etkisiyle toplum hızla değişiyor. Talep ve istekleri farklılaşıyor. Toplumun yargı kurumundan beklentileri artmaktadır. Vatandaşlarımızın adalet arayışlarında karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla yeni adımlar atıyoruz. Hakim ve Savcı Yardımcılığı Kurumu uygulamasına ilk kez bu yıl başlıyoruz. Üç yıllık bir modeli devreye alıyoruz. Genç hakim ve savcılarımız meslek hayatları boyunca devam edecek adalet sınavını böylece daha rahat verecek.
"Muhalefet, sivillerin anayasa yapması konusunda ön yargılı"
Türkiye'nin darbe mahsulü olan mevcut anayasadan kurtulma vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyiz. Türkiye siviller eliyle yapılacak yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasaya hazırdır. Bu konunun gündeme gelmesinin gerisinde de toplumun ve siyaset kurumunun bunu yapabilecek etkinliğe erişmiş olması vardır. En büyük engel ise ön yargılardır. Özellikle muhafelet çevreleri, sivillerin anayasa yapması konusunda tam manasıyla bir öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor. Özgüven eksikliğine şahit oluyoruz. Maalesef sağlıklı bir tartışma değil, kemikleşmiş ön yargılar görüyoruz.
"Millete hakaret edenleri kahramanlaştıranları millet asla affetmez"
Son günlerde altı harlanan nefret ve kavga siyasetinin ne demokrasimize ne de milletimize hiçbir fayda sağlamadığını artık herkesin görmesi gerekiyor. Millete karşı sorumluluklarını yerine getirmekten kaçanları millet affetmez. Millete hakaret edenleri kahramanlaştıranları millet asla affetmez. Karanlık senaryolara bilerek veya bilmeyerek figüranlık yapanları bu necip millet hiçbir zaman affetmez.
Mahkeme kararları herkes için bağlayıcıdır. Hukukun üstünlüğü bunu gerektirir. Fakat bir kararın bağlayıcı olması, onu eleştiriden azade kılmaz. Yargı kararları hakkında farklı görüşler söylenebilir, kararlar eleştirilebilir ve tartışılabilir.
"Hemen her gün bir kişi sosyal medyada linç ediliyor"
Sosyal medya mecraları organize kötülüğün vasatı haline getiriliyor. Hemen her gün bir kişi ya linç ediliyor ya da itibar suikastine uğruyor. Kimi zaman ekonomimiz, vergi rekortmeni iş adamlarımız, kimi zaman siyasetçiler, kimi zaman hakim ve savcılarımız. Bunlar yerine itiraz, istinaf, temyiz gibi kanun yolları var. Yargıtay, danıştay var. Hukuk sistemine bizim kazandırdığımız AYM'ye bireysel başvuru hakkı var.
Toplumda adalete, yargıya ve mahkemelere duyulan güveni sarsmak ülkemize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Sıkıntıları tabii ki dile getireceğiz. Ama bunları yaparken adaletin tecellisi için çaba gösteren yargı erkini yıpratmamaya dikkat edeceğiz. Hukukun üstünlüğü ilkesi yerine, üstünlerin hukuku ilkesini geri getirmeye çalışanlara müsaade etmedik, etmeyeceğiz."